gösterdiği her türlü iyi niyet ve çabaya rağmen amacına ulaşamayan, sevgi saygı görmeyen, sevdiği insanı elde etmeyi başaramayan bünyenin isyanı sonucu oluşan bir dışa vurumdur.
aşık olan insan diğerinin artısını eksisini görmeden aşık olacağından iyilik aşk için gereken bir ölçüt değildir.
bir hikayeye göre bir adam bir nehrin kıyısında yaşarmış. bir gün karşı kıyıda bir kız farkeder. fakat çok uzaktır, nehir çok geniştir, kız bir silüetten ibarettir. adam o suliete aşık olur. nehir geniş olduğu kadar da şiddetli bir akıntıya sahiptir. kimse geçememektedir. fakat bizim delikanlı o aşkla o nehri bir solukta geçer, aşık olduğu silueti yakından görür, kızda ona ilk görüşte vurulur. delikanlı her gün o nehri geçer sevdiğinin yanına gelir, gün boyu vakit geçirirler ve gün kararırken tekrar aynı yoldan evine döner. bir gün kızın bir gözünde leke olduğunu söyler delikanlı.
kızsa yarın gelme hatta bundan sonra hiç gelme der. çocuk anlayamaz. kız der ki..
sen o nehri aşkla geçip geliyordun şimdiyse aşk bitti benim özrümü gördün, halbuki o leke benim doğum lekemdir, aşktan farketmedin, şimdi farkettin.. çünkü aşk bitti der.
delikanlı güler, biter mi canım der. ertesi gün kızın yanına gelmek için nehre atlayan delikanlı boğularak ölür.
bundan çıkaracağımız sonuç: aşk iyiyi kötüyü seçemez.
eğer bir allah varsa ve siz de ona inanıyorsanız uzun vadede doğru olmayan önerme. çünkü allah'a inanan bir insan elbet adaletin er yada geç tecelli ettiğine de inanır. ancak bu dünya için doğru olduğunu inandığım önermedir. gerçekten de bazı şeyler için, özellikle aşk için iyi olmak yetmiyor.
özünde iyilik olan insanların karsısındaki insana kim olursa olsun tüm ictenligiyle yaklasıp herseyine kosturup ilgilenmesi , sevmesi ve sonucunda bir güzel kazık yemesiyle kişinin diline düsecek cümle.