Birine bağlanma isteğidir bir mesajiyla tüylerini diken diken etmesini ona ait hissetmeyi istemektir.
Öyle çok baglanmak istemek ki her an arayışta olmak doğru kişiyi bulana kadar aramak denemek kimlerle düşüp kalkamamak.
bağlanmayı istemek diye bişey söz konusu olamaz. bağlanmak düşünülerek yapılabilecek bir davranış değildir ki.
nedense insanın içine korku düşürür bu duygu. birine ait olma veya sahiplenme duygusu sürekli olarak akla sonunun olumsuz olacağı olasılığını getirir.
insan kalben bağlanmıştır fakat mantıkende bunu onaylamak ister ve bu da zamanla kazanılacak bişey.
aklıma bu şiiri getirir.
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden…
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
dümdüz sevişmelerden sıkılmış çiftler için değişik bir fantezidir. sandalyeye, yatağa herhangi bir yere... ama outdoor seviyorsanız erkeğinizin tişörtünü çıkarıp o tişörtle ellerinizi ağaca bağlaması sizi uçuracaktır.