kime göre neye göre olduğu sorulacak bir olgudur. gitarın bağlamayla at başı gittiğini orhan gencebay ispatlamıştır. o.gencebay'ın albümlerinde introların çoğu ispanyol gitar ağırlıklıdır. zaman zaman gitar bir adım öndedir. geçmişe bakarsak başka bir örnek, suat sayın gibi sanat müziği bestekarlarının eserlerinde ispanyol gitar kullanılır.
türk folklor müziğinde ise durum farklıdır. alevi ve neşet ertaş ekolünde ise bağlama türk insanının gönlünü titreten bir enstrüman özelliği taşır.türk insanının kolay ulaşabileceği ve gitar gibi akademik öğreti gerektirmeyen icrası pratik bir enstrüman olmasındadır hemde. ama batı entrümanlarıyla beraber kullanıldığı zaman daha dikkat gerektirdiği anlaşılır. bağlama çalarken gitardaki akor kalıplarını denemeye çalışanlar var. bu demektir ki artık bağlamada bir arayış başlamıştır. bunun sebebi de batı soundunu seven bağlamacıların icrasındaki gelişmelerdir.
örneğin musa eroğlu albümünde bağlamayla birlikte batı enstümanları kullandığı zaman bu tür müziği yapan çoğu müzisyen buna karşı çıkmıştı. fakat zaman geçince bunun yerinde bir karar olduğu anladılar. musa eroğlu sıkı bir cazcıdır.
not: " ben yorgunum hayat" taki piyano ile girişten sonraki bağlama biraz zorlama olmuş. batı soundu verelim hesabı yapmışlar ama bağlama eseri kasmış. rock ritmi isteyen bir eseri baymışlar. sahnede bu eseri icra eden çoğu müzisyen bunun farkında. onun için dinamik olsun diye hafif tempo rock ritm veriyorlar.
Müzik evrenseldir , zevkler de tartışılmaz. Sen diğer enstrümanı seviyorsun diye diğerine laf söylersen müziğe olan sevginden ilginden şüphe ettirirsin. Yersiz bir iddia.
