açık ve net ifade ediyorum kemalist, laik, jakoben, seküler, ulusalcı tayfanın uydurmasıdır.
ben bir iletişimci ve basın tarihi okumuş biri olarak ifade ediyorum ki, en fazla basına sansür yukarda ismini zikrettiklerim döneminde olmuştur. döneminin iç işleri bakanı şükrü kaya ya gazete açmak için başvurulur. bakanın verdiği cevap ilginçtir; yahu nedir bu gazete açmaktaki ısrarınız? bizim istediğimizi yazsanız halk sizi okumayacak, halkın dediğini yazsanız ben sizi kapatacam.
evet bu sözü zikretmiştir. eğer basın tarihine bakarsanız en acımasız sansürlerin, cumhuriyetin ilk yıllarına ait olduğunu görürsünüz. bahaneleri de hazır. bizler yeni devrimi oturtuyorduk. nasıl? zorla.
kendilerini ifşa ediyorlar. basına sansür, konuşanın kellesini al vesaire. neyse konumuz bu değil.
birde türkiye de kim iktidara gelmişse, sansür uygulamıştır. adamlar koalisyon hükümetleri döneminde akıl almaz sansürler uyguladı, bu adamlar tek başına iktidar neden uygulamasın? bakın uyguluyor demiyorum, ama isterse uygular. sonuçta erdoğan başlatmadı bunu. güç kimdeyse kullandı. o çıkan ses kayıtlarının da uydurma olduğunun kanaati içindeyim. net. ben farklı bir şeye dikkatinizi celbetmek istiyorum.
farkediyor musunuz bilmem ortaya öyle bir hava çıkardılar ki, sanarsınız sansür erdoğan ile başladı. öncesinde bu ülkenin tarihinde sansür falan yoktu.
sizin ben ikiyüzlü zihniyetinize tüküreyim. bu millet yemez sizin şerefsizce palavralarınızı.
ülkede sansür eskiden de vardı deyip bugünkü ağır sansürü ve medyanın türlü numaralarla yandaşların ellerine teslim edilmesini gizlemeye çalışan yandaşların yalanıdır.
ak partisini ve manevi babasını savunmak için var gücüyle saçmalayan ve gecenin bu vaktinde taktığı at gözlüğüyle bizleri bir kez daha gülümseten yazarın, karadeniz fıkrası tadındaki tespiti.
iletişimci ve basın tarihi okumuş biri olarak, basının üzerindeki baskıyı göremiyorsan; bence sen okumasaymışsın daha iyi olurmuş diyorum panpa. *
cnnturk kanalinda dört köşe mi taraf mı ne bi program vardı az evvel. ordaki yeni şafak yazarı bile , "yasa dışı dinleme hakkında yorum yapmayı etik bulmuyorum" diyerek savunabildi anca. tayyip bile çıkıp yalan diyemezken, kralcilar iş başında anlaşılan.
basın tarihi okumuş da tarih okumaktan aciz kalmış adamların algısı. şükrü kaya dediğin adam 1938'e kadar görev yapmış birisi. o sırada avrupada neler oluyor peki? almanyada hitler şansölye olmuş, 1933te. italyada mussolini rüzgarı, 1922den beri. avrupa faşizm rüzgarıyla inim inim inliyor. sen kaldırıyorsun, o zamanın türkiyesiyle bugünün türkiyesini kıyaslıyorsun, bir de bununla da kalmayıp "rte basına sansür uyguluyor yalanı" diye başlık açıyorsun. dostum, sen bu kafayla ancak iletişim okursun zaten. onu da türkiyede okursun.
cumhuriyetin ilk yıllarında, veya sultan abdülhamid döneminde sansür yoktu diyen yok ki zaten? kim diyorsa onu, gitsin az biraz tarih okusun, basın tarihine de gerek yok. ama 2001de başbakanın kellesini almaya çalışan ve bunu başaran bir medya var, yolsuzluklara istediği gibi yer veren, her sabah metin uca ile haka dansı yapan bir türkiye. on yıl sonra geldiğimiz hale bak. evet efendim, sepet efendim. kıyaslayacaksan bununla kıyasla. 1 asır öncesiyle niye kıyaslıyorsun. al o zaman: 20. yyın ilk yıllarında kesilecek bir doğalgazımız, elektriğimiz bile yoktu doğru dürüst, şimdi doğalgazımız kesilirse, elektrik haftalarca gelmezse sesimizi çıkarmayalım mı?
