Daha sonra da o kişiye aşık olurlar. Ama anlattıkları yüzünden insan içine çıkıp da evleniyorum diyemez. Çünkü o ilişkide mahremiyet namına birşey kalmamıştır. Biz dinleyenler ise yaşanılanları dakikası dakikasına dinlemişizdir. Toplumun bilmemesi gereken herşey bilinmekte. Bu aptallar hava atmak, ego şişirmek için karaktersizce özellerini açarlar.
--spoiler--
Aga, bi verdim eline, kulakları bayram etti anadın mı? Sonra bi yuvarlandık, darma duman ettim yerde...
--spoiler--
Bu örnek sadeleştirilip, küfürsüz anlatılmıştır.
Organlarındaki et benine kadar dinlediğim oldu. Çevremde çok vardı bu akılsızlardan.
Tanım; karaktersiz erkekler anlatır ilişkilerinin değerlerini ve mahremiyetini.
taraflar, eğer birbirlerine geçmişlerini anlatmakta samimi olarak mutabık kalmışlarsa, isimler saklı kalmak kaydıyla anlatabilirler. isimlerin saklı kalması olaylar üzerinde değil, anlatan kişi üzerinde odaklanma sağlar.
bu anlatımlardan amaçlanan karşı tarafı daha derinden tanımaktır. anlatan taraf anlattıklarına kendi yorumunu da katarsa, dinleyen taraf için çok değerli ipuçları sunmuş olur. esas olan tarafların birbirlerini samimi olarak gerçekten merak etmeleridir (yakınlaşma isteği).
uzun erimli bir ilişki başlangıcı için ilk adımdır.
Bir fıkrayla özetlemek mümkün;
Temel ıssız adaya düşmüş. Bakmış ki adada biri daha var: Cindy Crawford... Gece birlikte olmuşlar. Temel sabah gururlu ama huzursuz uyanmış.
Cindy, “Neyin var” diye sormuş.
“Benim için bir şey yapar mısın” demiş Temel...
“Ne istersen...”
Temel kızın saçını kesmiş; kestiği saçtan bıyık yapmış. Karşısına oturtup elini omzuna atmış ve demiş ki:
“Dün gece kimi götürdüm biliyor musun?”