Okumak, baskıcı ailesinden uzaklaşmak, sosyal çevreye sahip olmak, ailesinin sözünden çıkmamak, kendini yetiştirmek, maddi özgürlüğe kavuşmak, son olarakta işi gücü olmayan hayal perest aç erkeklerin fantezisine istemeden de olsa konu olmak.
adı üstünde bazıları...bazıları okumak için gider, bazıları koca bulmak için, bazıları aileden uzaklaşıp her boku yemek için gider, bazıları kariyerinde zirve olmak için, bazıları her gece başkasının evinde sabahlar,bazıları sabaha kadar ders çalışır bir şeyler öğrenmek için...
bi insan üniversiteyi kazandıysa hakkıdır gider okur. niyeti de kimseyi ilgilendirmez. yaptığı eylemin yasada karşılığı ceza ise cezasını çeker, değilse kimsenin onu yargılama hakkı yoktur. hee beğenmeyenlerde gitsin sabah kadar dualar ederek zikir çeksin hem de uyusun nasıl oluyosa artık....
mühim olan üniversiteye gitmemelerinin asıl amacıdır efenim. eğitimliyi bir şekilde yola getirsin ancak bilgi alımını kabullenmeyen bünyelere yapılabilecek her türlü etki sana pis bir tepki olarak geri döner.
evet efendim türkiye'de bulunduğum zamanlarda yaptığım bir tespit, toplumun kanayan bir yarasıdır. "bazı" kızlara baktığımda üniversiteye girmek için, çok can attıklarını görüyorum. bunun nedenini ise, okuma hevesi, kendi ayakları üstünde durma yetisi kazanmaya bağlamıyorum ben. bakıyorum üniversiteli kızlarımıza, girene kadar götlerini yırtıyorlar, girdikten sonra bir saçmalama evresi başlıyor. makyaj yapıyorlar, açık saçık giyinip erkeklerin testesteronlarını unutarak tahrik ediyorlar. içlerinden kendilerine mani olamayan bazıları ise, yani bazısının bazısı ise kucaktan kucağa geziyor. bu toplumun kanayan bir yarası, bir doğrusu. inanmıyorsanız çevreye dikkat edince farkedebilirsiniz. mesela ben geçenlerde haberlerde de rastladım böyle bir olaya. güzel sayılabilecek kızlar üniversiteye girmiş, afedersiniz böyle şeyleri konuşmaktan çok sıkılırım ama, para karşılığı erkekler ile beraber oluyorlar. bakın haber burada. http://www.beyazgazete.co...zlar-fuhus-cetesinde.html
bir gün avrupa yakasında otobüsle seyahat ederken, alımlı hoş elinde kitapları olan bir bayan ile göz göze geldik.
otobüs tenha idi. kızın elinde sosyoloji kitabı vardı. bu ayrıntı dikkatimi çekmişti. otobüs tenha olmasına rağmen, ayağa kalkarak bana arkasını döndü. dübürünü yaklaştırarak sürtünmeye başladı. korkup çekinerek geri çekildim. korkumdan bağıramadım. biliyorsunuz böyle taciz vakalarında erkekleri suçlarlar hep. kız ısrarla sürtünmeye devam ediyordu. her ne kadar dini bütün tam bir müslüman insan olsam da, tahrik olma sınırındaydım. kendimi geri çekerek erkekliğimin zevk almasına mani oldum. kızın tacizden zevk alan bir sapık olduğunu düşünürken, kırmızı ruj sürmüş olduğu alt dudağını ısırarak, yakışıklı takılalım mı? dedi. o anda anladım. göz var nizam var çünkü. param için diyordu bunu kesin. bir de toplumda şöyle bir şey var, ak partililer genelde paralı gözüküyor, zengin gösteriyor tipleri diye. saçma bir düşünce. her neyse kız saatliğim 50 dolar diyerek erkekliğimi sıkmaya çalıştı. hemen otobüsü durdurup inerek tacizden kaçtım. eve geldiğimde dualar ederek, yüce allah'ın beni böyle bir beladan uzak tuttuğu için sabaha kadar dualar ederek zikir çekip uyudum.