herkesin bir gün ihtiyaç duyduğu ama toplumun ahlak kuralları gereği bilinçaltına attığı bedenlerdir. bi rahat bıraksanız da bedenler birbirine karışsa, her yer seks olsa.
olmasın hiç dediğim bir hayatın tam ortasındayım, her an başka bir acıyı yüreğime saplarken yitik bir hayatın uçurum kenarında ne kadar da işe yaramaz bir adam olduğumu hissediyorum. ne hayatın bana verdikleri ne de hayatın benden aldıkları ömürümün orta zamanında beni benden uzak eyliyor yine. ve yine kendi boşluğumun kazanında birilerini sindirmeye çalışıyorum. tokadı kendi kendime atmak bana zevk verirken, kendi dünyam bana bir cehennem ya da hakettiğim cennetin ta kendisi. galiba, kendi kaçışımın altyapsını hazırlıyorken bir yandan da kendi kazanımın içinde bir ölüm doğuruyorum. artık seni de beklemekten vazgeçtim seni düşünüp özlediğim zamanlarda yaptığım mastürbasyonların da bir gözyaşı var içimde. ben kendi kendine acıyan bir beden ve çileli bir kışın son durağında içimde seni yok edip başka bedenleri sindiren ve kendi ölümüyle yüzleşen...