kılıçdaroğlu nun sonuçları yorumladığı süt dökmüş kedi tadındaki tavrı ile bu teklifi kabul edeceğini hiç mi hiç sanmıyorum.
(bkz: atı alan üsküdar ı geçti)
poker surat ile tv ye çıkmak akıl karı değildir. adamda eksen diye birşey yok. ne derseniz ya rabbi şükür deyip kabulleniyor. kılıçdaroğlu na en yakın rakip melih gökçek dir.
başbakan elbette muhalefet ile tartışmalıdır. sadece türkiye'de değil demokrasi olduğunu ifade eden diğer ülkelerde de böyle bir gelenek vardır. hata amerikan seçimlerinde bu olmasa olmazdır. ama iktidarın karşısında da muhatap alınacak bir muhalefet olmalıdır. kocakulak Recep bey zevzekliği ile muhalefet yaptığını sanan, sabah söylediğini akşama yalanlayan, tunceli'de başka izmir'de başka konuşan bir şahsı muhatap almak ona gereğinden fazla kıymet vermek olurdu.
akepeli, şakirt vb. sallamalarla saçmalayacaklara peşin not: bu başbakan lehine değil kemal bey aleyhine bir mesajdır.
ben başbakanım. sen kimsin? sorusuyla bitirilebilecek tartışmadır. niye çıksın? zamanında baykalla çıkmıştı. o zaman ikiside parti genel başkanıydı. ama şimdi bi başbakan var ortada. kılıçdaroğluyla tv ye çıkıyorsa, benlede çıksın efendim.
başbakanın yapması gereken olaydır. bik bik yok muhalefet yetersiz yok kılıçdaroğluyla tartılır mı muhabbeti yapmayınız efenim. başbakanın halka saygısı varsa (-ki zannetmiyorum ona oy vermeyenler halk değil ) yapması gerekendir.
he sonra biz bakarız. kılıçdaroğlu hakkaten yetersiz ise oy vermeyiz. daha ne istiyorsunuz?
ama böyle bir buluşma gerçekleşmeyecektir korkmayınız. kılıçdaroğlu çok başarılı veya başarısız olduğundan değil. başbakan salak değil. mitinglerde ne dese yiyoruz ne söylese inanıyoruz. salak mı adam çıksın tv lere tartışsın. zaten okunacak kağıdı yoksa mazallah apoya sayın filan da der. malum hafızasında farklı düşünceler yazıyor.
en iyisi başbakanın önündeki monitörden yazıları okuması ve öyle devam etmesi.
eklenmezse olmayacak noktayı da belirtmiş olalım: kemal bey'in başbakana yaptığı gibi her mitingde ağır hakaretler etmiş olmamasına ve sadece bir kez hükümetten rüşvet mahiyetinde hediye almakla suçlamış olmasına rağmen avrupa birliği yetkililerinin pek çoğu kendisine selam bile vermemiştir. kendisinde utanma sıkılma olmasa gerek ki rüşvet alıyor diye suçladığı insanlarla görüşme talep etmekten çekinmemiş ama doğal olarak red cevabı almıştır. avrupalılar bir söz üzerine bunu yaparken her gün hakaret uğrayan başbakan yalanı adet edinmiş, iki söyediği birbirini tutmayan bir stand-up siyasetçisini muhatap almamış çok mu?
kılıçdaroğlu'nu sallamadığının göstergesidir. bence haksızlık yapıyor oy bile kullanamasa da en nihayetinde bir parti lideridir. bırak parti liderliğini ben en sıradan insanları bile başbakanın önemsemesi ve muhatap alması gerektiğini düşünüyorum. her zaman söylediği sözünün arkasında durmalı yaradılanı yaradandan ötürü severiz ilkesi ile hareket edip kılıçdaroğlu'nu muhatap almalı. ama dalga geçmeden kırmadan incitmeden yapmalı bunu. kılıçdaroğlunun herhangi bir konuda herhangi bir şey söylediğine şahit olmamış bir kimse olarak o programı izlemezdim çünkü adam daha oy bile kullanamıyor. önemli olacak ne söyleyebilir.
