ortasından kırpılıp, sağından solundan bi tarafından kesilip, önümüze sunulan yarım cümle...
tamamı şu şekildedir efenim...
--spoiler--
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadele kapsamında yapılan sınır ötesi operasyon için, ''destek karşılığında ABD'ye Türkiye'nin birşey vereceğine'' ilişkin eleştirileri yanıtlarken, "Bu değerlendirmeler hiç şık değil, çok çirkin, çok alçakça. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bir şeyler vermek karşılığı böyle bir işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir." dedi.
--spoiler--
edit: naçizane tavsiyem, pazarlamacı ya da şerefsiz bir başbakan tarafından yönetildiğine inanan kimselerin fazıl say'ın izinden gitmeleridir...
büdüt: başlık da başıma kalmış iyi mi, ulan açıp açıp kaçıyorsunuz keretalar, yakalarsam bacaklarınızı kırıcam lan, topunuzu kesicem...
edit: ulan başbakan değil mi, "ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim" diye bas bas bağıran? ulan hani kendiniz de izlediniz bu açıklamalarını ne için gocunuyorsunuz, tekrar gündeme gelmesinden mi?
Medemki mevzu "bir şey alıp-vermek ve şeref" mevzusudur o zaman size 1 Mart Tezkeresi öncesinde ABD ile yapılan asker gönderme, Irak sınırını açma ve milyar dolar pazarlığını hatırlatırım! "Ahlaken hayır ama siyaseten evet diyoruz" he mi?
düzenleme: eksi veren din kardeşim yalansa bildir de silelim şu gereksiz girdiyi. düzenleme2: bütün eksiler size helal kardeşlerim. ama müslüman böyle mi olmalı? yani köşe bucak adamı hı?
doğru önermedir. gelmiş geçmiş en dürüst ve çalışkan kişiye şerefsizce suçlar isnat edenlere, tv'de gördüğü herşeyi tanrı buyruğu gibi kabul edip iman eden gafillere itibar edilmeye,dir.
ne büyük utançtır ki türkiye cumhuriyeti kendisinin şerefsiz olmadığını söylemek zorunda kalan bir başbakan tarafından yönetilmektedir. aynı kişi partisinin, pkk ile işbirliği içerisinde olmadığınıda söylemişti. böyle şeyleri yalanlamak zorunda kalan bir hükümet tarafından yönetiliyoruz. sağcı veya solcu olun farketmez. gelmiş geçmiş hangi hükümet için bu tür laflar ortaya atılmıştır?
sayın başbakanımızın acilen bir tercümana ihtiyacı olduğu kanatindeyim. hani futbolcu yada teknik adamların yanında olur ya. o böyle abartı bişeyler söylese bile tercuman kendince toparlar ortadan cümleler kurar. sayın başbakanın cümleleri çoğu zaman toparlanmaya muhtaç. bazen de o kadar eski türkçe kelimeler kullanıyor ki anlayabilen beri gelsin. ortası yok.
gerçekten iyi bir konuşmacı değil rte. eğer onun bir röportajını radyodan veya görüntüye bakmadan dinlerseniz, direk röportajı yapan kişiyle kavga halinde olduğunu sanırsınız. hani ses sistemlerinin az gelişmiş olduğu dönemlerden kalma siyasetçiler var ya, çığırtkan mı demeliyim bilemedim. bu devrin türk siyasetinde ne zaman kapanacağını merak ediyorum. (bkz: devlet bahçeli) "ba ğı ra rak kabul ettiremesin arkadaşım alo" *
--spoiler--
Bu değerlendirmeler hiç şık değil, çok çirkin, çok alçakça. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bir şeyler vermek karşılığı böyle bir işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir.
--spoiler--
ne demiş hazret? "bir şeyler vermek karşılığı böyle bir işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir"
peki ne kadar şerefsizdir? o kadar şerefsiz değilse, ne kadar şerefsiz? -bakın ben şerefsiz demiyorum, kendisi "girecek kadar şerefsiz değil" demiş, ben de soruyorum onun cümlesine müteakip, "ne kadar şerefsiz?"
ayrıca, dubai'de "1 milyar dolar hibe mi, 8 milyar dolar kredi mi?" pazarlığı yapanlar, yani; "bir şeyler vermek karşılığında, işbirliğine girecek kadar şerefsizleşenler" kimlerdi acaba? acaba?
basbakanına göre değisen hadisedir. mesela bülent ecevit tüm dünyanın posta koymasına ragmen kıbrıs barıs harekatının yapılması için yetkiyi vermiştir. hemde ebedi stratejik ortagımız abd nin kıcını yalamadan,inadına, ona ragmen yapmıstır. demek ki pazarlamacı da değildir, serefsiz de. su andaki basbakan için yorum yapmıyorum(cunku yaparsam yine atarlar beni sözlükten, burda yalaka cok) onu da siz derleyin eldeki bilgilerle.
(bkz: başbakan yavşak değildir)
(bkz: başbakan buhs'a vermedi)
(bkz: başbakan gay değildir) şeklinde devam ettirilerek söylendiğinde anlamlı, anlamlı olduğu kadar da ahlaklı sözdür. ama eminim bu sözü başka biri söylemiş olsa, hakkında çoktan "boku seyrek at hızı"nda suç duyurusunda bulunulmuştu. *
üzerine tartışılması ve durum değerlendirilmesi yapılacak bir sözdür. şerefli olmak için neler yapılmış, şerefsiz olmak için neler yapılmış bir kefeye konulmalı, tarti hangisini gösterirse o kabul edilmelidir. üzerine kitaplar yazılacak bir konudur gerçekten. **