hangi bayramlar demeyin. ramazan ve kurban bayramları elbette. küçümsemek için söylemiyorum. aile bağlarını güçlendirmesi, osu busu, her şeyiyle önemli ama, garip bir sonuca çıkıyor sonunda.
ramazan bayramı; 30 gün boyunca her gün hava aydınlık olduğu süre boyunca aç susuz gezmek. ve sonrasında da 3 gün bayram diye kutlamak. işte insanlara eziyet kısmı. allah'a şirk koşmak gibi olmasın ama durum bu.
ikinci olarak da kurban bayramı; 4 gün boyunca allah'a adak adı altında hayvanları kesmek, kanlarından ölümün nasıl bir şey olduğunu tespit etmek ve bunu allah'ımıza adamak. sırat köprüsünden geçerken sağında solunda bu koyunların olacağını falan düşünmek. ama hayvan açısından düşününce, bir yıl beklemiş. ölmek için yetiştirilmiş hayvanlar. kısacası bu da hayvanlara eziyet.
biliyorum, allah'a şirk koşuyorum. ama kibirimden değil. bu tespiti yapmam gerekiyordu. yaptım. kurbanımı da keserim, orucumu da tutarım. ama "allah'ın iki bayramı var. biri insanlara diğeri hayvanlara eziyet" tespitini de yapmadan edemeyeceğim.
dinde zorlama yoktur. beğenmiyorsan oruç tutmaz bayram günleride çalışırsın. hayvana eziyet demek tamamen vejeteryan söylemidir, kasaptan tavuk yada kırmızı et almıyormusun dedirtiyor? o etler ağaçta et olarak yetişmiyor.
dn. ateistler bile bayram olsada tatil yapsak diye bekliyor bu ülkede kimseye eziyet olmuyor.
