öncelikle müziklerini çok beğendim. bazı sahneler var filmden kopmak üzeresin ama biraz sonrasında sahneye çok iyi uyan bir müzik başlıyor, alıyor, götürüyor. kavga sahneleri bana çok gerçekçi ve birkaç yer dışında oyunculuklar da iyiydi.
tabi alt metinler hoşuma giden replikler falan da var ama onlardan bahsetmek benim tarzım değil. çok merak ederseniz açar izlersiniz zaten.
oturuduğum mahallede çekilen filmdir (bkz: gazi mahallesi) o kadar saçmadır ki bu film izlerken burada mı yaşıyorum ben üstelik iki sokak arkamda çekilmişti ve dönüp arkamda ne çekiliyor diyede merak etmemişimdir.durmadan bir küfür ve esrar var filmde fark edilecek bir şekilde,hiç görmedim ben daha abi kardeş çatıda esrar içip konuşucaklar ya gasp etmeye çıkarlar sokağa ya da tecavüz etmeye o kadar esrardan sonra.kaldı ki tek sorun esrar değil gazi mahallesi devrimci yapıda otuz yıldan beri süre gelen bir mücadelesi var ama aydın bulut abimiz sadece üç sahnede kullanmış bu olayı,ve 1995 12 martında öldürülen 17 insanıda kendi çıkarları uğruna yine ezmiştir...film gösterime girdikten sonra mahallede bulunan çakma entellerin takıldığı barış iklimine gelip sorulan bir soruya aydın bulutun cevabı:
x:filmde çok küfür ve esrar sahneleri var yanlış değil mi?
Y:ben dışardan böyle görüyorum?
bende eşyanı karaköyde merdiven çıkarken görüyorum.yürü git lan mahallemden.
Dün izlediğim vasat filmdir. Film bazı istanbul mahallelerini, ordaki yaşamı, alevileri, sünnileri ve kürtleri, aşk meşk kavgalarını ve güneydoğuda askerliğini yapıp dönenlerin genelde kafayı yediklerini anlatıp durmakta. Bu konuların bir kısmı eksik bir kısmı da yanlış olmuştur. Filmdeki neredeyse bütün belalar hep kız meselesinden çıkmaktadır mesela. Yok "sen benim kız kardeşime bakamazsın", yok efendim "benim göz koyduğum kıza bulaşamazsın" gibi sözlerin faciaya dönüşmesi gibi bir durum var. Bir başka hata da bir adam eve oğlunu öldürmek için girdiğinde bile namazını kesmeyen bir sünni baba var. Biz hep hollywood yönetmenlerine kızarız. Niye böyle şeylere dikkat etmez diye. Önce bizimkilere de bakmamız lazım sanırım. Aleviler de sabahlara kadar içki içiyor şeklinde gösterilmiş ki bu da yalnıştır. Ayrıca filmde bir tane bile doğru dürüst kürtçe aksanıyla konuşan adam yok.
başroldeki ismail hacıoğlunun, Ertan Sabanın, Volga Sorgunun, Özge Özderin oyunculuklarını ve film'in müziklerini beğendim.
aylardır bilgisayarımda kayıtlıydı bu film. çok istedim izlemeyi, binbir hevesle yükledim bilgisayarıma da zaten. ama bazen insanda olur ya hani hazır hissetmez kendini. bende uzun sürdü bu. filmi izlemeye hiç hazır hissetmiyordum kendimi. garip şekilde cesaretim de yoktu. filmleri izlemeden önce konularını da okumam dinlemem pek. sevmiyorum. keyfi kaçıyor, filmi izlemiş gibi oluyorum. bu filmin fragmanını izleyince bile kalbimde bi acı oldu. böyle cız etti resmen kalbim.
neyse gel gelelim bugün izlemek kısmet oldu*. te en başından o simo yu gözüm tutmamıştı. bi halt yiyeceği belliydi. hazımsız hayvanat! bacısını bahane etti vurdu garibimi. o da safım "arkadaşım o. vurmaz sırtımdan beni" diye düşünüp yürümeye devam etti silahı görmesine rağmen. veysoo arkadaş ulan bu! arkadaş adamı sırtından vurur!
filmin müzikleri de çok güzeldi.
"...sen ne cüretle bu kızı istersin anlamıyomki ben. değişmiyor oğlum bu memlet bu işler. yok aleviydi yok sünniydi. yok kürt tü türk tü. çerkezdi araptı bok var..."
aylar, aylar sonra bendenizi sinema salonuna çekebilmiş izlemek için sabırsızlık duyuran film. konusuna gelince vasattır, olağanüstüdür pek de umursamıyorum. derdim mehmet ali nuroğlu ve avni yalçın şahanelerini perdede seyretmek, parmak ısırtan oyunculuklarına kah hayran kah aşık olmak. özellikle de bir başıma izleyeceğim ki tek bir dürtülme, katil kim sence gibi dedektif diaologları istemiyorum. manu bu yahu başka şeye benzemez.
onca şiddet sahnesine rağmen kendi içinde tuhaf bir sakinliği olan başka semtin filmi.
gazi mahallesinden bağımsız düşünüldüğünde filmi beğendiğimi, gazi mahallesinin dahil olduğu bir film olarak düşünüldüğünde ise eksik kalmış olduğunu görüyorum.
--spoiler--
bu dünyada sana adalet yok hasan!
--spoiler--
Ötekileş(tir)me , yabancılaş(tır)ma ve ön yargı fikirleri üzerine ülkenin etnik farklılıkları üzerinden manidar bir tokattır. iç yakıcı bir üslubu vardır filmin ve oyuncuların. Büyük bir film değildir, reji harikalar yaratmamıştır fakat b52 tadındaki tahmin edilebilir süprizi ile de taht kurmuştur.izleyiniz,izletiniz.