yerinde bir tespittir. halk denilen nesnenin istisnasiz 10'da 9'u aptaldir. bu aptallara neyi soracaksaniz, bunlarin sectigi adamalardan ne bekleyeceksiniz. zamaninda alman fuhreri adolf hitler bu gercegi pek guzel tespit etmis, kavgam'da da gayet guzel bir sekilde izah etmistir. samimi ve akli basinda bir lider bir ulkeye yeter de artar bile.
ayrıca şu önermeye de bakmakta fayda var:vatan kaderine terk edilemeyecek kadar kutsaldır.
işte tam burada karşımıza bir paradoks çıkmaktadır.
o da şudur: ya vatanın kaderine terkedilmesi vatanın kaderi ise?
demokrasinin bir gereği olarak halkın otoritede söz sahibi olması şarttır bu da seçimde oy kullanmayla olur fakat bizim ülkemizdeki yüzde 10 barajı bunu imkamsız hale getirmiştir neredeyse her seçimde halkın yüzde 30 veya daha fazlaının oyu yok sayılmıştır buda gösteriyorki siyaset sadece birkaç partiye oy veren insanların seçimine kalıyor işte burda işler tıkanıyor ve akp başa geliyor. ve ülke parça parça satılıyor ha ben demiyorum ordu veya yargıçlar başa gelsin bu akp den bile beter birşey olur. çözüm daha çok kişinin görüşlerinin temsil edildiği meclistir.
bu cümlenin ciddiliğine kapılanların aklından geçen muhtemel şey dile vurulmasa da şudur:bazı konular tüm halka sorulmasın değil de eğer sorulacaksa da bize sorulsun kardeşim,hem biz çok ciddiyiz,o kadar ciddiyiz ki tehlikenin farkındayız.asıl tehlike her birimizde baş gösterip de çok ciddi bir şekilde dışa vuran tahammülsüzlüğümüzde,gerisi hikaye.bunun ardından gelicek şeyler de aynıdır,önceden böyle birşey yoktu.evet herkes daha anlayışlı olduğu için zaten darbeler ülkesine dönmüşüz ya.
halkın "bazi konular halka sorulmayacak kadar ciddidir" diyen mongollara ülkeyi kaptırmamak için akp yi seçtiğini anlayamayan mongolun tespitidir. halk o kadar zeki ki çetecilerin, soyguncuların, dış destekli karanlık odakların, toplumcuyum deyip de toplumu ideoloji safsataları uğruna ezip geçeceklerin karşısında bulabildiği en makul ve üzerinde uzlaşılabilecek partide birleşiyor.
kesinlikle doğru olan bir cümledir. Ülkeyi kimin yöneteceği sorunu bunun en güzel örneğidir. Düşünsenize ortadoğunun en önemli, en kilit ülkelerinden biri türkiye. Yeraltı kaynakları olsun stratejik konumu olsun bir cok acıdan çok çok önemli bir ülkeden bahsediyoruz. Bu ülkenin silahlı kuvvetleri dünyanın en büyük güçlerinden biri. savaş cıkarsa dünyanın tüm dengesi degişir. bu ülke üzerinde, dış güçler tarafından inanılmaz hesaplar dönen,inanılmaz yatırılım yapılan bu ülkeyi yönetcek grubu halkın seçecegine inanmak saçmalıktır. tabi ki de bu ülkeyi yönetecek kişiler belli bir grup tarafından belirlenecektir. ve medya aracılıgıylada halk uyutulacak,iktidar desteklencektir. bunu da öyle güzel ve öyle kusursuz işlerlerki dengeyi tam bir sekilde sağlarlar. işte muhalefet tam anlamıyla burda işe yarar. muhalefet sadece konusur. Yaptırıcılığı pek yoktur. Belli bir kısmı rahatlatır, havasını alır. halbuki muhalefet iktidara gelse dediklerinin yüzde birini yapamaz. yaptırtmazlar. yaparsa belli yöntemlerle iktidardan indirirler. Türkiye'de Akp bir ilk degildir, bundan önce gelenlerin ve bundan sonra geleceklerin akp den bir farkı olmayacaktır emin olabilirsiniz. sadece farklı bir kimliğe bürünmüş hali olcaktır. Demokrasi yoktur. olmayan demokrasi aracılığıyla insanlar oy kullanır. Ve insanların kendilerini iyi hissetmelerini sağlarlar. insanlar gücün kendisinde olduğuna inanır. ''Onları biz seçtik gücünü bizden aliyorlar'' gibi boş yalanlara inanırlar ve uyamaya devam ederler. Masalda burda biter. diyecektim ki ne yazık ki masal değil.
halkın seçimlerinin bazen yanlış sonuçlara da çıkabileceğinden mütevellit ortaya atılmış bir önermedir.
