ilkokulda sınıf başkanı seçilmek önemli bir şeydir, özellikle yardımcınız genellikle kız olduğu için ( ve sınıfın en güzel kızı seçilir nedense) adeta hayata 1 - 0 önde başlamaktır.
fakat nedense ilkokul yıllarında bir türlü başkan seçilemiyordum. etmediğim vaat, getirmediğim hizmet yoktu. yaşıtlarımız cep telefonu nedir bilmezken, ben kısa mesaj ile kopya çekmenin yöntemini araştırıyordum. erkeklerin doğuştan gelen hanzoluğunu kırmak için kızlı erkekli oyunlar icat edip kaynaşma sağlıyordum. hizmette sınır tanımamak adına sınıfa öss soruları bile getirdim. * fakat olmuyor, olmuyordu. sınıfın piç elemanına her yıl geçiliyordum. tabi her yılı abartmayalım, 7 yıl alamayınca 8. sınıfta aday olmadım. kovulmadım istifa ettim yani.
8. sınıfta bir darbe girişimim bile oldu. bu amaç dahilinde bazı derslerin kontrolünü yandaş arkadaşlara geçirecek, böylece sınıf başkanı piçi yıldırma yoluna gidecektik. aldığımız 3 başkanlık;
1- beden eğitimi,
2- ingilizce,
3- müzik gibi sallanmayan dersler olunca burada da g.t olduk.
bu sebepten içimde hep bir eziklik, eksiklik vardı. ta ki liseye gelene kadar. lisede elde ettiğim başarılı bir statü ile okul için önemli birçok göreve seçildim.
hem öyküyü yazanı hem de basan yayınevini batıracak olan öykülerdir lakin hepimizden bir parça barındırdığı için alınıp yazarına kıyak geçilebilir..
hiç kimse yazmazsa ben yazacağım bir gün.. "nasıl başarısız oldum?" "bu kitap size hayatta başarıyı başarısızlığı anlatarak getirecek" gibisinden sağlam bir de söz yapıştırdık mı arkasına tamamdır.. gelsin yeşil yeşil dolarlar..
