henüz çocukların sevinçlerinin çalınmadığı, korkmadan şeker topladıkları, kıyafetlerini alıp sabırsızlıkla bayramı bekledikleri günlere dair bir fotoğraf.
artık tecavüz, kaçırılma korkusuyla ev hapsindeler.
saftır, tertemizdir, yatağa yeni serilen bembeyaz çarşaf gibidir. özlenilendir,ulaşılamayandır. fakat o da bu çarkın dişlisi olacak ebatlara geldiğinde kirlenecek,akıllanacak ya da kendini akıllı sanacaktır.artık başkalarının ayakkabılarına bakacaktır.**
ulan yemin ediyorum uyku pozisyonuna kadar aynısını dün gibi hatırlıyorum. belki 30 sene öncesi. ayakkabıya baka baka uyuyakalırdım. ertesi gün giyilecek diye öncesinde bir kez giymezdim. sadece mağazada denendi bir kez bitti. bi daha bayram sabahına kadar giyilmez. eskir çünkü, fiyakası bozulur. sanki amk balkabağına dönüşecek, büyüsü bozulacak. bayramlıklarımın paçalarını annem yapar, hepsini tam tekmil ütüler kapı arkasına asardı. bi ayakkabıya bi ütülü lacilere bakardım. öyle bi bakmışsın sabah olmuş bayram gelmiş.
seksenler çocuğudur. aslında ayakkabı da kıyafetler de önceden bir kez giyilir (kirlenmemesine dikkat edilerek) mahalle dolaşılır yorumların ardından ayakkabı ve kıyafetler bayram sabahına uğurlanır.