kılıçdaroğlu kemal in lafın nereye gittiğini bilmeden konuşması sonucu ağzından çıkan tavsiyesidir. başbakan haddini bilmeliymiş;
--spoiler--
kılıçdaroğlu: "başbakan bahçeli'ye belden aşağı yanıt veriyor. üstelik cuma namazı çıkışında"
''dünyanın hiçbir ülkesinde bir başbakan, beğenmediği eleştiriler karşısında 'namussuz' ve 'alçak' sözcüğünü kullanamaz''
--spoiler--
kaynak: habertürk.
1- Sen kim başbakanın haddini sorgulamak kim. O haddiyle başbakan olabilmiş ya sen ?
2- başbakanın bu sözlerinin muhatabı sen değilsin, şimdi de mhp nin avukatı mı oldunuz ?
3- başbakanın beğenmediği eleştiri karşısında bu sözcükleri kullandığını söylüyorsun; oysa ki "vatan haini" , "ülkeyi bölüyorlar" gibi ağır ve yakışıksız hakaretleri ilk ağzına dolayan mhp ve ardından da sizlersiniz. bir şarta bağlayarak* namussuz ve alçak kelimesini kullanmayı dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir olay olarak nitelerken devlet bahçeli nin hakaretlerini nasıl görmezden gelebiliyorsunuz ?
4- cuma namazı mı dedi birisi ?
deniz baykallaşan onlarca chp'liden birinin ağzından çıkan saçmalık. başbakanın haddini bildirirken yıllarca chp'lilere komünist deyip her türlü katliam ve cinayeti işleyenlerin ırkçı ifrazatına kafayı takın. gerçi aynı kenefte parende atmaya başladınız. aferin size.
türkiye cumhuriyeti'nde başbakanlık yapan bir kişinin sahip olduğu mevki dolayısıyla istediği her yere kahvehane ağzıyla yanıt verebileceği gerçeğiyle bizi yüz yüze bırakan replik, en azından savunucularından gördüğümüz kadarıyla bu en doğal hakkı.
adamın konuşma üslubunu oy sayılarıyla kıyaslamış biri, oradan ayar vermeye kasmış, ama olmamış yazık. birisi de çıkıp tayyip kardeşimizin sarfettiği falsolu onlarca laftan birisine bile değinmemiş, koca davos zirvesinde bile dolmuşçuyla para üstü için kavga edermişçesine konuşacak kadar format bilen bir adam bu. bu aralar pkk'lılar da çıkmış bu muhteremi savunan. ben de bunlara dayanarak söylüyorum ki, bu ülkede asıl sen haddini bil sayın kılıçdaroğlu! adam kürsüden sağa sola hakaret eder, toplum zaten siki tutmuş, kör bir dehlize dalmış gidiyor, sana mı kalmış milleti düzeltmek?