kendi ağızlarıyla itiraf ediliyor. başbakan kellesini almaya alışmış bir basın. kimse kusura kalmasın bu saatten sonra o alışkanlıkları terkedeceksiniz.
seve seve olmazsa diğer şekilde.
kendi sansürlerine bahane hazır. yok ikinci dünya savaşıymış da yok devrim oturacakmış da falan filan.
suriye yanıyor, ırak yanıyor, yunanistan battı batacak, ekonomik bir savaş yürütülüyor dünya üzerinde.
internet yasakları getiren yasa ile üzerine tüy dikilen sansür gerçeğini sadece ahmaklar indinde çarpıtmaya yönelik akp'li yalanı. bu tür yalanların, akp'nin seçmen tabanına yönelik olduğu bellidir.
bir ülkede yolsuzluklar diz boyuysa, bankalar haldır haldır hortumlanıyorsa, hükümet horul horul uyuyorsa, medya o başbakanın kellesini alır. bunu anlayamayan heriflerin iletişim okuduğu bir ülkede elbetteki pislik gövdeyi götürür. bir de demiş ki kendi diliyle itiraf ediyor. ulan aklı kıt çenesi düşük herif! sen önce okuduğunu anlamayı öğren de ondan sonra hava at iletişim okuyorum diye. tey allahım yaa.
bir de demişki o günden farkı ne bugünün? ben de onu diyorum ya zeten. farkı ne? o zaman da yolsuzluk diz boyuydu bugün de. ekonomi henüz krize girmedi belki ama fena sarstı. fark şu: o zaman bu dediklerimin kritiğini yapabilecek haber programları vardı. nispeten bağımsız bir medya vardı. şimdi ise yalakalar var. senin gibi "başbakan kodummu yumruğu zınılatmalı" diyen kahve ağızlılar var. işte fark o.
edit: oğlum zaman gelecek, o çok güvendiğiniz parti küçülecek. oyları azalacak. o zaman çil yavrusu gibi dağılacaksınız o hükümetin gövdesinden. işte son bir umut olarak diyorum ki, belki o gün dönüp bugün söylediklerinize bakarsınız da "ulan bir hükümeti ak çıkarabilmek için ne rezillikler, ne kepazelikler yapmışız. akıldan mantıktan ne kadar da uzaklaşmışız" dersiniz. belki o zaman akıllanırsınız.
ayrıca not: hiç bir partinin taraftarı değilim. beynimi, namusumu hiç bir partiye satmadım.
Vaktin birinde ülkenin birinde herkes delirmeye başlamış. Kral da durumu araştırması için bi ekip kurup göndermiş. Ekip araştırmalarını tamamlayamadan geri dönmus. Kral sormuş. Ne oldu neden hemen geri geldiniz diye. Ekipten delirmeyen tek kişi cevap vermiş kralım bir kuyu var şehirde ondan su içen herkes deliriyor. Derken kral kuyuyu kapatana kadar herkes o kuyudan çoktan su içmiş. En sonunda ülkedeki herkes delirmis. Kral da suyu içince ülkede deli kalmamış.
Biz o suyu icmeyecegiz. Iciremeyeceksiniz.
Not: Bir ülkede küçük insanların büyük gölgesi oluşuyorsa o ülkede güneş batıyor demektir.
kemalizmin en büyük özelliği zerre kadar utanmadan iftira atabilme yetisine sahip olmalarıdır. hatta geçen günü bu sözlükte bir kemalist, beşiktaş taki gaspçı dehşetini, suriyeli gaspçı diye yazdı. zerre kadar utanmadan. tam bir piç gibi davrandı. halbuki adam türkiye vatandaşı.
