güzel ülkemizde başka sorun kalmamış gibi, kadınlar kaş aldırır gibi çocuk aldırıyormuş da nüfusumuz yok olma tehlikesindeymiş gibi, gündemde uludere varken ve tam da hükümet özür diledik dilemedik gerek var yok açmazına girdiğinde birden bire hiç alakası olmayan bir konudan bahsedilmesi elbette insana "resmen kıvırıyor" dedirmişti. ama şu an bakıyorum, lan helal olsun millet kaç gündür deli gibi kürtaj tartışıyor. tam isabet diyorum.
öyle bir konu açalım ki, bilgisi olan olmayan herkes konuşsun. her iki taraf da biraz haklı olsun biraz haksız olsun, asla çözülmesin. tam da halkın ilgisini çekecek türden bir mesele olsun. konuşsunlar konuşsunlar sıkılmasınlar. programlarda bu meseleden bahsetmekten diğerlerine zaman kalmasın. izleyici de salak gibi bunları oturup izlesin sürekli.
gerçekten zeki insanlar. ciddiyim. yani uludere de şu haklıydı bu haklıydı demiyorum. ama sonuçta gündemi değiştirmek istedikleri aşikar. ve başardılar.
eğer iddia edildiği gibi uludere için ise iyi yapmıştır. bakan şahin az bile söylemiştir. yalnız bir hususu göz ardı etmeyelim, sezeryan konusunda saçma sapan bir konuşma yapmıştır. özür dileyip düzeltmelidir. kürtaj konusunda haklıdır.
lafı değiştirmeye yer bırakmayacak yüzsüzlükte oldukları düşünülsede kendilerinden beklenendir, en nihayetinde konuşmalarının arasına ağlama ve gözyaşı yerleştirip gereken zamanlarda oy toplamak gibi bir becerileri var, neden olmasın?
misal olarak milli görüşçülerin sempozyumlarda düzgün diksiyon kullanıp kahvehanelerde mikrofonla konuşurken bilerek sürçü lisan etmeleri gibi, hayat ne garip vapurlar falan, kürtaj.
sınırötesi harekat emrini verme yetkisi meclis kararıyla yürütmenin başına aittir. olayın bu kadar karartılması ve unutturulmak istenmesinin nedeni budur. bunu sağlamak için, danışmanlarının hazırladığı herşeyi der; kürtaj da der, pkk chp yüzünden var da der, vajina da der, der oğlu der. siyasette her yol mübahtır !
