yolda kürtçe konuşan bir şahısa dönüp baktım. ama konuşmasına tepki olarak değil. bağırmasına tepkili idim. dönüp bana ne bakıyorsun cigerim dedi ve kaldırıma oturup ağladım.
bir müddet sonra rahatsızlık verebilir.
kürtçe konuştukları için değil bağırdıkları için.
hoş bir de üçüncü kişi yanında kürtçe konuşan iki kişi var ya
onlar daha büyük rahatsızlık verir bence.
konuşma adabı alması gereken kişilerdir. hangi dili konuşursa konuşsunda bağırmak nedir? efendi gibi sakin sakin konuş ben seni dinlemek zorunda mıyım düdük?
evvelki gün notere gittim. 3 kişi avaz avaz konuşuyorlar bilinmeyen bir dilde. biraz dinleyince Almanca konuştuklarını farkettim. Ama bağır bağır konuşmaları gerçekten sinir bozucuydu. Şimdi soruyorum,
hangisinin yaptığına eziklik diyeceksiniz? Kürtçe konuşmasından mı rahatsız oluyoruz? bağıra bağıra konuşmak kendiliğinden bir problem değil mi?
Konuştuğu dilin önemi yoktur. Sorun bağırarak toplum içinde konuşacak kadar kürt olmasıdır. Bir türk veya bir almanda bu
Kadar kürt olabilir ama hiç kimse kürtler kadar kürt olamaz.
Birde bunun telefonla konuşan versiyonları vardır.
aslında sayısı bağıra bağıra türkçe veya herhangi bir dili konuşandan pek fazla değildir ama farklı bir dil konuştuğu için daha çok dikkat çeker. Bu huylarından vazgeçmesi gereken kişilerdir.
fazla dikkat çekerler ve etrafındakileri rahatsız ederler. kendi dillerini konuşmalarına söyleyeceğim bir şey yok ama ben hiç bağıra bağıra konuşan bir Avrupalı görmedim.
kürtçe diye belirtilmesinin altında bir ötekileştirme sezmeme rağmen evet iticidir. sorun kürtçe veya kürtler değil sesli konuşmanın sinir bozuculuğudur. zaten etrafta yeterince kirlilik varken bir de gürültü kirliliğine mahal vermek olmuyor. bırak da sesini sadece konuştuğun kişi duysun naklen yayın yapmanın alemi yok.