kötü bir şeydir. ancak elbet bunun da bir sebebi vardır. birinin ters bir bakışı, bir sözü, sahte gülüşler vs. o ortamda fazlalık hissedersiniz kendinizi ve bağırarak hepinizin ... deyip kapıyı çarpıp çıkasınız gelir.
daha çok ergenlerde görülür. malumunuz sürekli bir ruh değişimi içinde olduklarından sınav stresi arkadaş uyumu vs gayet normaldir. yetişkinlerde görülüyorsa ya görülmemeli abi ya o ne öyle ergen gibi ayıp valla karakterin otursun azıcık!
geriye dönüp baktığımızda, gerçekten yaşadığımız anların sevgiyle bir şeyler yaptığımız anlar olduğunu görüyorsak yaşamaya çalışma zamanıdır, gerçekten yaşamaya çalışma zamanıdır. kin tutmak kimseye bir şey kazandırmıyor mesela ben çok kin tutardım şimdi fark ediyorum ki çok gereksizmiş. bu kadar değersiz insanları ciddiye almışım.
yaşanacak onca sevgi dolu an varken nefreti seçmemeli insan. birilerini dövmek, bağırmak, kırmak, kapıları vurup çıkmak kimseye kar sağlamıyor. bence nefret dolu, kin dolu olmak yerine yüzünüze bir gülümseme yerleştirin yaşam kaliteniz artar.
sevgi ve şefkat eksikliği bazen de yolunda gitmeyen ama müdahale edilemeyen durumlar sonucudur. neredeyse tüm sinir krizleri sevgi açlığından, yeterli ilgi görememeden çıkar.* http://blog.milliyet.com....kligi/Blog/?BlogNo=329044
sadece ergenlerde görülmeyendir. her insanın hangi yaşta olursa olsun başına gelendir bence. ama kısa sürer tabii. normale dönme aşamasından sonra insana tuhaf bir umursamazlık gelir..
insanın hırslarına kapılıp elde edemediklerini başkalarında görünce meydana gelen bir nevi sinir harbi. evet ciddi ciddi şuan yaşıyorum. ergenlik değil bunun adı hırslarının kurbanı olmak.