başbakanının kayıp trilyondan yargılandığı,
yargılanan eski başbakanın kendi öğrencileri tarafından çıkarıldığı,
başbakanın vatandaşa hakaret ettiği,
eski ordu komutanının tutuklandığı,
başbakanın bölücübaşına sayın dediği,
başbakanın şehide kelle dediği
ülkede yaşamaktır.
utanç vericidir.
daha yazayım mı sayın şako?
dedit; şakolar sarmış dört bir yanımı. hangisi yalan o yazanların?
kraliçesini, çarını, kralını, cumhurbaşkanını, diktatörünü idam etmiş fransa, rusya, italya, romanya, almanya gibi nice ülkelerden birinde yaşamak gibidir.
menderes dönemini hiç okumamış şakirt sıçmıklarının duygusala bağlamasıdır.
ayrıca sabetayist bir başbakanı en çok sahiplenenlerin antisemitik görünümlü takunyalılar olması ne kadar da ironik.
51 yıl önceki bir elim olay, erdoğan'ı adeta ikinci menderes gibi bilinçaltına sokarak merkez sağ oyları kapmak ve halkı gerçek sorunlardan uzaklaştırıp kamplaştırmak için her allahın günü temcit pilavı gibi önümüze sürülmektedir. tarihimizde elim olaylar çoktur.
örneğin, gençleri asılan, öldürülen, hapislerde çürütülen, işkence gören, okuyamayan, iş bulamayan, evlenemeyen, hor görülen bir ülkede yaşamaktan ne kadar utanç duyduğumuzdan ve bunları tarihe gömmekten söz etmek gerekir.
demokrasisi lekeli bir ülkede yaşamaktır. büyük utançtır.
ama mesele sadece bir başbakanın asılması değil. şimdilerde teröristlerin sözde gizli tanık olarak dinlenip onların bir sözüyle terörle mücadeleye damgasını vurmuş, kahraman olmuş, gazi olmuş subayların, askerlerin tutuklanıp terör örgütü üyeliğiyle suçlanmasından daha utanç verici değildir.
bu memlekette adnan menderes'ten çok daha değerli insanlar idam edildi.
sen bana deniz gezmiş'i, yusuf aslan'ı, hüseyin inan'ı, erdal eren'i öldürülen ülkede yaşamaktan bahsetsene!
sen bana sivas katliamında allah rızası için çoğu gencecik öğrencilerden, diğer büyük kısmı okuyan yazan insanlardan oluşanların diri diri yakılmasından bahsetsene!
uğur mumcu'dan,
necip hablemitoğlu'ndan,
çetin emeç'ten,
ahmet taner kışlalı'dan,
muammer aksoy'dan,
bahriye üçok'tan bahsetsene.
sen bana bu ülkede elleri öpülesi halkçı, temiz insanların nasıl öldürüldüğünü bir anlat ben de sana adnan menderes gibi bir adamın neden öldürüldüğünü sabaha kadar anlatacağım. söz sana.
Darbe adına Nice canlar yakılmış nice yuvalar söndürülmüş ve bu millete hizmet eden nice vatan evlatları devlette bulunan adreslerinden elleriyle koymuş gibi alınarak, götürülmüş ve yargılanmış ve idam edilmiştir.
Ve bunları yapanlar yönetime el koyduk dedikten sonra bunları kimse Kızıl Sultan ismi ile anmamıştır.
33 yılık iktidarı boyunca sadece 2 tane gayri müslim astı diye Tarih kitaplarımızda bizlere ders olarak okutulan 2. Abdülhamit Han'a verilen lakaptır.
33 yıllık iktidarında tek döktüğü kan halkı galeyena getiren ve ayaklandıran bölücülerden 2 kişinin idam fermanını imzalamaktır.
Benim asıl merak ettiğim Bu adamı nasıl oldu da Tarih kitaplarımızda bu şekilde öğrendik ki?
Ha doğru ya,
intikam o kişilerin torunları tarafından daha beter bir şekilde bize yedirilen yemekti.
Bizim Padişahlarımız zaten O tarih kitaplarında,
hep Ya deli Mustafadır,
Ya Karı kız hastasıdır,
Ya Haremde gününü gün eder,
Yada Oğlancı dır.