an itibariyle içime işleyen burukluktur. Genelde böyle bir burukluk hissedenler çocukluğundaki bayramları hatırlarlar. Zordur çocuklukta dede vardır anneanne veya babaanne vardır. Yaş geçtikçe onların göçlerinin ardından bayramların kötü geçmesine zaman zaman sevilmemesine neden olur.
'Bayramları sevmiyorum' dendiğinde 'neden sevmiyorsun bayram sevilmez mi?' gibi bir cümleyle karşılaşır buruk kişi. 'Allah seni soğutmasın bayramlardan' şeklinde cevap verilir. Ya anlaşılırsınız ya da anlaşılmaz. bu cümleyi kurarken bile gözleriniz dolar, yutkunamazsınız, hisler yönünden kabız gibi hissedersiniz kendinizi. Benim gibi bilgisayarın karşısında geçirirsiniz bayramı. Babanıza bayram harçlığı için elinizi açabilecek kudretiniz dahi kalmaz.
ilerde çocuklarınız olacağı zaman geçireceğiniz bayramlarla avunursunuz. 'Keşke benimde bayramların diğer insanlarınki gibi olsa.' dersiniz içinizden. Ama elden hiç birşey gelmez. Başınızda büyük kalmamıştır. Evde pijamalarla oturmanızı kimse görüp de yadırgamaz. Büyüklerden alınacak harçlıklarla ne yapılacağının hayali kurulmaz. Torpil parası vermez dedeniz patlatmanız için. dedeniz kalmamıştır çünkü hayatta zaten sizde geçmişsinizdir o yaşları.
Patlayana kadar baklava yemenin, şekerleri 3'er 5'er cebe indirmenizi gerektirecek kadar çocukluğun hafifliğinde değilsinizdir. Alsam mutlu eder mi acaba deseniz de ne mutlu eder ne tebessüm ettirir insana. Şeker alınır açılır ve yenir. Pijama eşliğinde televizyon karşısında. Kapının önüne gelen çocuklara imrenirsiniz. Buna sevinebilsem keşke bende dersiniz. Ama anlamı yoktur.
Gün geldi ve yine bir bayram oldu. Afereden bir gün önce okuldan izin alıp memlekete gitmenin heycanıyla 1 hafta önceden hazırlanan valizler yoktur. Valizler hala dolapların en kuytu köşelerinde boynunu büküp bir sonraki yaz tatile çıkacakları günü bekler. Yatağınızın yanı başında bayramlıklarınız durmaz. Hoş bayramlıkta alınmaz. Önemi yoktur zaten. Sabah uyanır uyanmaz bayramlık giyilcek kadar hayat dolu değildir mutsuz kişi.
Gelen samimiyetsiz mesajlara aynı samimiyetsizlikle cevap verilir. Ya da benim gibi iplemezsiniz bile. işte bu da sıradan bir gün der yürür gidersiniz mutfağa bir soda açıp ulan kahvaltıda ne de çok yedim diye geçirirsiniz içinizden. Çünkü gideceğiniz yerlerin bir sırası olmadığı için içinizden geçirecek başka birşey yoktur.
Allah'a şükredilir. Şuanki duruma. Birşeye benzemeyen durumunuza bile şükredersiniz. Sabah 07:00'da sadece bayram namazından gelen abi baba ile birlikte ailece kahvaltı yapmak içindir. Saat 10:37 olur gözler nemliyken uludağ sözlüğe uzunca bir entry yazılır.
işte bunlar fazlasıyla yeter buruk bir bayram geçirmek için. Yine de herşeye rağmen iyi bayramlar tüm yazar arkadaşlarıma...
Allah büyüklerinizi başınızdan eksik etmesin. Sizi de küçüklerinizin başından...
Hiç bir bayramda yalnız kalmamanız ve yalnız bırakmamanız dileklerimle...
zordur, az veya çok her türlü koyar.
nasıl tarif edeyim size yaşayan bilir umarım uzun yıllar yaşamazsınız bu entryi her kim okursa ailesine kendisine allah uzun huzurlu ömürler versin.