on beş dakika düşündüyse bile çok fazladır. vatan için ölen evlatlara askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyen bir insan, şehitlerimizi on beş dakika düşünmüş müdür? ne de olsa onlar sadece birer kelledir!!!
esasen büyük bir başarıdır... 15 adet uzun ve yıllar dolu yaşamı , belki şeref dahilinde yahut şereften yoksun, 15 gün içerisinde zihinlerden kazımadan silmesi..
kimilerine göre halk kahramanı, kimilerine göre ikinci atatürk* yani başbakan rte unutturmaya çalışsa bile allah göstermesin kalleş terör örgütü pkk boş durmayıp yakın gelecekte 15 şehidimizin üstüne yeni şehitler eklerse ne olacak? tam unuttuk derken! beynimiz çark edecek ve birden hatırlayacağız ki daha x gün evvel böyleyken böyle olmuştu diyeceğiz. rakamlar, rakamlar üstüne binecek ve yine aynı terane.. aman hafsalamızı kurcalamayalım akşam akşam.. ama ben biraz kurcaladım da şunlar geldi aklıma;
a) ne yapalım askerlik yan gelip yatma yeri değil!
b) ne konuşacağım ben şehit aileleri ile!
c) terörle mücadele azmimiz devam ediyor..
kendi hapisten nasıl çıkıp da sonradan yasa yapan biri olduysa biz de unuttuysak şehitlerde unutulcaktır elbet , sanki bunlar ilk şehitlerimiz mi ya da son mu olacaklar..
retorik ustası tayyip erdoğan'dan beklenecek türden bir aktivitedir.
gayrinizami harp sadece militar bir savaş değildir! gayrinizami harp devletin her birimi tarafından uygulanan bir savaştır.
kandil dağı'na giden elektiriği kuzey ırak'a satan recep tayyip erdoğan'ın başkanlığındaki hükümet, gayrinizami harpte üzerine düşen görevi yapmamıştır, yapmamaktadır.
kültürel, ekonomik, istihbari önlemler elbette ki, sivil iktidara bağlı birimlerce alınır! terörle mücadelede askeri operasyonlar elbette ki devam etmeli hatta daha da etkin olmalıdır ancak; siz bu -ekonomik, kültürel, istihbari- alanlardaki yaptırımları uygulamazsanız, işi sadece askeri bir olay olarak görürseniz, bir arpa boyu yol kat edemezsiniz. türkiye'nin temel problemi de, olayı sadece sınırötesi operasyon isteğine 6 ay sonra lütfedip göz kırpan hükümetin, üzerine düşeni yapmamasıdır.
tsk nın hiç suçu yok arkadaşlar. zaten talimatları da telsizle erdoğan veriyormuş. iyi koordine edememiş. yazıklar olsun. koskoca başbakan bir orduyu yönetemedi ya.
ucuz bir antrenörün başında olduğu yürekli futbolcular gibiyiz.
yazıklar olsun.
millete millet olmayı unutturan bu amerikan (batı) emperyalizmine çıkar uğruna çanak tutanlara lanet olsun.
milleti ümmet yapıp islami cukka döneminde sürdürdükleri saltanatı kaybetmek istemeyen baba* düşmanı evlatlar (ki onlar kabul etmeseler de bu cumhuriyetin çocuklarıdır ve bu cumhuriyet sayesinde bulundukları yerdedirler) yüzünden pusulayı şaşıran bu milleti uyandıracak yeni bir atatürk gerek.
bunun gibi ateşli yazılar şereften yoksun itlerin ekmeğine yağ sürer. bu itler keyif olsun diye bu vatanın evlatlarını şehit etmiyorlar. amaçları ortalığı karıştırmak, türkiye'yi ırak bataklığının içine çekmek. daha bu ülkedeki itlerini yok edememişken, nerede kimin olduğu, kimin elinin kimin cebinde kimin silahlarının kimin belinde olduğu belli olmayan ırak'a girmek tam olarak bataklığa saplanmaktır.
bu itler, bu ülkede beraberce yaşayan türk ve kürtleri birbirlerine düşman edip bölmeye çalışıyorlar bu ülkeyi. biz türk-kürt kardeştir önergesini kabullenmedikçe, bu ülkeyi sarsan sorunlar büyüyerek devam edecektir.
Bu başbakanımıza hakaret değil türk halkına hakarettir. Türk halkı şehitlerini ne zaman unuttu ki şimdi unutsun. Böyle basit kelime oyunları basit mantıkların ürünüdür.
bu vatan için genç yaşında hayatlarından vazgeçmiş onlarca, yüzlerce, binlerce mehmetçik için kelle tabirini kullanabilen birisi için 15 gün bile fazladır. terörist başına, sayın öcalan aldığı kellelerin hesabını veriyor, şehit olan askerler için "kelle" diyebilen birisini tekrardan iktidara getiren bu halktır. o yüzden tayyip efendi için 15 asker daha şehit olmuş falan filan neden üzülsün asker mi bitecek, hem askerlik yan gelip yatma yeri değil tayyip efendi için sadece kendi çocuğuna çürük raporu alıp yollatmayacağı yerdir.
sana, bana unutturur. hatta başbakanın çabalamasına gerek yok, biz kendi kendimize unuturuz. nihayetinde dendiği gibi balık hafızalıyız. gündelik yaşamımızın bir parçası oldu şehit haberleri, terorist saldırıları. bu kaçıncı olay, kaç bininci şehit haberi sayanımız, hatırlayanımız var mı? peki ama şehit olmuş erlerin annelerine, babalarına, sevdiklerine bu acıyı unutturabilecek olan var mı? şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak demek onlar için yeterli mi? iki gün sonra böyle yazılar yazılacak mı sözlüğe? bu soruları sormanın bir yararı olacak mı?
ama ümidi kesmemek lazım. belki bir gün abd izin verir bize; kuzey ırak'a girer teroristlerin kamplarını yok ederiz. belki.. olur mu acaba? devlet büyüklerimiz umutla bekliyor o izinin çıkmasını, bizde bekleyelim.. hem bizim kafamızı yormamız gereken daha önemli sorunlarımız var. bülent ersoy aldatıldı mı? hülya avşar terbiyesiz mi? ajdar'ı dövenleri asmalı mıyız? medyamız nasıl olsa iki gün sonra bu sorunlarla unutturacak bize terörü.. şimdiden hazırlayalım kendimizi...
kimsenin unutturmasına gerek yok. Bu şehitler tabii ki hafızalarda kalacaktır ama zamanla bu haberin yerini başkaları alacaktır. Türkiye hafızası düşük olan bir toplumdur.
milletini iyi tanıyan başbakanın kendini zor durumda bırakacak olaya karşı takınacağı tavırdır. kafasından tam olarak da bu cümle geçmektedir. zaten konuyu konuşmak için verdiği tarih bunun kanıtıdır.1 ay yani 30 gün sonra konuşulacak (mış).15 günde hafızası kuvvetli olanlar için eklemiş ve işini garantiye almıştır.
15 gün unutmak için çok uzun bir süre olacağından başbakanın şimdiden unutmaya başladığını düşünüyorum. ne de olsa balık hafızalı milletin bir parçasıdır kendisi de.
