Bayram hazırlığı, temizliği, mesajları, misafirlik, bayramla ilgili reklamlar, nerede eski bayramlar klişesi, marketlerin bayram temasıyla süslenmesi. Bunlar olmasa severim bayramı, tatil sonuçta mis.
Yaza denk gelmesinden ötürü akrabaların hep şehir dışında olması ve benim de bundan mütevellit evde kös kös oturmam.
Telefonla konuşma özrüm olduğundan ötürü babamın bana telefonu her uzatışında çarpılmışa dönmem.
Ramazanda herkes kilo verirken benim kilo almam neticesinde aldığım zaman tam olan dar pantolonların olmaması gerçeğiyle yüzleşmem ve bu yüzden dışarı çıkmak istememem.
Üstteki maddeden ötürü evde spor yapıp düzenli beslenmeye her gayret edişimde evdeki sarma ve baklavalarla karşılaşıp kendimden geçmem ve sonucunda iradesizliğim yüzünden kendimden nefret etmem bayramın sevilmeyen yanlarıdır. ama sevilen yanları yok muydu vardı ama şuna ne gerek var buna ne gerek var diye diye tükettim galiba. Erken kalkmamak, üst değişmemek hatta yeni kıyafet almaya gerek görmemek gibi.
Samimi olunmayan akrabalarla mecburen birkaç gün bir eve doluşmak. Bence en kötü yanı bu. Bir sene boyunca birbirimizi bir kez bile arayip sormadığımız kuzenlerimizle bayramda vakit geçirmeye çalışmak.
yalnız olanın bayramı da olmuyor; bayram için kalabalık olmak gerekiyor.bu bayram istanbul biraz yağmurlu, dostların çoğu uzakta, aile uzakta. Telefon yeterli değil.
hep hüzün, daima hüzün.
Birincisi bir ton makyaj yapmiş insanlarla öpüşmek zorunda kalmak bütün yanağıniz kozmetik ürünleri doluyor.
ikincisi saçma muhabbetlere tabi tutuluyorsunuz, yok dersler nasıl bölümünle ilgili bir şeyler yapmaya başladın mı diye anlamsız sorular, alttan ders var mı sorusu ayrı bir sıkıcı.
Üçüncüsü yıllardır görmediğiniz kişi size çok samimiymiş gibi davranıyor oda hoş değil.
dördüncüsü şu yaz sıcağında çekilecek şey değil akraba ziyareti, yapış yapış ter oluyorsunuz.
Evin tek kızı olarak durmadan gelen misafirlerin hizmetinde olmak, tamam çok hoş hizmet etmek ama sürekli bir şey oluyor ve boş durulmuyor. tatlısıydı, suyuydu , kolonyasıydı, biten tatlı tabakları, bir kişiye verince herkesin su istemeye başlaması, bazen yemeğe kalmaları, hepsinin bulaşığı. Anlayacağınız oturamamak, her işe koşmak bir süre sonra "şeker tadındaki" bayramı tatsız kılıyor.