bünyede garip bir hüzne sebebiyet verecek hazin durum.
herkes bayramda sevdikleriyle, mutlu, mesut, bahtiyar gülüp eglenirken, sen tek başına, kimsesiz, boynu bükük, acıların çocugu modunda, barış manço dan, 'bugün bayram erken kalkın çocuklar' şarkısını dinleyeceksin, kapını çalan olmayacak, odanda bir sessizlik, gözlerin dolacak usulca, sonra söveceksin hayata... yok lan yok şaka yaptım, o kadar da degil, tabii ki sözlüğe gireceksin ve yalnız olmadıgını anlayacaksın.
yıllarca saçmasapan akraba ziyaretlerinde bulunmuş, sabahın köründe el öpmeye gidip akşama kadar ailenin sohbetlerini dinlemiş biri için en güzel şeydir. akrabalara birer telefon edilir halleri hatırları sorulur. korkunov'dan bayramlık çikolata sipariş edilir, evde bayram havası estirilmeye çalışılır.
en güzel şey. bayramda gelen gidenle uğraş, sofra kur, topla. çay getir götür. hah tamam artık çay içmicekler şimdi kalkarlar deyip umutlandığında, annenin aşırı ısrarı nedeniyle bir çay daha içmeye karar verirler ve sohbet yine başlar , bu sefer akşam yemeğe de kalın sözünü duyarsınız annenizin ağzından. bir hışımla istemsiz annenize döner kafanız ama anne, cafelerde bilinçli bir şekilde gözünü kaçıran garson edasıyla hiç oralı olmaz. yine iş başa düşer çaresiz, getir götür le bir bayram daha sona erer.
çok güzel olandır. kafa dinlemektir.
(hiç iyi değilim ada. seni hiç unutmadım. hasss. nerden cikti bu lan. neyse siktir et. hiç iyi bişey değil lan. eskiden ne güzeldi halbuki dudaklarımız el öpmekten mikrop kapar, 5 lira harçlık almak için yağ manyağı yapardık. ama noldu. biz büyüdük ve sona erdi güzel günler.)
bayramsa bayramın mubarek olsun durumudur. zaten bayram orta yaş grubuna hitap eden bir paylaşım gibi durmamaktadır. özellikle bayramın tadını çocuklar ve yaşlılar çıkarır. bu iki gruptan birinin bayramı tek geçirmesi travma sebebidir. orta yaş grubu bunu fazlaca önemsemez, sağlık olsun der geçer.
nasıl koyar insana bi bilseniz. yaklaşık 6-7 bayram evde yalnız geçirmekteyim yaş oldu 22 zalımsın hayat. anne baba abi kardeş vardır ama şehir dışındadır. dersin ki içinden lan kapı çalsa da biri gelse bayramlaşsak diye gözün kulağın kapıda olur misafir gelmese bile bari şeker toplayan çocuk gelse de o halimi hatırımı sorup bayramımı kutlasa diye iç geçirilir. şu an olduğu gibi.. hüzün çöktü üstüme çok koyuyor insana çok. neyse hayırlı bayramlar sözlük ahalisi.
edit: kutlayan arkadaşlar teşekkür ederimmm :)).. ayrıca bunu eksileyen insan lan neyse mübarek günde kalp kırmayalım.
aileden, akrabalardan, arkadaşlardan yüzlerce km uzakta olmaktır. hüzünlüdür. ne gelen var ne giden oysa şeker bile almıştım lan belki gelen olur diye. napalım kendim yerim artık. *
zor durumdur. iki bayramın birini bu şekilde yaşayan ben için çok uzak bir duygu değildir. ayrıca yazar dostumuzun ve sözlük ahalisinin bu vesileyle bayramını kutlamayı borç bilirim.
şuan yaşadığım durumdur, ama evde hep tek olunca insan alışıyor galiba..
koymuyor biyerden sonra.
baba ailesini görmeye gitmiş, anne ailesini görmeye gitmiş, ben ne bok yiyorum.
benim ailem yok mu lan dedim.
sonra güldüm.
kısacası bayram dediğin nedirki diye söyler, kendi kendini avutur insan bugünlerde.
kötü bir durumdur. "bayram neymiş" bile dese bu kişi yalnızlığını en iyi insanların birbirleriyle geçirdikleri vakitleri gördüğünde anlar ve ister istemez üzülür.
insan dediğin topluluk halinde yaşar, etkileşim içindedir başkalarıyla. danamısın sen çekiliyorsun köşeye? danayım diyorsan amenna.
tanımıyorum kimseyi deme lüksü de yoktur. çıkıp 2 komşunun kapısını çalıp bayramınızı kutlarım dese o bile bir şey. o komşularda dingil değil ya evlerine davet edip 2 muhabbet edersiniz.
çıkın la şu ininizden. hayat sizin düşündüğünüz gibidir. yalnızlığı düşünürsen yalnız kalırsın tabi.
bazen de elinde telsiz, dışardaki toplumsal olayın seyrine kaptırırsın kendini. bir ara boşluk bulursun sigara vs. içmeye. işte o an aklına gelir bugün bayram!