illa ki vardır dediğim sorunsal. lakin bu bizi neden ilgilendiriyor onu merak ediyorum.
dünyada hayat var ama herşey bitiyor mu bununla. bunun barışı var, yardımlaşması var, huzuru var. var da var.
başka gezegenlerde hayat var mı diye araştırmadan önce içimizde hala insanlık var mı bunu araştırmalıyız bence.
Ronald Knox, bilim adamı John Scott Haldane ile teolojik bir tartışmaya girmişti. Haldane sordu:
"Eğer evrende milyonlarca gezegen varsa, en az birinde daha hayat olması gerekmez mi?"
"bayım" dedi knox "eğer scotland yard sizin arabanızın bagajında bir ceset bulsa, onlara şöyle mi dersiniz: "dünyada milyonlarca araba var, mutlaka en az birinde daha ceset vardır." Hayır dostum, sanırım onlar yine de cesedi arabanıza kimin koyduğunu merak ederdi!"
bin ışık yılı uzaktaki bir galakside olsalar ve ışık hızıyla geliyor olsalar bin yıl sonra ancak buraya ulaşırlar... diyelim ki zaten bin yıl önce yola çıktılar o zaman bu arkadaşların ömürlerinin uzun olması gerekir... ya da ışık hızında oldukları için yaşlanmıyorlar diyelim. o halde de maddesel olmayan varlıklar diyebiliriz ya da dönüşümlü...ışınlanmayla filan... ne karışık mesele... o halde dünyaya yakın biryerlere kadar ışınlama yoluyla gelecekler sonra da öyle antenli filan abidik gubidik yaratıklara dönüşecekler.
dünyada günde yirmibin kişi açlıktan ölüyor... acaba dünyada ne kadar hayat var ona bakmak lazım.
akil var mantik var. gezegen sayisi tum sahillerdeki kum tanelerinden daha fazla olarak nitelendiriliyorsa iclerinden dunyaya kardes olan gezegenlerin varligini reddetmek sacmadir.
"he amk her kuşu siktin bir leylek kaldı" şeklinde cevap verilmesi gereken soru. "Kişi kendinden bilir işi" yani önce bulunduğun dünyayı bir kurtarda diğerlerine salça ol.