başbakan tayyip erdoğan ın chp genel başkanı deniz baykal a hitaben "sen bana sen diyemezsin, " diyen demecine chp grup başkanvekili kemal anadol un " başbakanın türkçe öğretmeni kim di acaba? " şeklindeki ayarıdır. hakikaten ben de merak ettim kim idi acaba diye. bu nasıl bir türkçe yahu. sen bana sen diyemezsin. saygı karşılıklıdır. yılmaz özdil in yazdığı gibi " "sen" izmir sin büyük düşün, "sen" giresun sun büyük düşün" diyen kim idi sahi?
edit: bazı yazarlar beni de eleştirmiş yok anlatım bozukluğu yok şu yok bu diye. ben başbakan değilim arkadaşlar, 70 milyon beni dinlemiyor. başbakan bile dikkat edemiyosa ben hiç edemem. tdk uzmanlığı ukelalığnda bazıları da. hani onların yazarlığını da bilmesek amenna.
gecenin 04.00 de o anda duyulan bir demece açılan başlıktır. siz mışıl mışıl uyurken, ve ya sonrasında dinç kafayla klavyeden sallarken, bu kişi mardin yollarında bu başlığı girdi, uykusuz, ve yorgun ve gergin ama heyecanlı. sizleri temsilen güya. bu da iki. bilmem anlatabildik mi?
muhtemelen olmamıştır. okuduğu okulda türkçe öğretmeni yoktur. türkçe derslerine din hocası girmektedir. aksi gibi din öğretmenide m.e.b. bağlı değildir mahalle camisinin imamıdır.
neye ve fayda kelimeleri herbiri gayet anlamlıdır. "ne fayda-neye fayda" birisi faydası olur mu anlamında, diğeri ise, olsa bile "neye" fayda sağlayacağına yöneliktir. gerçi bir boka yaramaz, antenler kapalı olduktan sonra.
bir konuşmacının artık konuşamaz hale geldiği konuda tek yapması gerekenin, kendisini dinleyenlere teşekkür etmek olduğunu öğretmemiş öğretmendir. komik durum olabiliyor sonradan.
Başarı sadece öğrenme sonrasında bilgilerin kullanılmasını değil, öğrenmenin nasıl yansıdığı... öğretmek değil, onun bu beceriyi edinmesini sağlamaktır aslında... öğretene değil öğrenene bakmak gerek bazen, bireyin suçunu başkalarını yüklemek kolaydır genellikle, her ebeveyn ya da öğretmen çocukların iyi koşullarda eğitim almasını sağlamak isterken ve karşısındakine bir şeyler vermeye çalışırken aslında; verilenin ne kadar alınabildiği gerçeği ve kişinin kapasitesi yeterli değilse öğretmenin ne suçu vardır diye sorgulanmalıdır.
iett arşivinden alınmış aşağıdaki yazıdan da anlaşılacağı gibi hocaları iyi eğitim vermiş.
tabii başbakan olabileceğini düşünmedikleri de ortada en fazla temizlik ve aksayan hizmetler müdürü olur diye düşünmüşerdir.
...recep tayyip erdoğan, 24 temmuz 1974 te geçici olarak işe alınan 16 kişiden biriydi. altıntepe binasının temizlik ve aksayan hizmetlerini yürüteceklerdi. 15 ekim 1975 te dokuz kadro için açılan ve türkiye nin komşuları, yönler, aritmetikten oluşan üç soruluk imtihanı kazanarak daimi işçi oldu...
yersiz eleştirilere hedef olan öğretmendir. suçun tamamını öğretmende aramak yanlış olur. lakin "senin anlatacakların, karşındankinin anlayabileceği kadardır."