bayramın anlamını yitirdiği an

    3.
  1. 6 yaşınızdayken ve okumayı yeni sökmüşken babanızın mezar taşını okumanız.
    6 ...
  2. 2.
  3. havalar güzelse, yazlığa ya da otele; bunu fırsat bilip tatile gidenler, onları ziyarete gelenlerin kapıyı duvar bulmaları.
    4 ...
  4. 5.
  5. türkçe selamlaşmalar değilde, fransızca konuşmalar etrafınızdaysa, sokaklardaki kalabalık yerine sessizlik varsa ve bayram sabahı içtiğin su boğazında düğümleniyorsa o andır. *
    3 ...
  6. 1.
  7. tanım yapacak olursak apartman apartman dolaşıp şeker toplamayı, amcaların, dedelerin, teyzelerin cebinize harçlık sıkıştırmayı bıraktığı gün sizin için bayram eski anlamını yitirmiştir. o günden sonra artık büyümüş ve bayramı akrabaları ziyaret etmek ve hepbirlikte olmak için kutlamaya başlarsınız.

    not: bayram sadece şeker ve para toplamak değil tabiki ama onlarda işin keyifli yanıydı be hacı.

    (bkz: nerde o eski bayramlar)
    2 ...
  8. 8.
  9. çocukluğun bitmesiyle ne bayram kalıyor ne de anlamı. seneler önce "bayramlık" diye bir şey vardı, başucumda dururdu sabah giymek için, şimdi kapıyı bile açmıyorum kimseye.
    1 ...
  10. 13.
  11. koca eşek olduğunu görüp kimsenin harçlık vermemeye başladığı andır..
    0 ...
  12. 12.
  13. abimin, canımın, aramızda olmaması yüzünden herkesin taziye evinde buruk bir bayram geçirmesiyle düşündüğüm andır.
    0 ...
  14. 4.
  15. göt gibi bir başına ; başka bir şehirde ne ana , ne baba , ne kardeş olmaksızın sadece davulcu ve şekerci veletlerin kapını çaldığı bir bayram sabahıdır.
    1 ...
  16. 9.
  17. ders çalışmak zorunda olunduğu andır zatialimce.
    0 ...
  18. 7.
  19. ilk gün eve gelen çikolataların yarısının bitmesi, ilk gün ayrı ayrı kaplarda duran patates salatası ve yaprak sarmasının buzdolabında aynı kaba girmesidir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük