sayın erdoğana bir kaç sorumuz olacağı kesin olan konuşmalarıdır. bunlar şu şekildedir.
1. sayın başbakan bize önce koca/karı bul insan gibi evlenelim.
2. hadi biz bulduk birini düğünümüzü sen mi yapacaksın?
3. hadi düğünü de bir şekilde yaptık o çocukları sokakta çalıştırıp tamı büyütelim?
bir başbakanın işi gücü bırakıp televizyon dizilerine ve gençlerin uçkurlarına sarmasını psikolojik bozukluk dışında bir şeyle açıklamak olanaksız.
ama haydi başbakanı ciddiye alalım;
ben üç kuruş maaşla nasıl evleneyim, nasıl yuva kurup çoluk çocuğa karışayım? bak ben ki 30 yaşını devirmiş adamım. oldukça iyi bir eğitimim, çok iyi ingilizce'm ve daha iyi bir genel kültürüm var. bana, damadının yönettiği atv 800 lira maaşı lâyık görüyor. 800 lira lan! "ekonomiyi düzeltiyoruz" diye diye maaşla çalışanları düzdünüz. eskiden benim eğitimimi almış adamların karıları 3+1 evlerinde konken partileri yaparlar, kolejlerde okuyan çocukları diskolarda sürterlerdi. ben o kadarı istemiyorum. hatta bunların hiçbirini istemiyorum. yeter ki 20 yıllık emeğimin karşılığını alayım. ama yok! bu ülkede insanca bir yaşam için ya yalaka ya pezevenk ya mafya olacaksın.
evliliğin maddiyat yönü olmakla beraber "zihniyet meselesi" olmasındandırki başbakan buna parmak atmıştır.
üstüne alınanlar alınmıştır. hallice vakitleri olup evlilik müessesesi işlerine gelmeyenlere bir uyarıdır. yanlız yaşayan yanlız ölür. sağlam toplum, "sağlam aile" yapısının oluşturulabilmesine ihtiyaç duyar. başbakanın gayesi açıktır.
çemkirenler varsın kendi gayelerini irdelesinler.
gençlerin zaman makinası icat edip, 1940 lara gidip başbakanın ebebeynlerine evlenmeyin tavsiyesiyle cevap verilecek tavsiyedir. gençler kendilerine bakamıyor ki ev geçindirsin.
yakında askere alınır gibi belli bir yaşa gelmiş kişilerin zorunlu olarak evlendirileceği bir sistem imajı vermektedir.
hehee zamanı geldiğinde genç kızların bir yere gelin gideceği sisteme dönüşecek bu aile bakanlığı. kızlar artık birbirine sorarlar: ayy seninki hangi ile çıktı böylece ülkemin her köşesinde orantılı evlilik ve doğum gerçekleşir.
başbakanımızın yerinde olan tavsiyesidir. fakat bu tavsiyeyi verirken imkanı olmayan insanların bu şartlar altında nasıl olupta evleneceğini de düşünüp, biraz da empati yaparak görüş belirtmek gerekir. aksi taktirde tavsiyeden çok, dalga geçildiği yönünde bir intiba oluşturuyor.
Esra erol be başbakan'ın evlendirme kabiliyeti önünde diz çöküp tövbe ister.
Para yok millet aç başbakan hala evlendirme peşinde aslında mesajı evlendirme mesajı değil sevgililere çatıyor.
Türkiye'yi nüfussal anlamda geliştirme'ye ve üreme sistemlerini çalıştırmaya yönelik bir beyanat türü. 2023 ve 2071 hedefleri açısından ortaya sunulmuş olan bir proje taslağı.
Edit: Sorumluluk anne baba'ya aittir. Zina'dan doğan çocuklar bu gruba dahil değildir. :-)
insanlara ilk önce sosyal güvence, iş ve barınacak yer versin ondan sonra özel hayatlarına belki müdahale etmesine bir şey denmeyebilir. Kısacası sosyal devlet politikalarını yerine getirsin.
el attığı nice konulardan sonra artık şaşırılmaması gerekendir.
insanların en özel konularına , sadece kişiyi (bkz: kürtaj) veya ikili ilişkilerde rol alan kişileri ilgilendiren şeylere (bkz: en az üç çocuk) bile karışan için evlilikmiş falan az gelir.
psikolojik etkilerini o yaşayacaksa kürtajı kimse olmasın, veya 3-5 çocuğa o bakacaksa herkes bilir çocuk dünyaya getirmeyi.
çocuk yetiştirme asıl mesele, onun istediği gibi seri üretim değil !
insanların evlenmesi bir başbakanın meselesi olmamalı, ekonomi yüzde bilmem kaç büyüdü zırvaları ile.
edit:isteyen özel hayatını kafasına göre şekillendirir. kimsenin yaptıklarının değerlendirmesi ona kalmadı.
kimsenin günahlarının da hesabını tutacak olan da o değil.
ilk önce sosyal devletin gerekliliklerini yerine getirip sonra tavsiyelerde bulunması gerekir. 3 milyon civarında işsiz,1 mlyon civarında açlık sınırında olan vatandaş , 10 milyon civarında asgari ücret ile çalışan insanların yaşadığı bir ülkede 3 çocuk yapın ve evlenin söylemleri pek akla mantığa uygun söylemler değildir. Burada ki alt metni anlamak önemlidir.
ülkede evlenir evlenmez ev kurmak ve düğün için yapılan harcamaların finanse edilebilmesi için yüklü kredi borçlarının altına giren vatandaş sayısından haberi olmayan şahsın bol keseden üfürmesi.
neyse, remiz abi'ye söyleyelim de evlenecek gençlere de göndersin bir 20-25 değil mi ama?