baş örtüsü

entry195 galeri22 video2
    129.
  1. Takıyosanız takın! Dini sömürü yapmayın! Ne baş örtüsüymüş...
    1 ...
  2. 128.
  3. Cahiliye devrinde başörtüsü vardı. Ancak enselerine bağlar ve arkaya bırakırlardı. Yakaları önden açılır, gerdanları ve boyunları görünürdü. işte bu durumu düzeltmek için ayeti kerime, “Başörtülerini yakalarının üzerine vursunlar.” buyurmuştur. Bu örtünün şekli ve biçimi ise önce açık yer kalmayacak şekilde başı, boyun ve gerdanlığı örtmektir. Sonra da ince ve çekici olmayan bir örtüyü kullanmaktır. Mutlaka "şu ölçüde ve şöyle olmalıdır" demek doğru değildir.

    Buna göre başörtüsünü yakaların üzerinden örtmenin hikmeti; boyun, gerdan ve göğsün örtülmesini sağlamaktır. Bu zamandaki kadın giyiminde başörtüsü, pardesünün veya üst elbisenin içine konduğunda boyun ve gerdan örtülmüş olmaktadır. Bu örtünme sağlandığına göre başörtüsünü bu şekilde bağlamak caizdir. Önemli olan, islam'a uygun olarak tesettürün sağlanmasıdır.
    3 ...
  4. 127.
  5. ebedi saadete erişmek için imtihan vesilesi olup, buna "kafayı bohçalamak" diyenlerin mezara girince detaylı bir şekilde "aa ben yanılmışım" diyerek feveran edeceği örtüdür.
    3 ...
  6. 126.
  7. Bu başörtü muhabbeti aldı başını gidiyor, 90'lıyım. Yıllardır aynı konu gündemde. Sorunun temelini konuşan yok. Üniversitede başörtünün serbest olması normal midir? değildir. Hak buyurmuş diyenler var. Aynı hak kuran'da mirası da anlatmış. Kadının miras hakkıyla erkeğinki bir değil. ( (bkz: Nisa süresi 11.ayet)) Toplansın kadınlar desin ki; bize erkeklerin yarısı kadar miras verin, benim abim benim 2 katım malı hak ediyor. Aynı hak kuranda 1 erkeğin şahitliğini 2 kadının şahitliğine denk tutuyor. Toplansın başörtülü bacılarımız, bu olayın üstüne gitsin. Mahkemelerde 1 kadının ifadesi sayılmasın, en az 2 kadın olmalı! desin. ( (bkz: Bakara Süresi 282.ayet)) Der mi? Demez. Peki bunu 'olmaz öyle şey, akıl var mantık var yahu!' yapan nedir? Şerri(Dini) hukuktan sıyrılıp insanların kendi yaşamını anayasayla belirlemiş olması olabilir mi? Aynı anayasanın ayaklar altında çiğnendiğinin farkında mıyız? Mevcut haklarımıza sahip çıkabiliyor muyuz? Tek derdimiz, tek özgürlüğümüz TÜRBAN mı?

    Üniversitelerde başörtüsü tartışılıyorsa zaten üniversiteler bitmiş demektir. Üniversiteler devletten yarı bağımsız, ÖZERK kurumlardır çünkü bilim insanının memleketi olmaz, kendini insanlığa adar. Daha iyi bir gelecek, daha iyi bir dünya için harcar eforunu. Dinin, milliyetin yeri yoktur bilim yapılan yerde. (ha ilahiyat fakültesi-felsefe-tarih gibi MATEMATiKSEL ıspat istemeyen alanları ayrı tutuyorum). Şayet olmalı diyenler varsa, Alman Nazisinin bilim adamlarının yahudiler üzerindeki başarılı çalışmalarını bir okusunlar. Hepsi insanlık kokan, mükkemmel hareketler çünkü bir insan seninle aynı tanrıya inanmıyorsa onun her yerini kesip, delik deşik edebilirsin. Onu bir odaya kitleyip üstün ırkına yarayacak tüm aşıları, ilaçları deneyebilirsin. Ölsünler, sorun değil. Günah sayılmıyor.

