nefes filmi Türk askerlerinin hangi şartlarda canla başla vatanını kurtarmak için savaştıklarını, şehit düştüklerinde sevdiklerinin psikolojilerini ortaya koyan bir filmdir. erdoğan eğer başında bulunduğu toprakların ne denli sabırla birikimle korunduğunun farkında olan biri olsaydı, iki seçeneği vardı:
ya bu halkı dini sömürgesi haline getirmezdi, ya da Türk milletine hediye olarak devletin başında bulunmamayı seçerdi.
ikisini de yapmadığı için, nefes filmini izlemesi açıkçası çok da büyük bir sorun değildir. aksi düşünülürse gidecektir, filmi izleyecektir, olumlu pozlar verecektir hakkında, hatta göz boyamak için helal olsun bile diyecektir. onun takdiri neyi değiştirir ? nefes, sadece bölücülüğe karşı, vatanı uğruna her zaman canını ortaya koymaya hazır olan ve koyanlarla can verenlere saygısının gün geçtikçe arttığı Türkleri ilgilendiren bir filmdir. başbakan bu kriterlere giriyor mu girmiyor mu, önce bu bilinmelidir. ondan sonra filmi izleyip izlememesi bir kayıp mı yoksa kazanç mıdır, o saptanmalıdır.
ayrıca bu durum başbakanın boş vaktinin olmamasıyla alakalıysa, gerçekleri yansıtan bu filmi izleyen ve film vizyona girmeseydi de devletinin ne durumlarda savunulduğunun her zaman bilincinde olan bu milletin de toprakları üzerinde dönen oyunlara göz yumacak vakti yoktur. bu bir ayar olarak algılanır veya algılanmaz, yazanın çok da umrunda olmayan bir hadisedir.
unutulmamalıdır ki sen ülke üzerinde dönen oyunlara göz yummaya devam ettikçe, gün gelecektir şu an oturduğun koltukta kurulup klavyende fütursuzca yazdıklarını Türk vatandaşı olarak yazmaya devam edemeyeceksindir.