Yürek isteyen bir durumdur. ...
Kılıçdaroğlunun karşısına çıkanların ne hale geldiği malumdur...
herkes gördü, herkes biliyor...
Türkiyenin gözü önünde Canlı yayında gerçekleşti çünkü...
militanlığın ve korkaklığın bu kadarı ancak akp lilere yakışır. başbakanın dengi değilmiş, kemal bey adam oy kullanmamış, sallamıyormuş, doğan medya kılıçdaroğlu'nu destekliyormuş falan filan. bunların ne alakası var?
ya siz bunları yazarken vicdanınız size küfretmiyor mu?
kılıçdaroğlu istediğin televizyonda diyor. doğan medyada demiyor. o iki gramlık beyniyle utanmadan yalan söyleyen kişiye selam ederim.
kılıçdaroğlu'nu sevmezsen en doğal hakkın niye seveceksin desteklemezsin ama o adam yaklaşık %30'luk bir seçmen kesiminin isteklerini karşılıyor ki oyunu alıyor. siz sayın özgürlükçü demokratlar bir genel başkanla konuşmamak halkın %30'una tavır almak demek olduğunu bilmez misiniz?
korkacak bir şeyi olmayan hiç bir kişinin önünden kaçmaz.
bal gibi biliyorsunuz ki recep bey'iniz televizyona değil kılıçdaroğlu ile üniversite gençliğinin karşısına ya da soruları hazırlanmamış bir iki gazetecinin önüne dahi çıkamadı ters bir soru alırım korkusuyla.
kılıçdaroğlu'nun ise samanyolu tv'de ve zaman gazetesinde röportajları bulunmaktadır. bu bile yeter sizin utanmanıza.
başbakanın uygulamış olduğu son derece doğru bir politikadır.
bu tür programlarda her zaman muhalefet olan taraf puan kazanır. çünkü iktidar olan icraat yapar ve icraatlar eleştiriye çok açıktır. yani bütün program kılıçdaroğlu'nun saldırısı ve başbakanın savunmasıyla geçer. başka türlü olmasına imkan yok zira kılıçdaroğlu'nun ve partisinin herhangi bir icraatı olmadığından eleştirecek yer bulmak da zor.
kılıçdaroğlu'nun defalarca yaptığı çağrılara rağmen rte'nin, yüz yüze televizyon programına çıkmadığı gerçeğidir. oysa ki bütün medeni ülkelerde liderler yüzyüze gelip program yapmaktadır.
korkaklıktır. bir iktidar partisinin başındaki adam ve ana muhalefet partisinin başındaki adam bittabi karşı karşıya gelmeli ve tartışmalıdırlar. ama olmuyor. neden?...
salakça bir öneriye verilmiş akıllıca bir cevaptır. yav bi gidin, sabah olur dediğine akşam bir düşüneyim bile demeyen, dün söylediğini bu gün reddeden ve yarında bu günü inkar edecek olan bir insanla bırakın televizyonu, merdiven bile çıkmasa haklıdır...
tamamen dini sebeplerle olan tavırdır. eğer çıkmış olsa, abdestli namazlı sayın başbakanın üzerine birkaç damla bile kılıçdaroğlu sıçramış olsa namazı sakıt olacaktır.
(bkz: necasetten taharet)
çıksa nolacak be mınakoyim. sanki başbakanın burnundan fitil fitil getirecek çapta bir adammış gibi. zaten böyle bir buluşmanın gerçekleşmeyeceğini bildiği için bu kadar rahattır meydan okuması kılıçdaroğlu'nun. tıpkı iktidar olamayacağını bildiği için herkese 600 lira maaş bağlayacağını vaad etmesi gibi.