bazen eski defterleri* açmaz mısın?
onlar masum duran o sayfalar
güzeldir, bugündür, o eski sayfalar anlatır.
sen sessiz kalsan da o konuşur.
bir gün onun seni yeniden gülümsetebileceğini hayal edemezken o seni mutlu eder.
teşekkürler *
"istanbul attack" adlı gurubun bir şarkısı.
sözleri;
Bazen düşünürsün,bulamazsın cevapları...
Bazen yorulursun,dinlenemezsin kış akşamı...
Kasırga
Kes sesini,kes. 'Es' verdim dünyaya.
Herşeyin başında heves.
Ders verdim dünyaya, anlamını yitiren muhabeti
Çocukken söylenen şiirleri
Aklıma geleni söyledim
Ters geldim dünyaya
Özledim,dostluk yollarını gözledim
Akılda kalan soruları 'Çöz' dedim
Rap için savaşanlara sözlerim
Ben burdayım doğruluk kaleleri,
Açın fenerleri, görün elleri
Kenetlenen binlerce gerçek serveti
Kasırga marşı bu, doğru söylemeyen dönmeli.
istanbul Attack'ta Bakırköy peace aha!
Yollarıma taş koyanlar yatakta haha!!!
Timur
Ellerimdeki nasırlar biran dökülüp gitti
Gözlerimi açtığımda herşey yinemi bitti
Diye düşünürken kaderim tohumları ekti
Ama ben yine tek başıma serseri
Gibi dolaşırken sokakta, bak bana
Bulutlar üzerime çöker, kaçsana
Elimdeki mikrofon alevlenir parlar ah!
Huzurumu bulamadım ben ah ana.
Ne kadar çile çekicem ben ah daha
Ellerini kaldırıp hadi çaksana
istanbulum Attack'ta aha!
Dört kafadar olarak çıkıyoruz şimdi biz yola..
Bazen düşünürsün,bulamazsın cevapları...
Bazen yorulursun,dinlenemezsin kış akşamı...
Fuchs
Yıllarca bekledim elimde sayfalar
Günleri ekledim benimle saydılar
Ruhum ayrılmaz bir bütündür bende
Birtek Rabbim bilir sonumuz nerde.
Bir güç var bende dilimi sektirmez
Hayatım senle satırım eksilmez.
Uyurken bile rap yazan bir hakimim.
Aşık olmuşum seninle şairim.
Gök yüzünden bakan şahinim Attack'ta.
Rüzgarla akan hayalleri sakla.
istanbul Attack bu yolda raple kalk.
Özgürlüğüm satırlarda tek yumruk nakavt...
Ramiz
Ben de çocuktum göklerde uçtum yoruldum.
Durdurdum bana karşı akan tüm nehirleri
Okudum,kimi kitapta bulamadım.
Mecaz hitapta karaladım
Bunu lugatıma ben yamadım
hazinemi beynime kazdım.
Durdum yavaş dediler, koştum yavaş! dediler.
Yürüdüm yanaş dediler, birey ol yaşa dediler.
istemedim geri çevirdim, yanlızdım ama ben yenilmedim.
Bir ses dalgasıyla atmosfere karıştı hayallerim.
Sus!dedi,susmadım.Us dedi,depoladım.
Korkmadım desem,yalan olur adım.
Elimi versem çekilecek kanım.
şimdi kendimce huzurluyum,
Sor bana mutlu muyum
Mutluyum,
Hem de çok..(çok çok çok çok çok çok çok)
Bazen düşünürsün, bulamazsın cevapları...
Bazen yorulursun, dinlenemezsin kış akşamı...
Sabah erken kalktığımda
Sorular vardı yanımda
Ne yaptımsa cevap veremem sana
Bundan sonra yalnızım mutlu ol inan
Kolay olmadı biliyorum gülme geçer
Perdeyi aç uyan henüz vakit varken
Kendimi düşündüm sorarsan eğer
Değişmedimki ben kesin söz veremem Bazen yalan bazen insan inkar etsede kendini düşünür her zaman
Bazen yalan bazen insan
inkar etsede kendini düşünür her zaman
Kolay olmadı biliyorum gülme geçer
Perdeyi aç uyan henüz vakit varken
Kendimi düşündüm sorarsan eğer
Değişmedimki ben kesin söz veremem
Bazen yalan bazen insan
inkar etsede kendini düşünür her zaman
Bazen yalan bazen insan
inkar etsede kendini düşünür her zaman
istanbul attack'ı dinlenilir kılan nadir şarkılardandır. şarkıda özellikle ramiz farklı tarzıyla dikkat çekmektedir. şimdi çakma 50 cent oldu ya neyse...
bazen gömülmek istersin karanlıklara
sürüklenip gitmek sessizce
bazen ağlamak istersin usulca
kimseler görmeden
hıçkırarak...
bazen gitmek istersin
uzaklaşmak istersin bulunduğun yerden
kimseler farketmeden
gitmek...
bazen istersin yanında birisini
bulamazsın
o zaman dönersin en başa
ve
bu şiiri baştan yaşarsın...! *
nev' in hiç eskimeyecek şarkısı. tek başına kalmışlığın yüzüne vurulduğu, etraftaki kalabalığa inat içindeki sessizliği, kendini, tek dert dinleyeni, yani seni, sadece kendine hatırlatmak için dinlemek lazım.
