benim anlamadığım, abdullah gül başbakan iken tayyip erdoğan için işin sekreteryası, önerileri, çabası, diyaloğu yapılmıştı. uyum-edep de vardı. ne inat ne kuru meydan okuma vardı. baykal gibi bir adam dahi yardım etti. ve erdoğan vekil oldu.
şimdi ise kuzu kuzu akp dediğimizi yapacak. köpek gibi hizaya gelecek gibi açıklamalar. her şeyi hükümetten beklemeler. tembellik* artislik had safhada. bir teklif, öneri bile veremiyorlar. gidip elin sosyalistlerine ağlıyorlar. başbakana divane olan yunanistanda zırlıyorlar.
kısaca, unutmuş bunlar muhaliflikten icraatta bulunmayı. dil desen papuç gibi. arkada yargı-asker de yok, yinede yalandan meydan da okuyorlar. işin komiği bdp anlaşıp,girer de bunlar dışarda kalırsa ne komik olur ama. maaş da yatmayınca görürüm o kağıttan kaplanları. bakalım gene mecburi çark edecekler mi?
doğrudur. merve kavakçı da zamanında milletin oyuyla meclise girmişti ama bazılarını rahatsız etti bu. şimdi seçimde yine kaybedince başarısızlıklarını, kaset olaylarını gündemden düşürmek için böyle bir oyun tezgahladı muhalefet ama yemezler. paşa paşa yalayacaksınız tükürdüğünüzü.
kemal amca'nın karakterini açıklamıştır sadece. gerçi gözü aık olanlar görüyorlar kimin ne olduğunu.
yani birisi dişlerini sökeceğim dedi, birisi yüce divanda yargılayacağım dedi, daha 1 hafta geçmedi birisi de diz çöktüreceğim dedi.
bunlara neden ses etmediniz a efendiler?
bir tanesi de "recep tayyip erdoğan denen başbakan" diye hitap ediyor. ona da ses etmeyeceksiniz.
etmeyin. %50 ediyor nasıl olsa. uyuyun gelmedik daha.
her ne kadar haz etmesem de doğru söylüyor. ne zamana kadar yemin etmeyecekler ki chp liler . ucunda vekilliklerinin düşmesi ya da erken seçim gibi şeyler varken neye güvenerek yemin etmeme kararı aldılar anlamıyorum. mhp desen iç güveysi damat gibi herşeye baş sallarken chp nin çalışmalara katılmaması mutlaka pahalıya patlayacaktır onlara.
ağır bir söylemdir gerçekten. lakin çarkçı kemal beyin yapmadığı bir şey mi bu dostlar. eski çarklar bir yana bu seferki çok ağır olur. belkide genel başkanlığı kaybeder, tükürüleni baykalcı yeni başkan yalar. zaten bu nedenle deniz baykal siyasi bir manevra ile "Genel Başkanlık yapmış biri olarak bu tecrübeden yararlanmasını beklerdim" diyerek tüm suçu kılıçdaroğluna yüklemedi mi?