    Bilim, varsayımların deneylenmesiyle sonuca ulaşılan bir uğraş. Hemen hemen sayısal veri içeren her bilim dalı aynıdır. Bir varsayım vardır, deneylerle gözlemlersin doğruyu ararsın ama OBJEKTiF bir şekilde. Din (dolaylı olarak başörtü), aşırı milliyetçilik (kendi ırkını diğerlerinden üstün görme) gibi kavramlar bu OBJEKTiFliği ortadan kaldıran olgulardır. Bunun en basit örneklerini MATEMATiKSEL verilere dayanmayan bilim dallarında görebiliriz. Tarih örneğin.

    Şöyle ki; allah'ın olması bir varsayımdır, insanların hepsinin bu varsayıma inanıyor olması onu GERÇEK yapmıyor. Ama kimseye 'inanma' diyemezsin. inançtır, inanır. Gerçekler çoğu zaman inancı değiştirmez. Bugün insanların MiTOLOJi olarak değerlendirdiği geçmiş yunan tanrıları, semavi dinlere inananlara 'şaka' gibi gelebilir. Çünkü tanrının 1 tane olması DAHA mantıklıdır mevcut şartlar altında. Bundan 1.000 yıl sonra da Hristiyanlığın 'MiTOLOJi' olmamasını hiçkimse garanti edemez. Diğer semavi dinler içinde geçerlidir bu durum.

    Daha detaylandırayım: Müşrik kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın. Bir müşrik kadın, sizin hoşunuza gitse bile, iman etmiş olan bir cariye herhalde ondan daha hayırlıdır. ( (bkz: Bakara 221.ayet))

    burada cariye dediği seks kölesi kadınlardır, seks için kullanılmasa bile o dönemlerde alınıp satılabiliyorlardı. Sene 700'ler: Allah'a ortak koşan(müşrik) kadın, bir köle kadından bile değerlidir. Öyle süper bir tanrı ki bu, köle kadını insan yerine koyuyor. Köle kadınlar artık evlenebiliyor. Arabistan'daki köle kadınlar için bir mucize olsa gerek o dönem için.

    Sene 2015 açısıyla; öyle bir derman ki bu kitap, 'köle yasak kardeşim' diyecek bir hümanistlik seviyesine gelememiş. insanlar mevcut ANAYASA ile edindiği haklar sayesinde bu kölelik sistemini yasaklamışlar. Aslında bazı yasaklar 'özgürlüğün' kapısını aralar, herkes göremez. Bugün kadınları türkiye'de köle yapmak kolay değildir. Yasalar vardır, adalet vardır. Temelleri Sekülerizm (laiklik yada dünyacılık) üstüne kurulu bir devletin bireyleriyiz. Tanım gekirse; toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhanî meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki hareket bu aslında. Türkiye bu hareketin içine birçok avrupa ülkelerinden önce girmiş bulunmaktadır. Türkiye'de eşcinsellik yasal boşluklar nedeniyle suç sayılamıyorken (ki bu boşluğun kasıtlı yaratıldığı kanısındayım. Serbest desen kıyamet kopar, cezalandırsan ne diye cezalandıracaksın ortada bir suç unsuru yok. Erkek birisi, başka bir erkeği seviyor. Buradaki suç nedir?) ingiltere'de 2.dünya savaşında Eşcinsel askerler SAVAŞIN ARDINDAN idam edilmiştir. Benzer şekilde Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilirken avrupa'da bu hakların kazanımı 1950 yıllarını bulmuştur. Türkiye'de çok partili hayata geçilmesinin ilk denemelerinde ezilen kadınlar (aralarında başörtülü bacılarımızda vardır) Nezihe Muhiddin öncülüğünde 'kadın partisi'ni kurmuşlardır. 'KADIN HALK FIRKASI'. Aslında sessiz bir çığlıktır bu ama aşırı cinsiyetçi olması nedeniyle kapatılmıştır. Bir diğer edindiğimiz bilgi; her parti kapatılması anti-demokratik bir hareket değildir.

