asırlar boyu özellikle de muhafazakar ve din temelli iktidarlar kadınları siyasi ve politik anlamda kullanmıştır. çünkü toplumun en küçük birimi ailedir ve ulus kültürünün maneviyatının esas mekanı evdir. bu sebeple kadın bu birimin korunması ve bu maneviyatın zenginleştirilmesinde büyük rol oynar. onlar ulusun bireylerini, askerlerini dünyaya getirirler. şimdi bir düşünelim, sosyal ve hukuksal anlamda eşit haklara sahip olduğunu savunan, tüm bu alanlarda söz sahibi olma hakkını elde etmek isteyen, evin dışına çıkıp sosyal ve siyasi anlamda aktif rol oynayan kadın neden işlerine gelsin? evi ve çevresinden fazla ayrılmayan, çocuklarıyla ve kocasıyla meşgul olup geleceğin vatandaş ve seçmenlerini yetiştiren ve elbette yetiştirirken de empoze edilen baskıcı zihniyete boyun eğen, sorgulamayan kadınlar lazım onlara.
dünya üzerinde her sektör kadın üzerinden nemalanıyorken tayyip malzeme olmayın, kendinizi aşağlatmayın diyordur belki de, kimbilir?
bu arada, hükümetler senin kukunu kime açacağınla ilgilenmez, kukunu açtığın adamla münasebetin sonrasına bakar. hamile kalma der. kürtaj bi cinsel korunma yöntemi değil der. cinayettir der. başka yollar var der.
yoldan çevirdiğin herhangi kürtaj olmuş bi kadına sor. ister kaza ister bilerek... kürtaj sonrasıki ruh hallerini sana anlatsınlar.
ha benim kukum benim kararım... (evet haklısın)
sevişirim evlenmem (ki banane ne yaparsan yap)
hamile kalırım doğurmam..
işte bunu deme. hamile kalmamak için dünya yöntem varken, istersem hamile kalırım ama doğurmam, bi güzel kürtajla aldırımım deme. şimdi burda kürtaj sonrası kadının psikolojik ve fizyolojik durumuna da girerdim ama o başka bi boyut olur artık.
bunu anlayabiliyor musunuz?
alıp veremediğinin olduğunu sanmadığım adam. olsa olsa kadından anladığı sadece "almak" olan adamlara bozuluyordur belki.
Kadınları 2 sınıf vatandaş olarak gören zihniyetin dışa vurumunu ortaya koyması durumudur. Vakıa kadın her zaman polemik konusu edilebilecek mümtaz varlıktır.