adam özeleştiri yapmasa, "görüyor musun sen adamı? her boku yiyor ama hala 'ben yanlış yaptım' demiyor! bu kadar da yüzsüzlük olmaz!"
özeleştiri yapsa, "görüyor musun adamı? nasıl da tırsıyor! böyle korkarsın işte!"
0-6 yaş aralığındakilerin düşünceleriyle hareket edenler keşke siyasete dair ağzını açmasa.
yarın birgün nasıl olsa "ben öyle birşey demedim, bunu iddia edenler darbecidir" diye kendi kendisini yalanlayacağı için pek bir kıymeti olmayan tekerleme. üstelik elemanı tanıdığımız kadarıyla bu lafı eder etmez arkasına dönüp "eylemcilere daha şiddetli saldırmak lazımdı, bu kadarcık hasarla bıraktığım için hatalıyım, ancak fişlemeler ve hayatlarını daha çok zehir etme çalışmalarıyla bu hatamı telafi ederim" diye dipnot düşmüş olması kuvvetle muhtemeldir; şakacı ya...
"darbe" kelimesinin tanımını tdk'da bile değiştirme telaşına düştüğün için bir vakit bakmışsın "yanlış" kelimesinin tanımında kendi adını görmüşsün. uyar mı, uyar... sen insanlara hakaret ettin, yalanlar söyledin, orantısız şiddetle insanların ölümüne, uzuvlarını ve organlarını kaybetmesine yol açtın; senin yanlışların olamaz, hepsi planlı, demek ki cidden yanlışı olan insanlarla senin adın yanyana bile geçemez, o insanlara ayıptır.
henüz yapmak istediğim yanlışlarımı yapmadım. durun bakalım siz. biz adam gibi yanlış yapmayı da biliriz.
düşüncesi ile söylenmiş, zerre iyi niyet bulunmayan söylemdir.
polisin, ellerinde kol kadar palayla insanlara haplanmış gibi saldıran tiplere müdahale etmemesi ile ilk filizlerini vermiş kin ve nefret tohumlarıdır.
-hiç unutmam bir gün sur dibinde vurduk malın dibine.
+mal derken?
-ot işte lan, anlasana.
+esrar mı?
-ya ne?
sonra bir manitam vardı. bizim üst mahalleden. duldu, ama gençti yaşı. ona takılıyordum. böyle her gece ona gidiyordum, çal kapıyı gir içeri sonra allah ne verdiyse.
+aman efendim.
-sonra babam kızdı tabi, hemen emine ile everdiler beni.
+oh oh, uslanmışsınızdır.
-ne uslanması, asıl ondan sonra başladı. tabi ben dulun tadını almışım, emine kesmiyor. ilk çocuğa hamile kaldığında da kardeş olduk resmen.
+ya sonra?
-sonra birgün yine bu aşufteyi gördüm. ben evlenince mahalleden taşınmıştı, aksarayda bir batakhaneye düşmüş. görür görmez kapıldım yeniden rüzgarına. sonra bizim hanım anladı tabi, ben yemin üstüne yemin, kurana falan el bastım tövbe ettim.
+oh iyi yapmışsınız efendim.
-birkaç zaman böyle gitti, etliye sütlüye bulaşmadım. bizim kasımpaşadan apo var, bir gün işten dönerken yanıma seyirtti, "abi gel sende iyi mal var" dedi.
+yine mi ot?
-evet.
+gittiniz mi?
-gittim, şeytana uydum. bir nefes, iki nefes, üç nefes derken.
+sonra?
-sonra bir uyandım ki otobüsteyim, tepemden karlı dağlar geçiyor. sonra bir daha uyandım muavin geldi "abi diyarbakırdayız" dedi.
+allah allah.
-işte ben o gün kürt açılımı yapmayı kafama koydum.