şimdi burda da durum aynı. bankalar hortumlanıyormuş, ülke batıyormuş falan filan. bazen hakikaten ergenlerle mi uğraşıyorum diyorum.
bu ülkede hortumlanan bankaların hesabını erdoğan sordu halkın parasını da erdoğan ödedi.
bu millet irfanlı. gerçeği görüyor. sizin aşağılıkça söylemlerinize kanmıyor. siz koyun dedikçe onlar size koyuyor.
bu ülkede sansür erdoğanla başlamadı. kemalizmle başladı ve erdoğan a kadar süregeldi.
güç kimdeyse kullandı.
ha medya patronları şantajlarla, iftiralarla hükümetleri devirdi orası ayrı.
işte erdoğan da bunları başaramadılar. yıkılmadı zira arkasında sağlam bir irade var. biz varız.
bunu başaramadığınız için erdoğan a sansür uyguluyor diyorsunuz.
kusura kalmayın zorlasanız da yıktırmayacağız.
dilediğiniz iftirayı atabilirsinz.
bu millet 30 mart akşamı iradesini sandığa yansıtacaktır.
habertürk sorunsalı.
faiz lobisinin ilk harfi yumuşadı arkadaş.
oldu sana vaiz lobisi.
cumhuriyetin ilanından tut 80 darbesine kadar internet basın medya sansürü yoktu.
o zamanlar internet mi vardı angamal?
17 aralıktan bu yana her gece tv kanallarında bas bas bağıran siyaset komodo ejderlerinin ne zaman suya batacakları merak ediliyor.
bir ahmet hakan moderatör olmasına karşın konuklarından daha çok laf atıyor yorum yapıyor.
cemaat yargıya sızmış. niye? hsyk adalet bakanlığından nem alıyor. niye? kendi talebelirini sızdırmak.
niye? niyesi yok ulan!
basbaya paralel yapı diyorlar.
--spoiler--
türkiye kanun devletidir.
hukuk devleti değildir
--spoiler--
bunu söyleyen şamil tayyar.
şamil tayyar akp kombocusu ama şimdi öyle değil!
17 aralıktan önce akp-cemaat düzenli bir ilişkideydi.
her ne olduysa sabah operasyon yapılıyor.
medya uyuyor.
kafalarını kumdan çıkaran bir iki devekuşu kanalı ise cemaat demiyor.
cemaat kim lan?
sansür yok mu?
stv bile artık rte karşıtı.
stv bile ampülden vazgeçti.
stv bile laf sokuyor.
stv kim? gülen'in medyatik formasyonu...
stv bile böyleyken aydın doğan'ın kanalları sansürleniyor.
sen git flash tv'deki yalçın'ı sansürle!
sen git müge anlı'yı sansürle!
internetime dokunmadan elleyin!
bankalar!!!!!
halk bankası'ndan hala emekli maaşını çeken yaşlı amcanın hiçbir şeyden haberi yok tabi siz sadece alzheimer hastalarını kandırırsınız.
gazetelerde şöyle bir fotoğraf var:
akp parti çöküyor manşeti var.
altında hemen bir lamba firmasının logosu var. muhalefet bir holding.
gazete kimin? bilinmiyor. çünkü sansürlendi.
sabah gazetesinin satışında binali yıldırım'ın fezlekesinde açıkça görülüyor.
"sus binali bin'erler sana"
yok evendim sansür yok yok efendim yolsuzluk yok!
türkiye'nin ohale gidecek bir sürece girmesini isteyenler kim peki?
israil mi mossad mı laikçiler mi kemalistler mi? kim lan kim?
sen git dolar kokulu kutularda hortumla hazineyi;
reza götzab gelsin tehdit etsin içeriden.
türkiye önemli bir süreçte.