Eskiden yalnız olmak boğardı beni
Uzun zamandır ne bir kız arkadaşım
Ne de hoşlandığım biri var
Duygularım köreliyor sanırım
Eskiden hep şey düşünürdüm
Neden bana azıcık ilgi gösteren,
azıcık yaklaşan her kadına aşık oluyorum
Sonradan anladım, bazı şeyleri
yazabilmek için yapıyormuşum bunu.
Hayatımı birine bağlamak
Sınırlandırmak bana göre değil.
Ama içimde bir yerlerde
Birine bağlanmak duygusu var,
Hep de var olacak gibi
Ama kişiliğimde mani oluyor.
Şimdi sana aşığım diyemem.
Aşık olurum da diyemem.
Biliyorum saçmalıyorum ama böyle.
Hayatımı nereye sürükleyeceğim belli değilken
Birisine benimle sürüklen diyemem.
En iyisi bırakalım da dalgalar karar versin
Nereye sürüklerlerse oraya gidelim.
Eninde sonunda bir karaya çıkarız herhalde...
bazen herşey çok basit geliyor
anlıyor gibi oluyorum
ayrıntılarına takılmadan
basitçe düşünüyorum herşeyi
herkesi
sonra bir zaman geliyor
ayrıntılar basitlikleri zorlaştırıyor
karmaşıklaştırıyor
karmaşıklık hayatın doğası mı?
yoksa doğanın felsefesi mi çözemiyorum
kafam daha çok karışıyor
herşey birbirine geçiyor
birbirinden kurtaramıyorum
birbirinden ayıramıyorum
bağımsızlaştıramıyorum
özgürleştiremiyorum kendimi
soyutlayamıyorum
ayrı düşünemiyorum
tepeden bakamıyorum hayata örneğin
değerlerin değerlendirmesini yapamıyorum
sonra bir zaman geliyor
herşey yoluna girer gibi oluyor
karmaşık beynim, karmaşıklığıyla kalıyor
karmaşıklıklar içinde bir düzen kurmaya çalışıyorum
karmaşa düzenim oluyor
ve her düzende karmakarışık oluyorum
düzen benim karmaşıklığımı dengeleyemiyor
şimdi düşünüyorum da
karmaşık olan benim beynim mi?
yoksa hayatın ta kendisi mi?
bu sorunun cevabı bir çok şeyi netleştirebilir
emin değilim!
aslında düzene karşı olan benim gibi geliyor.
ama etrafıma bakıyorum da
düzen neredeyse benim.
herşey herkes farklı bir biçim almış
insanlıktan çıkmışız çoğumuz örneğin
ben mükemmellik çabasındayım
yeni doğanlar insan olma çabasında
--spoiler--
insanlıktan çıkmış gibiyiz değil mi
bir eş lazım
hiçbir şey tek değil
eşimizi bulmamız lazım
komik gelebilir ama
hayat ve karmaşıklık
tüm soyutlar tüm somutlar her ne varsa
o zaman netleşecek
--spoiler--
dünyayı aydınlatacak gücüm var.
farkındayım da.
ışığım olacak biri lazım
sanırım haklısın
şimdi farkına varıyorum?
Sen eş deyince aklım kabullendi
beni yaratana öykünüyorum ben
O olmaya çalışmışım yıllardır
kimseye muhtaç olmamaya
kimseden etkilenmemeye
ve
herkesi etkilemeye çalışmışım
yeni farkına varıyorum bunun
o kadar saçma gibi geliyor ki
ve bir o kadar mantıklı
mantığım almıyor beni
bense mantığımın sularından çıkamamışım
ışığım ama güneşlere muhtacım
ne desem, nasıl desem
bilemiyorum
üzülüyorum ama ağlayamıyorum
bazen böyle 2 damla akıyor
gözlerimden
kaldırım taşlarına düşüyor kalbimin
bedenim parça pinçik oluyor
hüzün doluyorum gece olunca
sabahı görememekten korkuyorum
uyuyamıyorum
ama uyuyamıyor olmam korkumdan değil
ölmekten hiç değil
O'na hasret ölmekten
bir kez görmeden
bir kez öpmeden ölmekten
sözlerine iyice kulak verince lan bu beni anlatıyormuş dediğim parça, güzeldir, melodiktir, hem bünyeyi de yormaz, 2 dakika 24 saniye sürer, sonra aramızdan ayrılır.
sözleri de aynen şöyle:
bazen tutunursun hayata tüm kollarınla
bazen yanılırsın aniden,
bazen yapayalnız kalırsın şu koca dünyada
bazen takılırsın hayatta..
bir gün gelir tükenirsen,
o gün gelir bağırırsan,
kimse duymaz..duymaz..