    Kadınların başörtüsü konusundaki 'özgürlük' çığlıkları aslında bir sonraki nesilde yetişecek kadınların hor görülmesi, toplumdan dışlanması, arka plana itilmesi, evine kapanması, bilimden ve dünyadan uzaklaşmasına zemin hazırlamaktadır. Örneğin; tacizin normalleşmesi süreci. 'Dekolteli giyen tecavüzü hak eder.' diyen bir ilahiyat profesörünün olduğu bir ülkedeyiz Prof. Orhan Çeker adı da, Konya Selçuk Üniversitesinden. Bu başörtülü bacılarım, şimdilik 'kot pantolon' giyen kadından daha masum görünüyor diye ilelebet böyle mi olacağını sanıyor? Herkes kara çarşaflara büründüğünde 'başörtülü gezenler tecavüzü hak eder.' olacak sırada. Sorun dini değil, kadın düşmanlığı özünde. Farkında değilsiniz başörtülü bacılarım. Erkekler için bunları söyleyemiyorum çünkü hemcinslerimin çoğu 'kadınlardan üstün olduğunu', 'kadınların erkekler için yaratıldığını', 'kadınların erkeklerden sonra yaratıldığını' düşünüyor. Kaynakları? esasında kuran tabiki, yahudilikte daha detaylı anlatılır kadın yaratılışı. Tabi daha eski bir kitap olduğundan daha saçma gelebilir. Okumak isteyenler; (Kitab-ı Mukaddes, Tekvin: 2/18-23) kuran; 'zaten yasak meyveyi yiyende havva değil miydi?'

    Erkeklerin çoğu kadınların kendilerine rakip olmasını sindiremiyor. Kadının erkeğe göre giyinmesi, konuşması gerektiğini düşünüyor sanki 'cinsellik' sadece erkekte var olan bir olgu. Kadın onu azdırdığında tacizi-tecavüzü hak görecek kadar zıvanadan çıkabiliyor erkekler ki tacizin önüne geçmenin yolunun kadının kapanmasıyla bir paralellik göstermediği aşikar. Bugün başörtülü bacılarımız tacize uğramıyorlarsa mini etek giyen bacılarına teşekkür borçlular. Bir gün mini etek giyen kalmayınca sıra başı açığa gelecek. Başı açık giyinen kalmayınca başörtülüye gelecek. En sona çarşaf var. Ama daha oraya çok var gibi. Abarttığımı düşünebilirsiniz, antalya'ya giden vardır. Alanya'da sahilde üstsüz turistler güneşlenir. O kadar üstsüzün olması nedeniyle bikini giyen kadına kimse dönüp bakmaz. Anlatabildim mi? Sorun kadında olmadığı gibi, çözümde kadında değil...

    Bize anayasayla verilen bir diğer hak; eğitim hakkı. Karma eğitimle birlikte erkek-kız öğrenciler birlikte okumaya başladı malum osmanlı'da kız çocukları okuma-yazma ardından evlenmek için evinde bekliyordu. Başarı sırası olsun, ders geçmesi olsun kadınların erkeklerden daha gerizekalı yada başarısız olduğunu kanıtlayacak bir delil halen bulunamadı. Olsaydı tüm alimler bas bas bağırırdı. Bugün başörtü bacılarımız 'tek cinsiyetçi eğitim haktır.' diyebilir. Bir insanın istediklerinin olması 'özgürlük' değildir. 'Özgürlük' bu kadar basit birşey değildir. Başörtü sorunu çözülüp kadınların yarısından çoğu kapanıp, kalan yarısı da 'iş hayatından' çekilip evine kapanıp sadece doğurup çocuk büyüttükten sonra sıra 'karma eğitime' gelecektir. Erkekle-kadının yanyana oturması, okuması dinen caiz değildir. Kaynağa gerek yok, şayet kuranda süre olmamasına rağmen islamiyet diyerek yaşadığımız ARAP KÜLTÜRÜNÜN getirisidir bu. Karma eğitim, laiklik zırvasıdır. Kadınlarla erkeklerin bir arada çalışması bile laiklik zırvalığıdır. Bu konuya çözümü Mısır Üniversitesi Hadis Bölüm Başkanı Prof. izzet Atiya şöyle çözmüştür: ''işyerindeki erkeği emziren kadınlar tacizden kurtulur.'' Şaka değil. işyerindeki kadın erkeğe emzirirse, erkeğin süt annesi oluyormuş. Ancak bu şekilde dinen caizmiş çünkü erkek süt annesi olunca o kadına artık o gözle bakamıyor efenim. Çok saçma gelebilir lakin bu adam dini otoritetir. Başörtülü bacılarıma duyrulur. Emzirin kurtulun yoksa hep peşinizdeyiz...

