kişi: yıllardır yalnızlığı meslek edinmiş, eli karşı cins eline değmeyeli asırlar geçmiş, otobüste, yanındaki tanımadığı birinin omzuna başını koyabilecek derecede...
zaman: her zaman.
mekan: her mekan.
olay: yok lan olay molay. kendi kendine arıyor işte. yazık.
sevgili aramayı tanımladıktan sonra, başarısız yöntemlere geçebiliriz şimdi:
toplu taşıma araçlarında kız kesmek: bilader, bi sakin ol. sakin kafayla bi düşünelim bu durumu. senin kafan hep karşı cinsle (evlenilecek ya da eğlenilecek kız, hiç farketmez) meşgul durumda olabilir. otobüse bindiğinden beri de gözünün gözünün içine bakıyorsun kızcağızın. ama bi sor bana ki, o kız o anda neler düşünüyor:
- offf, bi günde 3 sınav mı olurmuş yaa! her şey birbirine girdi kafamda! kantinde bi kahve içebilseydim bari. ama sınava anca yetişicem... sihirli şırınga kuramı kesin çıkar demişti üst sınıftaki kızlar. sihirli şırınga, kitle iletişim araçlarının..
gördüğün gibi, kızın kafasında seninle ilgili tek bir düşünce kırıntısı yok. 12 dakikadır kızın gözünün içine bakıyorsun. be hey gafil, senin tek düşüncen bi sevgili bulmakken, bak kız nelerle uğraşıyor?
facebook'a gözleri kısık, buğulu buğulu bakan foto koymak: ve beklemek. gün içinde en az iki kızdan -eskiden aynı okulda olduğun ve sana hiç yüz vermemiş olan- 'uuuww, ahmet ne kadar harika ve karizmatik ve çekici olmuşsuuuuun' temalı bikaç mesaj beklemek. çok beklemek...
yeni tanışılan kıza soğuk davranmak: kaçan kovalanır tamam. ama öyle ilk günden de kimse kimseyi kovalamaz hacı. bi anlat kendini, göster kıza. mazoşistin önde gideni değilse, kendisinin yüzüne bakmayan birine ayılıp bayılmaz kız. teoman mısın sen bilader?
- ah, siz de mi rus edebiyatı?
+ ehm, phuuuğğh (boğazını temizleyerek) evet genç bayan. bu üşümüş serçe parmaklarını andıran güzel ellerin sahibinin ismini bana lütfeder misiniz?
bunu mu umuyorsun? tarihte yaşanmış mıdır böyle bir tanışma ve elektriklenme? yaşanmıştır elbet. ama aşk tanrısının sana da aynı güzelliği yapma ihtimali ok düşük be antonum çehovum.
şehirler arası otobüs yolculuğundaki romantik ortamdan yararlanma çabası: nice yiğitler mola yerlerinde bıraktı özgüvenini bu yüzden. yapma, bulaşma ürkek kıza. belki sevgilisini bırakmıştır arkada. veya belki bu otobüs onun kollarına götürüyordur? yok bide allah muhafaza, muavin filan sarktığını anlarsa dağ başında indiriverir otobüsten, dımdızlak kalırsın ortalıkta.
esasında, bakmayın benim böyle olumsuz yazdığıma. yukarıdaki -ve benzeri- yöntemlerle nice ilişki kurulmuştur elbet. lakin önemli bir etkeni göz ardı etmemek gerek. o da, yakışıklılık, güzellik, karizma gibi kelimelerle tanımlanan kişisel çekiciliktir. bu varsa şans yükselir, yoksa anneni ikna edersin de gidip eli yüzü düzgün bi kısmet ayarlar sana.
sen ne biliyon bu yöntemlerin başarısız olduğunu diye sorma. depreştirme yaralarımı. hatırlatma bana okul çıkışlarını, kantinde masa seçmeleri, otobüste karşı koltuğa oturmaları.. yalnızlık işte bilader, çok şey yaptırıyor adama.
