bazende anadolu'nun bir köşesidir. mesela gelibolu'dur, sonra ardahandır, belkide kandıra ya da sakarya... çünkü anadolu ve yalnızlık huzurdur bazen...
damarlarındaki asil kanın varlığını hatırlamak;
"Yıl 1912.
ingilizler Hindistanı işgal eder. Raca, Osmanlıdan yardım ister.
Yıllardır savaş içinde olan Osmanlı bu yardımı karşılıksız bırakmamakla
birlikte ancak 350 kişilik bir birliği Hindistana gönderebilir. Bu
askerlerden 20 kadarı yolda hastalanarak şehid olur. Kalanlar Hindistana
çıkarlar ve savaşmaya başlarlar. Mühimmat açısından sınırlı olan Osmanlı
askerleri, sonuçta ingilizlere yenik ve esir düşerler. Kalanı da şehid
olur.
Savaş bittikten sonra kalan 40 askerimizi ingilizler gemilerde çalıştırmaya başlarlar. Bir ingiliz gemisi, Avustralyaya geldiğinde iki askerimiz gemiden kaçarak Avustralyaya çıkar. Biri Karadenizli Menteşoğlu Abdullah, baba mesleği olan dondurmacılığa, öbürü de Karahisarlı Tarakçıoğlu Mehmettir, o da babası gibi kasaplığa başlar.
Şimdi hikâyeye devam edeceğim ama dikkatimi ve hayranlığımı çeken bir şeye de parmak basmadan edemiyeceğim. Bu askerler dil bilmez, uzaktadırlar, pasaportları veya başka kimlik belgeleri yoktur. Nasıl olup da bu işlere girişip üstelik başarılı da olurlar. Gerçek bir Dondurmam Gaymak hikâyesi yani. Niye filmcilerimiz bu güzel hikâyeleri film yapmazlar bilmem!
1918de Avustralya Çanakkaleye asker çıkarır. Bizim askerler bu işi duyar ve birbirlerini ararlar.
Biz Osmanlı askeriyiz ve ülkenizde yaşıyoruz. Avustralya devleti bizim, devlete savaş ilan etmiş. Çanakkaleye asker göndermiş. Biz de Avustralya devletine savaş açalım derler ve şu istidayı yazarlar:
Sayın Avustralya Başkanı Ekselans Hz.
Biz iki Osmanlı askeri, ülkenizde bulunuyoruz. Duyduk ki devletiniz Osmanlıya savaş açmış ve Çanakkaleye asker göndermiş.Bundan dolayı biz de iki Osmanlı askeri olarak Avustralya devletine savaş açmış bulunuyoruz. Bu bir Osmanlı savaş fermanıdır. Ekselanslarının bilgilerine sunulur.
Sonra, Sidneyin 250 km. uzağında Karlıdağlar denilen bölgede, önce virajlarda tren raylarını sökerek üç tren devirirler. Üçüncü trende askeri mühimmat vardır, onlarla silahlanırlar, 8 karakol basarlar.
Ne olduğunu bir türlü anlayamayan Avustralyanın aklına sonradan, iki Osmanlı askerinin yazdığı mektup gelir. Mektubun atıldığı bölgeye 250 asker yollarlar. Birkaç günlük araştırmadan sonra çıkan sıcak çatışmada iki
Osmanlı askeri Karlı Avustralya dağlarında şehid düşer.
Şehidlerin mezarı halen orada. Fotoğraf çekmek yasak. Avustralyaya iki Osmanlı askeriyle savaştık demek ağır geldiği için, bunlara Hindistanlı derler. Bu bilgi, Hindistan büyükelçiliğinin açıklamasından alınmıştır. "