    Kadınların bu 'başörtü özgürlüğü' konusunu özellikle erkeklerin savunuyor olması da arka plana itildiğinin kanıtıdır. Tabi tercihtir bu giyilebilir, kimseye giyme diyemezsin ama ÜNiVERSiTE için bu geçerli değil. Örneğin dünyanın varoluşunu araştıran bir jeolog, şayet koyu bir müslümansa ve kafasını başörtülü bacılarına özgürlük için harcıyorsa bu konuda pek ileriye gidemez. Bilimsel bir varsayım yapmadan önce, zaten birşeyleri var saymıştır. ilerleyemez. Aynı konuda evrim içinde geçerlidir. Önce adem yaratıldı, ardından adem uyurken allah havva'yı yarattı diyen bir insan evladı, fosilleri incelerken o OBJEKTiF bakış açısına sahip olamaz.

    Dünya insanı modelinde eğitim veren bir kurumda 'başörtüsü' yahut 'kipa'(yahudi şapkası) nın serbest olması saçmalıktır. Aynı şekilde üstünde kocaman 'ben yüce bir türküm' yazan tişörtle gezen bir insandan bilim insanı olmaz. Ha üniversiteden bir şekil PROFESÖR olur ama saygınlığı olmaz. Keza Türkiye'de üniversiteler günden güne dünya başarı sıralamasında geriye gitmektedir.

    Başörtüsü özgürlük diyen bacılarım, kaldığınız yurtlarda akşamları evde olmanız gerekiyor. Özellikle ikinci öğretimlerin üstünde felaket bir baskı var, biliyorum. Sizin 'sokakta gezme özgürlüğünüz nerede?' Kayıp. Birçoğunuz akşamları şehir nasıldır, haberi yok izin alıp dışarı çıkamıyor baba baskısından, abi baskısından, mahalle baskısından.

    Kızının sözünden çok, yurt müdürüne güvenen babanın başörtülü çocuklarısınız çoğunuz. Üzmek için söylemiyorum sadece bilin istiyorum: başkasının çizdiği bir resmin içini, ellerinizdeki renk renk pastellerle doldurmaya çalışırken kendinizi özgür hissediyorsunuz, hiçbir resmi siz çizmediniz...
    0 ...
  8. 125.
  9. hiçbir zaman takmayacağımı düşündüğüm bir şey. saçlarımın havayla temasını kesme fikri bana itici geliyor.

    edit: 'hiçbir zaman takacağımı düşünmediğim' ifadesi tuhaf geldi, değiştirdim.
    2 ...
  10. 124.
  11. Çok da fazla gerekli olduğuna inanmadigim şey.
    3 ...
  12. 123.
  13. Birilerinin türban olarak adlandırdığı, küçümsediği emrullahtır. Türban diyenler bir de (geneli) dilde millileşmeyi savunurlar fakat türban türkçe değil, baş örtüsü türkçe'dir.
    0 ...
  14. 123.
  15. bizi yaratan'in emridir. bas örtüsünün hakkini veren insan sayisi oldukca azdir. süstür modadir diye baş örtüsü kullanan kızlarımız da malesef fazlasıyla mevcuttur. sadece baş örtüsü takmakta yeterli değildir. onu kafana takıyorsan yapmaman gereken şeyler var. mesela sevgilinle kol kola yürüyemezsin. zaten bas örtüsünü hakkiyla takan insanin sevgilisi de olmaz. bir de bazi cahiller tesettürlü birini yanlış bir şey yaparken gördüğünde, bir genelleme yaparak bunu tüm tesettürlülerin de yaptığını düşünüyor. ' ya zaten bunlarin hepsi ayni.' boyle düşünenler de daha sinir bozucu tabi ki.
    5 ...
  16. 122.
  17. islamda olmayan siyasi simge.

