başarısız reklam denemeleri

entry46 galeri0
    29.
  1. ege bal


    hacının şalgamı

    0 ...
  2. 28.
  3. ineklerin havada süzüldüğü candan erçetin şarkılı sütaş reklamı.
    0 ...
  4. 27.
  5. krem şanti reklamı...
    (bkz: babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi) ebenden öğrendi gerizekalı. böyle ağzının üstüne üstüne vurucaksın aklı başına gelicek. bide o pastayı ağzının içinde yuvarlamıyor mu... şımarık piç. iyice midesini bulandırıyor insanın. alacağım varsada o reklamdan sonra almıyorum ulan. *
    1 ...
  6. 26.
  7. Casper'in son reklamında ekranda hatunun tıp fakültesini kazandığı görüyorlar* seviniyorlar daaa sen kimi kandırıyorsun casper öss öyle görsellikle sonuç açıklamıyor gayet bildiğin div table içinde gazlıyor.
    1 ...
  8. 25.
  9. 24.
  10. vodafone un orhan gencebay üzerinden yaptığı reklam.

    (bkz: bu ne lan)
    (bkz: daha da geçmem vodafone a)
    1 ...
  11. 23.
  12. vodafon'un saçma gençlik reklamları, birde gençturkcell'e laf sokmaya çalışmışlardı son reklamlarında.
    1 ...
  13. 22.
  14. isviçreli bilim adamlarının günlerce bilgisayar ekranına kafa göz dalarak gelistirdikleri üç açılı diş fırçası reklamı*.
    0 ...
  15. 21.
  16. 20.
  17. metro! enerji geliyorum demez! metroo!!*
    0 ...
  18. 19.
  19. hatırlayanlar için shubuo. hani günlerce

    - sana bir shubuo taklidi yapayım.

    - yap

    - öyle yap demekle olmaz, sana bir shubuo taklidi yapayım mı

    diyaloğundan sonra shubuooooo diye bağırırlardı. biz de merak ettik. çocukluk heyecanı. hem benim heyecanım iki kattı. çünkü doğum günümde öğrenecektik ne olacağını.aklımda kalma nedeni de budur belki. hayatımın hediyesini alacaktım*çıka çıka turkcell in bir mesaj servisi çıkmıştı. şimdilerde adını duyan var mı?
    0 ...
  20. 18.
  21. kızım sana mondi alayım mı birde dido o ne salak reklamlar ya.
    1 ...
  22. 17.
  23. gaza gelmeyin ipragaza gelin.
    0 ...
  24. 16.
  25. 15.
  26. şafak sezer ve hamamcıların oynadığı araba reklamı.
    1 ...
  27. 14.
  28. 13.
  29. anne bize dimes al al anne al.*
    0 ...
  30. 12.
  31. dew araba yağları.

    yoğun istek üzerine büyük utanç içinde:
    edit:
    dew motor yağı
    1 ...
  32. 11.
  33. eskişehir'in yerel tivisi kanal 26'da dönen bir traktör reklamı, aynen şöyledir:

    "mccormick mccormick, ek tarlayı mccooormick,
    mccormick mccormick, sür tarlayı mccooormick."

    kenny'nin her bölümden sonra girdiği mezarda kemiklerinin sızlamasına neden olmuştur.
    (bkz: kenny mccormick)
    0 ...
  34. 10.
  35. 9.
  36. regal adlı beyaz eşya firmasının reklamları tamamen berbat. bu kadar boktan bir pazarlama yöntemi geliştiren, o fikri sunan şahsı görmek, tanışmak isterdim! reklamlarında hep şu mesajı veriyor: "regal alın, regal kalitelidir. eğer almazsanız siz salaksınız!" evet aynen bunu diyor. lan ben zaten sen öyle bir promosyon yaptıktan sonra alacağım varsa da almam lan o ürünü!

    örnek vermek gerekirse reklamın birinde iyi giyimli bir adam ve 2 adet beyaz eşya var. bir adet sevimli bir kuş. adam nazikçe kuşa "sen olsan hangisini alırsın? pahalı olanı mı * * yoksa ucuz ve kaliteli olanı mı?" * sonra kuş uçuyor ve pahalı olanın üzerine konuyor. adam yüzünde küstah bir gülümsemeyle "hıh! kuş işte kuş..!" diyor ve reklam o şekilde bitiyordu yanlış hatırlamıyorsam.

    yani tekrar soruyorum hangi akla hizmet böyle bir reklam kampanyası yapmış bu firma? şaka mısınız lan siz? marka kavramına bok atarak olmaz bu işler yavrucuklarım. başka taktikler deneyin olumlu mesajlar verin insanlara. marka olmuş ürünleri alan insanlara hakaret ederek başarıya ulaşamazsınız.
    1 ...
  37. 8.
  38. 7.
  39. 6.
  40. tek kelimeyle "perwoll" adlı deterjan reklamları.
    0 ...
  41. 5.
  42. çok sevinçli olduğunda koşuyor insan. 100 metre yarışında birinci olan birisi olsa bile mesela, 100 metre boyunca bacakları çatlayıncaya kadar koşmuş birisi bile olsa, yarıştan sonra koşmaya devam ediyor, bu sefer sevindiği için koşuyor. futbolcular gol attıklarında koşuyorlar, 3-4 saniye boyunca dünyadan kopup, evrende başka hiçbir şey yokmuş gibi bakan gözlerle koşuyorlar.

    kapalı bir mekandayken sevinçli bir haber alan kişiler ne yapabiliyor peki? zıplıyorlar en fazla. ayakların öyle ya da böyle, bir şekilde, yerden kesilmesi gerekiyor sevinirken. peki diyelim dışarıdayız, şehrin sokaklarında dolaşırken birden çok sevinçli bir haber alıyoruz. en dandik ve hüzünlü kısım burası; çünkü çoğu kişi koşamıyor bu durumda. şehir insanı sevincini bile doğasına uygun şekilde yaşayamıyor. istediğin gibi koşamıyorsun şehirde. diyelim etrafındaki tüm kentdaşlarının "ulan bu adam deli mi" diye düşünmesini göze aldın ve koşmaya başladın, ama karşına kırmızı ışık çıkıyor biraz sonra. yeşili bekliyorsun. tüm heyecan gidiyor, yahut eziliyorsun.

    eğer siz de bunlardan şikayetçiyseniz, size lütfü koşubandı tavsiye ediyorum. ev içi sevinmeler için birebir. taksit de yapıyorlar, bonusu da var. lütfü koşubandı.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük