sığ adam yorumum: dili dile sürtmeden dil öğrenilmez dedirten film.
engin adam yorumum: aynı dili konuşmak değil aynı duyguları paylaşmaktır mühim olan cancağzım dedirten film. *
"başkası olma kendin ol" yorumum: fazla söze gerek var mı dedirten... filmin coşkusu halen sıcak, abartma özelliğim fazla uzaklaşmış olamaz lakin şunu demekten çekinmem, çekineni de kınarım ki, başka dilde aşk beklentimin ziyadesiyle üzerinde çıkan, izlediğim en iyi türk filmlerinden biri.
şunu da not edeyim; kamuran'da bir kafka tadı yakalamıştım filmin başında, bakışlar, kıyafetler, lan hatta adamın tipi bile kafka'ya benziyodu, tabii kamuran şipal'in de dolaylı etkisi olabilir bu hususta, sonradan o yörüngeden çıktı ve vasata oynatıldı o ayrı.
başka dilde aşk... en nihayetinde herkesin dili kendine, değil mi sevgili sevgililer? (sığ adam, yine mi sen lan?)
sevgililer gününde filmi sevgilimle izleyip,utanmadan bende böyle bir aşk istiyorum dediğim,onun da bu sözüm üzerine anlamayıp sen ayrı eve çıkınca bizimkide böyle olur dediği ilişki karmaşası yaratan izlenmeye değer güzel bir film...
bu kadar geç izlediğime pişman olduğum film. aşkı ve büyüsünü yaşamak için kelimlere sözcüklere gerek olmadığını bakışların ve gözlerin yeterli olduğunu harika bir şekilde anlatmış.
kesinlikle ve kesinlikle çevrilmiş en iyi türk filmlerindendir. müzikler, mekanlar, senaryo, oyunculuk. tek kelimeyle muhteşem. emeği geçen herkese kucak dolusu sevgiler..
son yıllarda yapılmış tartışmasız en iyi türk filmidir. çapsız ve sığ ilişkilerin moda olduğu günümüzde insanların kendilerini sorgulamasını sağlamış ve gerçekleri tokat gibi yüzlerine vurmuş gerçek bir aşk filmidir. izleyiniz, izletiniz.
"oley hayatımın erkeğini buldum. hiç konuşmuyor!" repliğiyle filmin ilk dakikalarında kalbimi feth etmiştir. mert fırat oyunculuğu mimikleri duruşu ve görüntüsüyle kendine aşık eder. izleyiniz efendim.
beklentilerin çok üstünde bir filmdir kanımca. ayrıca onca aşk filmi izlemiş biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki gördüğüm en acıklı, en içten ayrılık sahnesi bu filmdeydi. 10 üzerinden 10 aldı sadece o sahnesi bile ve defalarca sırf o sahneyi izleme hissiyatı uyandırdı.
çok çok beğendiğim saadet ışıl aksoy'un rol aldığı kaliteli bir yerli film. hele ki işitme engelli sevgilisine bir video hazırlayıp sürpriz yaptığı sahneye bittim. nerde abi bu kızlar, karşılıksız yaşanan aşklar? sesimi duyan var mı?
izlediğimde bana birşey katmadığını düşündüğüm, yavan, sıradan bir filmdi.. her ne kadar çalıştığım işyerinde, masamın hemen önünde çekilmişse de, açıkcası bir hevesle izleyip, hayal kırıklığına uğradığım filmdir aynı zamanda. yalnız bizim mekan böyle bir uzay mekiğinin içi gibi görülüyor ama, yok yani öyle değil..
içinde sayısız mesajlar barındıran; ama bunları hiçbir zaman izleyicinin gözüne sokmaya çalışmayan film. ayrıca filmde ne acıklı cümleler var; ne de acıklı bir durum. yani esas oğlan, bir kahraman gibi, sağır dilsiz olduğu için acınası biri veya bir melek gibi gösterilmiyor. çabuk öfkelenen, yırtıcı biri aynı zamanda. ki olması gereken de bu. yani filmde, nasıl sarışın biri, uzun boylu biri anlatılıyorsa tırnak içinde engelli kişi de öyle anlatılmış. gereksiz ve samimiyetsiz konuşmalar yok filmde. belki de ondan bu kadar güzel bir film. ayrıca bu "engel" kavramını komşu delikanlı ile de nefis bağlamış ve örneklendirmiş senarist. sonuç olarak, farklı bir film... emeklerine sağlık emeği geçenlerin...
mert fırat ın oyuncluğunu harikulade ortaya koyduğu bir filmdir.çok sürükleyici olmamakla beraber kötü de olmayan bir senaryo, daha iyisi olabilirdi belki.ayrıca ıssız adam saçmalığından kat kat iyi olmasına rağmen o kadar ilgi görmemesi de üzücüdür.
engellerin hayata yansımasını en iyi anlatan filmdir.engelleri olan kişilere başka kişilerin bakış açıları anlatılır.güzel ve duygusal filmdir,tavsiye edilir.
izledikten sonra bir süre 'konuşmadan başarabilecek miyim?' acaba diye düşündürüp , üç beş dakikalık bir iki üç tıplar yaşamanıza sebep verebilen filmdir.