hiç yapamadığım eylemdir sevgili sözlük. annem hiç yollamadı beni. benim çocuğum olsun, ben de yollamam. devir kötü malum. şeker toplamaya çıkan çocuklar kayboluyor, sonra cesetleri bulunuyor.
gerçi orta 1'de mi neydim, birinin kapısını çalıp şeker almıştık bir defa. utanmıştım zaten o yaşta. bir daha da yapmadım. *
şeker toplamak değilde para toplamak favorimdi tabi ki bildiğim yere giderdim sadece komşulara şimdilerde komşu çocukları elimi öpmeye yeltendğinde eski günlerim aklıma gelir.*
babam çok kızardı. biz de çok özenirdik. bir gün aldım kız kardeşimi tuttum elinden mahallede ama bizi tanımayan kişilerin kapılarını babamdan gizlice çaldık. şeker toplayacağız işte iş yapıyoruz. bir teyze çıktı kapıya tatlı tombik bir teyze tuttu o da içeri aldı bizi tatlı yedirdi sevdi okşadı geri yolladı. biz bir tane şeker istediydik sadece.benim yapacağım iş değilmiş meğer ki bir daha da tenezzül dahi etmedim.
ramazan bayramının şeker bayramı olarak anılmasına sebebiyet veren hadisedir. çikolata verildiği zaman yaşadığım mutluluk ve lokum verildiği zaman yaşadığım " bu açık şimdi nasıl torbaya koyucam ben bunu, bulaşır hep" hezeyanı tadında kalsaydı keşke hep hayat.
aslında kapı kapı gezip sevgi dağıtmak, sevgi toplamaktır.
aslında çocuk olmasanız da olur kapı kapı gezmek için,
sevgi varsa içinizde, bayram diye bir sevinç varsa,
dağıtın onu, dağıtabildiğiniz herkese ve alın herkesten alabildiğiniz kadar.