bu memleketin bin yıldır (daha eskisini bilmiyorum) ruhunda olan bir durumdur.
yani biz millet olarak yüzlerce yıldır aynı değil miyiz? her zaman ayrıcalıklı insanlar var olmuş, her zaman savaşlara köylüleri yollamışız biraz ağababası olan kendine birşekilde ayrıcalık sağlamış da, bir tayyibin oğlu mu göze batıyor.
cephede bırakın ölmeyi ayakakabısı tozlanan bir general oğlu, bir işadamı oğlu gördünüz mü? Bir başbakan oğlu istisna kalır mı?
bu durumda başbakanın oğluna 'çürük' diye hitap etmemizin yasadışı bir durum olmaması gerekir. ya sıkılıyorum ben bu durumlardan, hay .ıçayım ben böyle düzenin içine diyesim geliyor.
şehit olan askerler üzerine, "artık şehit cenazesi görmek istemiyoruz" şeklindeki siteme, "askerlik yan gelip yatma yeri değil" demiş bir başbakandan bahsediyoruz. bu yüzden şaşırılmaması gereken durum.
işin içine siyaset adamları girince tüm aşağılık yanım ortaya çıkıyor, her yana küfürler saçasım geliyor, kendimi durduramıyorum. herhalde erkek olsaydım bu özelliğimle çürük raporu alır, askere gitmezdim.
alır tabi! koskoca başbakanın, sonradan görmenin oğlu. neticede hazmedememe durumu. hazmedemeyince ne olur? hasta olursun sonra da hadi koş raporunu al da seni muaf edelim askerlikten dersin. aferin.
bu sadece başbakana özgü bir şey değildir. en ünlğ ordu görevlilerininde evlatları çürük raporu alıp askerden kaytarıyordur. onlar taşşaklı çocukları. şuan siirt'te, şırnakta askerlik yapanlarda oro..... neyse lan. böyle devletten böyle hareketler beklenir zaten..
o başbakan çocuğunun ehliyetsiz araba kullanıp sevim tanürek adlı sanatçıya çarpması ve akabinde vefat etmesi, o başbakan çocuğuna bu olaydan sonra katakülle ile ehliyet verilmesi, o başbakan çocuğunun rahat rahat sokaklarda gezebilmesi, vicdanının rahat olması ile paralel ya da teğet durum.
fransız devrimini bize daha iyi anlatan türkiye gerçeğidir. şu elit sıfatını takınmış olanlar var ya. topuna sövesi gelir insanın. biz elit olmayan babamızın elleriyle askere gönderiliriz. ölürüz, öldürürüz, ailemiz bin türlü endişeyle bekler bizi. ama yine bizim babamızın elleriyle oylayıp o mertebeye getiren bu insanlar yaptıklarıyla bizim değil yalnız kendi çocuklarının evlat olduğunu gösterir bizlere.