değişmeyen tek şey değişimin kendisi felsefesine uyarak değişimin yaşanması. ancak olumlu mu olumsuz mu yorumu sizlere bırakıyorum.
çok uzaklardan tekrar yaşadığı yere gelen bir adam düşünelim. kaşınmış. canı kavga istiyor yani. ne yapacak hemen önüne gelen birine çatacak. bakıyor ki ileriden bir tip geliyor. şuna bir el atayım diyor:
- hoop, lan kel koyayım da kedine gel zuhahahha
bunu söyledikten sonra adam dönüp kendisine bakar. hah der bizimki şimdi dalar bana. ama..
- lütfen beyefendi çok kabasınız, size hiç yakıştıramadım. utanın!
der ve gider adam.
bizimki şaşkın, ''n'oluyor lan?'' der kendince. şöyle bir silkelenir kendine gelir. tekrar bir başkasına yanaşır. bu sefer etkisini artırmak ister ve gidip herifin birinin ensesine tokatı yapıştırır.
- yavşak herif ne yürüyon lan benim mıntıkamda.
ensesine vurulmuş adam birden nazik bir ifadeyle:
- çok afederseniz, bilmiyordum.
deyip yolunu değiştirir.
bizimki eşekten düşmüş gibi olur. ancak kararlıdır. mutlaka kavga edecek hatta gerekirse dayak yiyecekti. gözü ilerden gelen bir çifte takılır. bu sefer oldu dercesine bakarak hemen yanlarına yaklaşır ve kadına doğru:
- offf anam hepsi senin mi. versene bir alt dudak..
der ve heyecanla bekler. kadın şaşırmıştr. adamsa:
- çok kabasınız. sizin kardeşinize böyle yapılsa ne hissedersiniz? lütfen bir daha denemeyin. polis çağırırım yoksa.
der ve kadınını koluna takıp uzaklaşır.
eleman fena morarmıştır. ne yapacağını düşünür. bu değişim hiç hoşuna gitmemiştir. başı önce giderken birden bir ses duyar:
- lan gavat koyayım da tur at zuhahhaha
dönüp sesin geldiği yöne bakar, mahsun bir ifadeyle
- lütfen beyefendi çok kabasınız, size hiç yakıştıramadım.