şişli'den beşiktaş'a 3 ayda dosya gidiyor, 1 yılda bir insan hakim karşısına derdini ancak anlatabiliyor bu filmde. çocuğun gerçeklerle yüzleşmesinin engellenmesi ve bu durumun giderek büyüyen bir sıkıntıya dönüşmesi falan... güzel film, daha önce yarım yamalak izlemiştim, yeniden izledim abartı falan yok basbayağı hukuk sistemimizi anlatıyor.
edit: diğer başlığa yazmıştım ama yeni başlık açılmış nasıl olmuşsa.
harika bir film. özellikle hapishanede koğuş arkadaşlarının erdem'e yaptığı sürprizler ve erdem'in oğluna, nöbetçi askerlerin "ben senin babanın askeriyim" diyerek annesinin uydurduğu oyuna ortak olmaları gözlerimi doldurdu açıkçası.
--spoiler--
bir gün özgürlüğümü alıp geleceğim sana
sakın ola beni unutma
unutma beni unutma
unutlunca ölürüm yar
hatırla beni hatırla
her nefes alışında
güzel günlerin en yakında
--spoiler--
sıradan türk filmi klişesi.
film, amaç olarak güzel bir eleştiriyi yansıtmaya çalışsa da her yönüyle eksik kalmış, vasatın az üstünde film. boş vaktiniz var ve ölmeden önce izlenecek 100 filmi de izlemişseniz bu filmi izlemenizde sakınca yoktur..
ayrıca başroldeki kahramınız erdem her şeyi haketmiştir. o kadar pasif o kadar saf insan mı olur la? standartların altında zeka seviyesine sahip erdem hapisi boylarken, forrest gump koşmaya devam eder..