oyun; yaşlıların yarıştığı bir koşuyla başlar. insanlar ziya adındaki topal ihtiyarla alay ederlerken bir de bakarlar ki ziya bey yarışı kazanır. yarıl sonrasında gazeteci ziya beye başarısını neye borçlu olduğunu sorunca bu cevabı alır ve ilginç bir yazı dizisi hazırlamaya başlar.
ziya bey bu yaşına kadar fazlasıyla evlilik yapmıştır ve başlar anlatmaya.
ilk olarak köy yerindeki resmiye'ye aşık olur ziya bey. babası (halil), resmiye'nin babasıyla(sabri) başlık parasında anlaşır. ancak sabri resmiye'yi bir mal olarak gördüğü için kim daha çok başlık parası verirse sürekli karar değiştirmektedir. halil ağayla olan anlaşmasından da bu sebeple cayar ve ziya resmiye ile evlenemez.
ziya iş hayatında yüksek makamlara gelir ve köyden evlenemeyeceğine karar verir. bu sefer de o zamanlar çıkan "ayna" gazetesinden arkadaş ilanlarına bakar ve gülten hanımı tanır orda. mektuplaşırlar ancak ikisi de birbirine yalanlar söyler ve dış görünüşlerini olduklarından daha farklı tanıtırlar. birbirlerini gördüklerinde hayal kırıklığına uğrarlar ve bu evlilik de olmaz.
sonrasında ziya beyin annesi ölür. babası ise durdu kadın denilen ve yaşlıları ayartıp onların mirasına konan bir kadının eline geçer. ziya babasını durdu kadının elinden kurtarmak için konuşmaya gider ve durdu kadının aslında kendinde gözü olduğunu öğrenir. babasını kurtarmak ve durdu kadının mallarıyla rahat bir hayat sürmek için onunla evlenir. ancak umduğu gibi olmaz. durdu kadın iki ayda iliklerini kurutur ziya'nın. cinsel arzusu dur durak bilmez.bir gün biriyle basar durdu kadını ve cezaevine düşer. o evlilik de biter.
cezaevinde bir öğretmenle tanışır.öğretmen ziya'yı okumaya teşvik eder açıktan liseyi bitirir ve çıkınca üniversiteyi okuması için ziya'yı ikna eder. ziya cezaeevinden çıkınca istanbulda bir iş bulur ve hukuk fakültesini kazanır. işten okula uyumaya fırsat kalmaz ziya bey'in hayatında.
ziya bey bir gün parasız kalır ve eski kilimini satmak için bit pazarına çıkar. orda zehrayla tanışır ve evlenirler. ancak zehra da çalışmaktadır. ziya bey sabah evden çıkar doğru okula, zehra doğru işe ziya bey akşam işe. görüşemezler ve evde pusulalarla konuşurlar baya bir zaman boyunca. ancak sadece mektuplarla görüşürken zehra hamile olduğunu söyler. ziya bey görüşünce bunun hesabını soracağını belirtir. gün gelir görüşürler ancak birbirlerini zor tanırlar. ziya bey o bebeğin kendisinden olmadığı konusunda konuşur ve zehrayla da ayrılırlar.
ziya bey'in patronu onu çok sever. ancak çok fazla yorulduğu için onu işten çıkarmaya karar verdiğini ama dışarda kalmasına da gönlünün razı olmadığını belirtir ve içgüveysi olarak biriyle tanıştırmayı teklif eder. ziya bey yavrum içgüveysi kavramını bilmez ancak patronum iyi bir şeyse bana olur der. mehpare ile tanışır ve evlenirler. ancak bu sefer de kaynana ve kaynatasından çok çeker ziya. ve dayanamaz evi terk eder. o evlilik zor biter yalnız çünkü mehpare yakasını bırakmak istemez.
daha sonra neriman adında çok oynak bir hanımla evlenir. fıkır fıkır fingirdek bir şeydir neriman. ama kimseye vermez. yine de elalemin dedikleriyle baş edemeyen ziya ondan da boşanır.
türkan ile evlenir bu sefer de. türkan da aşırı kıskançtır öyle ki trenle giderken aşı boyalı evde çamaşır asan kadından bile kıskanır. dolayısıyla o evlilik de yürümez.
en son güler ile evlenir ziya bey. aslında içlerinde en beteridir ama boşanmaz. neden? bunca evlilik tecrübesi ona bir şey öğretmiştir o da beterin beteri var cümlesi. güler de çok fazla asabi ve bir o kadar da korkaktır. vapurdan korkar, karanlıktan korkar.
işte ziya bey koşu boyunca arkasından karılarının koştuğunu hayal ederek kaçtığını söyler.
hikaye olarak böyle bir özete sahip olan, ziya bey'in bahsi geçen karılarıyla kısa kısa diyaloglardan oluşan kadroca zengin, feci derecede eğlenceli müzikale yakın bir oyun. *