motivasyonu ve yapılan işin istenirliliğini düşüren önemli bir faktördür. insanların çalışıp çabalamasının sebebi bir işi başarmak ve gerekli takdiri görmektir. belki algılanan takdir kişiye göre değişir bazısı aldığı maaşın artmasını ister, bazısı terfi edilmek ister, bazıları da sadece "aferin çok iyi iş çıkardın çok faydalı oldu bu bize" şeklinde pohpohlanmak ister. fakat genel istek aynıdır. belli bir efor sarfedilerek başarılan bir şeyin sonucunda ödül verilmesidir.
elde edilen başarıya ödül yerine ceza verilmesi ise; çalışma isteğini ve azmini köreltir. dolayısıyla aslında önemli başarılar elde edebilecek bir birey ceza aldıktan sonra çalışma isteğinin körelmesi sonucu bundan sonra verilecek görevlerde "nasıl olsa bir şeyler yaptığım zaman cezalandırılıyorum o zaman çalışmam, uğraşmam ne ödül ne ceza alırım" mantığı ile hareket eder.
peki nasıl sonuçlar doğrur başarıyı cezalandırmak? öncelikle yapılan işin verimliliği düşer, kişideki çalışma iştahı azalır ve yaptığı işten nefret eder. bireydeki bu tatminsizlik toplumu da olumsuz etkiler. yaygın bir kanaat ise cezalandırma durumu; hiç kimse önemli başarılar elde edip göze batmak istemez zaten gerekli ilgiyi ve desteği görmemiştir. toplumsal yaratıcılık düşer. yeni fikirlere kapalı, yerinde saymaya mahkum olur.
"doktoram bitmiş, ülkeme dönmüştüm" diye devam etti en yakın dostum. "şans eseri dönüşümün peşi sıra iyi bir kamu kurumda, kendi konumla ilgili bir pozisyon açılmış ve de başvurmuştum. başvuru şartlarında toefl puanı da aranıyordu. oysa ki sınava gireli oldukça uzun zaman geçmişti. eski puanım kullanılmazdı. çok öncesinde sınavı vermiş ve hatta doktoramı da o dilde tamamlamıştım. ancak işe yaramıyordu işte. istenilen puan oldukça düşük bir puan olmasına ve çalışılacak program çalışma alanıma oldukça yakın bir konu olmasına rağmen başvuramadım. çünkü süresi dolmamış bir toefl puanım yoktu. sınava girmek için ise yeterli sürem yoktu."
"uzmanlık alanımı kullanabileceğim bir çalışma alanının yanımdan sıyrılarak geçişini izledim" diyerek tamamladı konuşmasını arkadaşım.
"..."devlet bursuyla gitseydin bu problemlerle karşılaşmazdın" dedi karşımda duran bölüm başkanı. yıllardır tanıdığım, saygımı kazanmış ve saygısını kazandığını bildiğim bilim insanı. sırf kendi çabamla sınavlara hazırlanmış (!) burs bulmuş kendime yurtdışı kapısını açmıştım. gre'nin ne olduğunu sınava girmeye bir ay kala öğrenmiş ve iyi bir puanla vermiştim. toefl'a hazırlıksız girmiş halletmiştim. bursu okul desteği olmadan kendi çabamla bulmuştum ve nihayetinde iyi bir okulda, güçlü bir programda ve iyi bir hocayla doktora çalışmamı tamamlamıştım...."
böyle demişti bir arkadaşım türkiye'ye kesin dönüş kararından sonra karşılaştıklarının ardından. devam etmişti:
" bu yaşayacaklarımı bilseydin, döner miydim bilmiyorum? başarının suça bu şekilde evrimleşebileceğini bilemezdim..."