"icin oyle sIkilir
kimse bilmez neyin var sen bile
olup bitenleri seyredersin oylece"
der once nev, acıta acıta, kanatarak eski yaraları. tutarsın kendini once, sonuna kadar dayanırsın. ama tek bir cumleyle yıkar tum kalelerini, savunmasızsındır artık...
"çünkü ben kayboldum, geri dönmem imkansız" kısmıyla kaybolmuş ruhlara sözcü olan mor ve ötesi şarkısıdır. gül kendine'nin en sevilen, unutulmayan parçaları arasındadır.
bir ses duyulur aniden, gelen gidendir, sırf bu yüzden , her gelen gider, her giden gelir, aslolan koca bir sıfır, sıfırda bu yüzden sıfırdır zaten.
sadece tek bir soru? tek bir cevap yetmez. sorular felsefede cevaplardan daha önemlidir. oysa cevap bekler insan. neden , nasıl, nerede, ne zaman, niçin, kim? beş n 1 k , habercilik kuralı. haber kuralı.
sert cevaplar, sert soruların karşılığı mıdır. tek bir soru, tek bir cevapla geçiştirilemez.
evet rahatsız eder insan karşısındakini , sen o nasıl rahatsız olmuştur bilemezsin. bebekler neden geceleri ağlar. onların uykuları harap olmaz mı zannedersin.
---------------------------------------------------------------- Bazen ...
Nefes almak değildir , yaşamak...
Onunla gülüp, Onunla ağlamaktır...
Sarı -Kırmızı olmaktır , her an Onu solurcasına...
*
Bazen ...
Özgürlük , çimlerde koşmak değildir...
Sevdası uğruna prangaya vurulmaktır...
Hep Ona tutuklu kalmışcasına...
*
Bazen ...
Başarı ... Para , Kupa kazanmak değildir...
insanların yüreğine dağlanmaktır ...
Damarında, kanında yaşarcasına ...
*
Bazen ...
imparatorluk , ülkeleri ele geçirmek değildir...
Bir Meşin yuvarlakla , Yürekleri fethetmektir...
Sınır tanımadan hüküm kurmaktır, Milyonlarcasına...
*
Bazen...
ASLAN , bir hayvan değildir...
Bir Simge, bir Semboldür... Tarifsiz güçtür ...
Ruhundaki asalete yazılmışcasına...
*
Bazen ...
Cehennem....Öbür dünya değildir...
Taraftarla coşmuş, SAMiYEN'dir ...
Alev alev yanarcasına...
*
Bazen ...
imkansız ...Olmaz değildir...
7 kişi 7 Sıfır yenmek , Ağları delmek , Şampiyonluktur Milenyumda ...
Hayalleri gerçek yapmaktır...Sahaya her çıktığında...
*
Bazen ...
KRAL olmak , taç giymek değildir...
Soyunu sevgiden, unvanı halktan almaktır...
Her doğan bebenin METiN olmasıdır...
Kuşaktan kuşağa akarcasına...
*
Bazen ...
VEFA...Semt adı değildir..
14 yıl kan kusup, ölümüne arkasında durmaktır...
Her şartta, yıkılmaz bir duvarcasına...
*
Bazen ...
Tarih, tozlu bir sayfa değildir...
Gerçektir , yaşamdır...1905'te doğup Ciltlere sığmamaktır...
Destanların değişmez yazarı olurcasına...
*
Bazen ...
GÜÇ, bir sıfat değildir...
Evsiz barksız , beş parasız ,en zorda, tüm dünyayı ayağa kaldırmaktır...
Üstünde sade bir parçalı formayla, kolaycasına...
*
Bazen ...
Cesaret, Korkuyu yenmek değildir...
Onbinlerce rakibin arasından geçip, kalesine Bayrağı dikmektir...
Tek başına...Kimse yokmuşcasına...
*
Bazen ...
Sevgi...Anne, Baba, Eş, dost değildir...
Onlardan ötedir...Tutkudur Renklere, Armaya ...
Ayrılmaz parçanmışcasına...
*
Bazen ...
Hayat her şey değildir...
GALATASARAYlı olup GALATASARAYlı gibi yaşamaktır
Doğumdan ölüme
Kalbin her çarptığında...