bu nefreti ilk olarak milli eğitim bakanlığına en alakasız, en öğretmen karşıtı kişileri atamasıyla gördük.
bütün memurlara verilen ek ödemenin öğretmenlere verilmemesiyle bu durumun aşikarlığını görmüş olduk.
en sonunda yata yata maaş aldığımızı duyunca bu nefreti ayan beyan anlamış olduk.
benim merak ettiğim durum; acaba bir başbakan neden öğretmenden nefret eder?
bu memlekette bir gün öğretmenle memurun doyduğunu görürsem gözüm açık gitmez ama heyhat hiç umudum yok.iş-güç yok sabah akşam eylem yap,zam iste. bide sürekli kendilerine bir kutsiyet atfetme ve ezik ezik önemsetme çabaları. şükretmeyi öğrenin lan biraz Allah gözünüzü doyursun.
ulan çocukken hep üzülürdüm öğretmen açız, maaşımız çok düşük derken. hep hükümetlere lanet ederdim. sonra bir baktım kuzenim öğretmen oldu günde 3 saat çalıştığını, 2 ay tatili olduğunu, ek derslerden ek paralar aldığını duyunca o ilk okuldaki, lisedeki öğretmenlerin hepsine sövmekteyim... ayrıca çoğu öğretmenin götü havada. özellikle liselerde öğrenciye "hayvan" muamelesi yapılmakta.
bir memurun günde çalıştığı saatin yarısı kadar çalışıp memurdan daha fazla maaş alıp da utanmadan zam isteyen öğretmenlere karşı olan haklı bir nefrettir. lisede haftada 8 saat çalışan öğretmen vardı. memurun bir günde çalıştığı kadarını bir haftada çalışıp ondan daha fazla maaş alan.