2007'deki teğet geçen krizin yan etkileri 17 aralık gecesi baş gösterdi.
tam manasıyla yalan değildir. sansür denen şey bazı yandaş medya organlarına uygulanıyor. bu kadar. ben ulasal tv ve fox'un recep-akp ikilisine olan haklı eleştirilerini, hakaretlerini takır takır izliyorum. hem de keyifle, gülüp, eğlenerek. bu bakıma tamamen yalandır. zaten bu başlığın gerçek olduğunu yüzde yüz ifadesiyle iddia olarak öneren bilim dışı insana aldanmaya biz "inanmak " diyoruz. ben blog'umda rahat rahat saydırıyorum, sansür nerede? anayasaya göre suç bile işledim yani...
"kemalizmin en büyük özelliği...rerererörörörö" kemalist değilim. bunu nereden çıkarttın? girdiğim entrilerde böyle bir bilgi yok. hatta diğer entrilerde dahi böyle bir bilgi göremedim.
"bankalar hortumlanıyormuş, ülke batıyormuş falan filan. bazen hakikaten ergenlerle mi uğraşıyorum diyorum." esas bazen ben dingillerle mi uğraşıyorum diyorum. zira benim bahsettiğim dönem 2001 dönemiydi. ama diyorum ya adam okuduğunu anlamaktan aciz.
"halkın parasını da erdoğan ödedi." azıcık kafan çalışsa bakarsın 2001de erdoğan ailesinin mal varlığı neymiş şimdi ne olmuş diye.
"bu millet irfanlı. gerçeği görüyor. sizin aşağılıkça söylemlerinize kanmıyor." benim bir şey söylediğim yok. senin farkında olmadan bir kaç defa itiraf ettiğin şeyi söylüyorum. bu ülkede sansür var. evet eskiden de vardı. ama bugün olmayabilirdi. halbuki tam tersine 10 yıl öncesinden çok daha fazla sansür var. bu.
"bu ülkede sansür erdoğanla başlamadı. kemalizmle başladı ve erdoğan a kadar süregeldi. " buna da itiraz ettiğime dair bir bilgi yok. okuduğunu anlama becerisi eksilere düştü amk.
"ha medya patronları şantajlarla, iftiralarla hükümetleri devirdi orası ayrı." hükümetleri deviren halktır halk. 2002de halk oyuyla gelmedi mi akp? sen daha ne dediğini kendin bilmiyorsun ki! boş boş komplo teorileri.
"bunu başaramadığınız için erdoğan a sansür uyguluyor diyorsunuz." biz erdoğana sansür uyguladığı için sansür uyguluyor diyoruz. fatih altaylının ses kayıtları, fatih saraç ses kayıtları, tibin chpnin soru önergesinin yayınlanmasını engelleme girişimleri, başbakanın bahçelinin konuşmasının son dakika yazısı olarak yayınlanmamasını emretmesi... söyle bakalım bunlar sansür değilse nedir? ama cevap veremezsin tabi. anca yaftalarsın milleti, cehapeci bilmem ne diye.
edit: bazılarının halen kabullenmekte zorlandığı ve bu yüzden yalan olduğunu zannettikleri gerçek. bu ülkede sansür bir gerçektir. tek parti döneminde de vardı, bugün de var. tek parti döneminde tv yoktu. bugün zibilyon tane tv var. bir de böyle kıyaslayın sansürü.
iki yüzlu ve cahil kemalist yalanıdır. bakın bu ülkede sansür chp iktidarı ile baslamıstır. basın tarihi okuyanlar ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaklardır.
lakin bir kemalistten kitap okumasını beklemek ve o şekilde yorum yapmasını, ummak balığın kavak ağacına tırmanmasını beklemektir. kemalist adam cahil adam demektir zaten.
bilmeden konusmayı maharet sanan, zıbarana kadar icmeyi ve got bas acmayı medeniyet sayanlardan baska ne beklenir ki?
daha dune kadar trt ye bile kendi adamları dışında kimseyi cıkartmayanlar bugun kalkmış sansurden bahsedıyor.
alısmıştınız yalan yanlış manşetlerle hukumet devırmeye sımdi başaramayınca sansur var dıyorsunuz. yuzsüz herıfler siz.
