büyükler tarafından saçma sapan sorulara maruz bırakılmak..ne zaman evleniyosun? işinden kaç para kazanıyosun? ay sen kilomu aldın/zayıfladın mı? tarzı iğrenç sorulara maruz kalmak.. Benim için bayramın en çekilmez tarafı budur. Oturun lan işte insan gibi niye ota boka burnunuzu sokuyosunuz. ha sonra akrabalık bağları neden kopuyo..kopar tabi aq..
Şapur şupur öpen teyzeler, bitmek bilmeyen el öpmeler, tercihlere nereyi yazdığımı sorup resmen soru yagmuruna tutmak. Ha birde her sene 3-4 defa görmelerine ragmen cocukluk anıları + ay ne çabuk büyüdün konuşmaları.
Tabii ki de samimiyetsiz akrabalar. Ulan bana hiçbir faydası olmayan, bana şu zamana kadar kurduğu tek bir cümleleyle bile hiçbir şey katmanış,hadi işin bu boyutunu geçtim bana hiçbir zaman o sıcaklığı,samimiyeti verememişsin sırf bi gün bayram diye gelip saçma sapan gülüşler,iyi ki varsınız tavırları.
Evin tek kızı olarak durmadan gelen misafirlerin hizmetinde olmak, tamam çok hoş hizmet etmek ama sürekli bir şey oluyor ve boş durulmuyor. tatlısıydı, suyuydu , kolonyasıydı, biten tatlı tabakları, bir kişiye verince herkesin su istemeye başlaması, bazen yemeğe kalmaları, hepsinin bulaşığı. Anlayacağınız oturamamak, her işe koşmak bir süre sonra "şeker tadındaki" bayramı tatsız kılıyor.
Birincisi bir ton makyaj yapmiş insanlarla öpüşmek zorunda kalmak bütün yanağıniz kozmetik ürünleri doluyor.
ikincisi saçma muhabbetlere tabi tutuluyorsunuz, yok dersler nasıl bölümünle ilgili bir şeyler yapmaya başladın mı diye anlamsız sorular, alttan ders var mı sorusu ayrı bir sıkıcı.
Üçüncüsü yıllardır görmediğiniz kişi size çok samimiymiş gibi davranıyor oda hoş değil.
dördüncüsü şu yaz sıcağında çekilecek şey değil akraba ziyareti, yapış yapış ter oluyorsunuz.