şimdi efendim, demokratik rejim tam olarak neyi ifade eder? karar alma mercinde halkın yer almasını ifade eder.* şimdi burada şöyle bir önem ortaya çıkıyor ki, o da halkın doğru seçimi yapabilecek yeterliliğe sahip olup olmadığıdır.eğer bir ülkede, seçim vakti geldiğinde, başkalarının telkinleriyle, "ampulü gördün mü ona bas" ya da "okları gördün mü damgala" cinsinden yönlendirmelerle sandığa giden insanlar varsa, o insanların meşru tercihler yapabildiğine nasıl güvenebilirsiniz? ya da, seçime beş kala, göz boyamak için yapılan kimi yardımlara kanıp, oyunu, tabiri caizse, satan insanların tercihleri ne kadar rasyonel olabilir?
demokrasi, bir bilinç işidir. ne zamanki ülkedeki insanlar, gerçekten bilinçlenir, pis dincilere oyumu vereceğime, atatürk'ün partisine veririm hiç değilse, ya da, dinsizlere mi vereceğim oyumu, tayyibime veririm*, gibisinden anlayışlarından kurtulurlarsa, işte ben o zaman güvenirim bu halka arkadaş. yoksa kimse, yok halk her zaman doğruyu bilir gibisinden demagojik liberal söylemlerle çıkmasın karşıma.
ha bir de, klasik olsa da, o mükemmel demokrasi, 1930'larda Almanya'da Hitler gibi bir canavarı iktidara getirmiştir.
bes yilda bir oy verdiklerinde herseye kendilerinin karar verdigini sanan saftiriklerin kizdigi gercektir. ulan mal, oy verdigin milletvekilinin adini bilmezsin, mecliste neye ne oy verdigini bilmezsin sonra sanki herseye kendin karar veriyormus zannedip bu sozlere kizarsin. akp'lilerin kacta kaci lubnan'a asker gondermeyi isterdi de akp'li vekiller neredeyse yuzde yuz destekledi? irak'a girmesi icin abd'ye topraklarimizi acma isine akp'li secmenin (anli sanli yuzde 47) kaci evet derdi de akp'li vekillerin yarisindan fazlasi evet oyu verdi? (neyse ki chp silme hayir dedi de bu insanlik sucuna ortak olmadik).
empati yeteneği primitif olan kişi söylemidir. aynı fikri devletin şu an başında olanlar söylese vayyyyy cumhuriyet yıkıldı vayyyy şeriat devleti olduk diye halk egemenliğini bayrak edineceklerin izan yoksunu beyanıdır.
seçilen benden değilse demokrasi gereksizdir diyen insanın söylemidir. senin istediğin kişi seçilince halka sorulacak akdar ciddi oluyorda tersinde neden olmuyor bre gafil? zaten bu ülkede bir sen zekisin, sen biliyorsun doğru olanı değil mi? atatürk de bunu bildiği için çok partili döneme geçiş yaptı!
bir diğer adı jakobenliktir bu anlayışın. özü şuna karşılık gelir: "halkımız davardır, demokratik haklarını din istismarcılarının ekmeğine yağ olarak sürer". "halkımız eğitilinene kadar biz ulusalcılar her türlü yöntemle devleti koruruz".
devleti korumak maskesi arkasında çete kurarız, pkk'nın haraç aldığı kürt işadamlarının bir ikisini faili meshur cinayetler ile yok edince haraç musluğunu kendi teknemize akıtırız, güney doğuda ele geçirilen eroin balyalarını yakmaya kıyamayız, cemselerle edirne'ye kadar taşır, oradan avrupaya satarız.