ayrılık hep biraz hüzündür hep biraz tuhaf. herşeyi herşeyi alırsın yanına valizler tüm ıvır zıvırlarla doludur ve anıların dayanılmaz ağırlığıyla, geride bıraktıkların daha da bir ağırlaştırır valizi.yanına almak istemediklerin de vardır bu yolculuklarda hatırlanması içini burkan anılar ,bazı köşeler vardır bıraktığın şehirde derin izler bırakan.melankolik bir hava eser her ne kadar esintisinden sakınsan da son güne kadar bir de her gün kavga etsen de kardeşinin yüzündeki o hüzün dirensen de acıtır içini.
ne kadar gitmek istesen de o şehirden, o biriktirdiğin anıları kutuya koyma vakti geldiğinde kıymete biner o şehir.. yüreğine bir sıkıntı yapışır, oysa ki hayallerinin şehrine gidiyorsundur ama farketmez.. tüm anıları arkanda bırakmak, bi daha aynı sokaktan geçip o anı hatırlayıp muzipçe gülümseyememek.. yeni şehrine geldiğinde o anıları kutulardan çıkarıp koyacak yer bulamamak ve hatta nereye koyarsan koy iğreti durması. hayallerine kapılmak ama hepsinin bir hayalden ibaret kalması ve sonunda hayalkırıklığı..
Giden icin cok zordur.arkadasliklar kurulur cok guzel bir ortama sahip olunur sonra haydaa yeni baştan yapilir hepsi. cocukken cok sorun olmaz ama buyuyup değerler tam oturunca ayrildigin yerdeki insanlari birakmak giden icin cok zorlasir. kimi zaman en degerlini birakmak zorunda kalirsin hem de hic istemeden. iste en cok da o koyar insana..