tanım : genellikle münazaralarda verilen tartışma konusu. ayrıca pazartesi günkü liselerarası münazara konumuz. başlığın altındaki entryler ışık tutar inşallah.
ek bilgi : "çalışma önemlidir"i savunuyoruz.
bu konuyo tüm türk milletinin anlayacağı bir dilden anlatalım derim, futbolla anlatacağız, iki deneğimiz var elimizde biri sabri ötekisi sergen, sabri çok çalışır çok koşar fakat bi halt olmaz, her topu kaptırır rakibe asist yapar arada bir abanması sayesinde gol atar, sergen ise hiç çalışmaz koşmaz yürür, fakat oynadığı maçı çevirir, sergen zeki ve yetenekli, sabri yeteneksiz, zekası konusunda birşey bilmiyorum o yüzden burayı boş bırakıyorum*, başarı sergende yani zeki olanda işini en iyi şekilde yapıyor, oynadığı takıma maç kazandırıyor, fakat en hayırlı olanı her ikiside aynı bünyede bulunması tabi oda bin yılda bir gelir.*
her ikisi de önemlidir. ancak çalışmayla bir şey başarılmaz. kendinizden bir şeyler katmışsınızdır, onun bedelini alırsınız. al gülüm ver gülüm hesabı. zeka ise bilimin tanımını yapmaktan aciz olduğu bir kavramdır. kavram karmaşasına mahal vermemek için boyutlandırılmış ve çoklu zeka kuramı benimsenmiştir. çünkü tarih öyle zeki adamları gösterir ki aslında moron tiplerdir. türlü salaklıkları onu yerden yere vurmak için anlatanlarca deşifre olur, halkın ağzına sakız olurlar. buradan çıkacak sonuç, sayısal zeka başarı getirirse sözel zeka da çalışma ile sentezlenince başarı getirir
zeka çalışmak için masaya oturmuş bir insanda vardır ki çalışmayı düşünmüştür. ki bunu düşündüğünü göre azimlidir de. çalışmak zekadan daha çok önemlidir dolayısıyle.
Matematik açısından konuşucak olursak matematik zekası olanla olmayan bir olmuyor ne kadar da çalışsan bir yere kadar geliyorsun ondan sonra matematik zekan devreye giriyor yoksa yok o kadar kasmayın.
Gerizekalı olmadıktan sonra çalışarak bir yerlere gelebilirsiniz. Ama zekaya çalışma katılmazsa sönüp gidersiniz.
Size şöyle bir örnek vereyim. Biz ilkokul 1deyken 28 kişilik sınıfta öne çıkan 3 kişiydik. Rasim, ben ve Ayşegül. Bana sorarsanız en zekimiz rasim'di. Hatta öğrencilik hayatımda ilk ondan kopya çekmiştim. zeka olarak ben 2.yimdir. Ayşegül 3.dür. ayşegül'ün babası teğmen benimki polis memuru rasiminki doktordu galiba. Ama rasimler gölcük depreminden oldukça etkilenmişti. Yıllar sonra 2sini de buldum faceden. Rasim teknik bir okuldan mezun oldu galiba 2 yıllıklardan. Ayşegül hacettepe tıptan mezun oldu. Ben de orta kalitede bir hukuk bitirdim. Zeka çalışma kıyaslamasında aklıma hep ilk bu gelir.
Ayrıca şu an ösym nin düzenlediği sınavlarda (ales ve dgs hariç) zekadan çok çalışma esas alınıyor.
Hepsinden önemlisi istemek ve inanmak.
Sınavıma 15 gün kala çok sevdiğim bir insanı kaybetmiştim. Sabah cenazede akşam kitap başındaydım.
Bahane yok demek bu.
Başarıyı hak ettiğine inanırsan ve istersen o seni bulur.
Ama akıl da önemli bir faktör şimdi, zaten akılsız insan bu söylediklerimi de yapamaz.
Normal şartlarda ikiside önemli,eğer aşırı zeki veya aşırı aptal değilseniz derdim fakat Türkiye şartlarında göz önünde bulundurmamız gereken daha önemli detaylar var,birkaçı şunlar olabilir.
1-Ak partili vekil tanıdığınız hatta mümkünse dayınız olması
2- Çalışacağınız sektörde söz sahibi bir tanıdığınız olması
3-Ak parti gençlik kollarına üye olmanız da fayda sağlayabilir.