    akp'ye yaranmak isteyen türban diyor.
    2 ...
  18. 121.
  19. Son yıllarda bambaşka bir tartışmaya evrilen olgu. Eskiden başörtüsü irtica vs olarak nitelendirenler bugün dini anlamda doğru bağlanıp bağlanmadığını falan tartışmaya başladı. işin komik tarafı başörtüsü feci bir şekilde demokrasiye vurulmuş darbe olarak algılanıyordu. Mantığa bak yahu! Sen kadının kafasına bağladığı örtüye karışıp bir de suçlayacaksın. Yok üniversitelere almamalar falan. Bunu AKP yi savunmak adına veya bir kesimin şakşakçılığı adına yapmıyorum. Hatta memnuniyetle söylemeliyim ki, alayının AMK... Dar zihinlikik, örtüyle şununla bununla alakalı değil. Kendini illa bir tarafa adapte etmeye çalışmayla alakalı. Sen aslında demokrasiyi değil, (sözde) demokrasiyi savunanı savunuyorsun. Kişileri savunmaya çalışırsan, doğru değil dava odaklı biri olursun.
    1 ...
  20. 120.
  21. Modern zamanda modanın kölesi haline gelmiş bir tekstil parçasıdır.
    (bkz: tesettür)
    2 ...
  22. 119.
  23. Bunu sadece bir tekstil ürünü sananlar vardır. Yani somut değildir bu örtü. Kafasında örtü gördükleriniz değil aslında hiç örtü görmediklerinizdir örtülü olab.
    3 ...
  24. 118.
  25. hassas davranmak gerekir. takan kişinin konunun derinliğini anlaması, takmayan kişinin bu derinliği anlamış kişiye saygı göstermesi gerekir.
    2 ...
  26. 117.
  27. Kullananların adam gibi kullanması gereken şey.
    Baş örtüsü vücudu gizlemek için takılır, siz de onun için takın. Ha eğer öyle bi kaygınız yoksa da takmayın kardeşim. En azından komik hale düşmezsiniz.
    4 ...
  28. 116.
  29. 115.
  30. anlamı, manası, değeri olmadığını iddia ederek örtülü kızları açılmaya "ikna" etmeye çalışanların, 90 yıldır bu kadar hırsla, inatla, nefretle, tahammülsüzlükle, düşmanca, yeri geldiğinde sütçü imam'ı galeyana getiren işgal askeri gibi silahla saldırdığı; sırf bu derece karşı çıkışın bile aslında önemini, değerini, anlamını ıspatladığı örtüdür.
    insanların kafasına zorla şapka geçirtmiş olan bir anlayışın bu konuda insandan sayılarak yorum yapması bile başlıbaşına abestir. nokta.
    2 ...
  31. 114.
  32. islam diniyle bir alakası yoktur, tamamen kültürel, etnik ve siyasi bir simgedir, türkiyede özellikle erbakan ve hemen ardından gelen akp zihniyeti tarafından tamamen siyasi amaçlı bir şov, tüketim ve sömürü aracı olarak kullanılmıştır,, islamda asıl olan şey tesettürdür, türban ya da başörtüsü diyerek ortada zıplayanların derdi ilkesel değil partiseldir, yemeyelim ve kandırmayalım birbirimizi..
    3 ...
  33. 113.
  34. başa takılan örtüdür. bir tekstil ürünü olup, pek çok kumaştan elde edilebilir.
    başka bir anlamı yoktur.
    2 ...
  35. 112.
  36. islam dinine göre kadınların takması farzdır. evet.
    1 ...
  37. 111.
  38. 110.
  39. 109.
  40. Türbanla karıştırılan geleneksel örtü.
    2 ...
  41. 108.
  42. yabancıların bile anladığı ama bizimkilerin anlayamadığı güzel mi güzel eşarp.

    bizimkiler neyin peşinde ben bi anlasam...

    neyin tribindesiniz siz?

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/694918/+

    bir de türbana bakın hele... nasıl şirklik bir icat bu böyle? (#25415860)
    1 ...
  43. 107.
  44. an itibariyle ortaöğretimde serbest bırakılmış olan .

    merak etmeyin atayizler .
    başörtüsü serbest bırakıldı sadece şeriat gelmedi korkmayın!
    0 ...
  45. 107.
  46. Dini inanç doğrultusunda giyilen bir aksesuardir. Bunu dini bir kimlik olarak göstermek ise bölücülüktür. Basortululer ve aciklar olarak ikiye ayrılmak sadece siyaset eseridir. Günümüz iktidari da bunu çok güzel yapar.

    Benim annemin de taktigi Başörtüsü veya turban adi her neyse, bunun bir mesele olmaktan cikmasi lazimdir. Dinimiz içinde bir kategori değildir. Bu kadar net.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük