'cling clong'
- oo kuzular, hoşgeldiniz
(bi çok kafadan ses) - iyi bayramlar abla
- size de çocuklar (tam içeri yönlenip şekerlik getirilecekken..)
-abla para versene şeker alalım (!!!)
- yavrum şeker var bi dakka, getireyim
- yok abla biz çukulata alcaz aslında yaa
- tamam durun çikolata da var
- abla sen zahmet etme, biz gofretli alcaz
(artık biraz bozularak) - tamam çocuğum benim kızın gofretlerinden veriim size
(artık evde bulunma ihtimali olmayan gerçek talep) - abla aslında biz sinemaya gitmek için para biriktiriyoruz yaa
o büzülmüş suratlara bakıp kızsam mı yanaklarını mı sıksam bilemeden cüzdana yönelmece
- ama baştan desenize be oğlum, içerde misafir var heralde... cık cık cık
nesilden nesile aktarılan bir bayram geleneğidir .ama maalesef eskisi gibi yaşatılmamaktadır.mağlum etrafta dolaşan bunca kötü niyetli ve sapık insan var olduğu için çoçuklar rahat rahat dolaşamamaktadır. tabi bir de burnundan kıl aldırmayan tipler vardır çocuğunun başka kapıya gitmesini küçüklük olarak görür. ama adettendir. yaşatılması gereken güzel bir gelenektir.
içimden hep "defolun gidin lan yok şeker meker" demek istediğim, ama hep vicdan meselesi yapıp kovamadığım çocuklar. bayramın tuzu, biberidirler. lakin bir gün diyeceğim valla, sırf gıcıklığına.*
bayramda para için kapıya gelen çocuklardan daha iyi olan çocuklardır. öyle ki, bu bayram kapıya gelen bir çocuk, şeker yemekten midem bozuldu. para vereceksen ver, vermiceksen gidiyorum demiştir.
hristiyan tabasının bizden görüp çaldığı gelenektir. hirstiyan veletlerde cadılar bayramında değişik kıyafetler giyinip kapıları çalarlar "şaka mı? şeker mi?" derler. bunlar hep taklitçi zihniyet örneğidir.
eski bayramların tadı tuzu kalmadığından artık kapıya gelmeyen çocuklar. gelenlerin büyük bir kısmı iyi bayramlar dileyip ardından şeker bekliyor ama bizim dönemimiz farklıydı be sözlük hangi kapıyı çalsak karşımıza çıkan büyüklerin ellerini öperdik. artık bu adet kalkmış. insanların ellerini öptükten sonra suratlarındaki o sıcak bakış bile dünyanın en kaliteli şekerlemelerine on basardı.
artık geliş amaçları değişen çocuklardır. kapıyı açıp karşınızda 3-5 tane afacan görünce, içeri gidip şeker-çikolata kutusuyla geri döndüğünüzde bariz bir şekilde ''hamuğagoyyim'' homurtusu duyabiliteniz yüksek, benden söylemesi. ya kapıyı hiç açmayın ya da ''biz katoliğiz evladım'' deyip kapatın gitsin.
avuçlayarak şeker alma kabiliyetine sahip çocuklardır. aldıkları şekerlerin hepsini yiyemediklerinden okula götürüp, sınıf arkadaşlarına dağıtırlar. sınıfta ise bana da ver, bana da ver nidaları yükselirken, çocuğun da uzvu ister istemez kalkar.
kapıyı actıgınızda önünüzde ip gibi dizilmiş ve koro halinde calısılmıs 'bayramınız kutlu olsun' diye haykıran cocuklardır. bir sekere ya da ufak miktar paraya bes takla atarlar, sevinçten ucarlar. bayramın, kandillerin belkide en güzel yanıdır.
her gördüğümde tokatlamak istediğim çocuklardir bu çocuklar. ha bide köpekli ve uzun saçli olduğum için her kapi açişimda pis geyiğe bağlarlar, mal sorulara verilecek mal cevaplara maruz birakirlar. köpeğim derinden havlar bu eşşoolulari kapi ziline abaninca beni dünyadan tiksindiren veletlerdir bunlar. sonunda dayanamayip açarim kapiyi ve bu veletler karşima çıkar. bende bir an önce gitmeleri için bütün şekeri veririm ve kulakliğimi takarim bu veletlerin mesai bitimine kadar. eah
şeker var mı dedikten sonra annem şeker getirmeye yönelirken şeker yoksa para da olur gibi sözler sarfederek içimdeki bayram günü duygusunu alıp içine s.mışlardır.
her bayramda çikolatasını, şekerini ve parasını hazırlayıp beklediğim çocuklardır. Ama eski bayramlar nerdeeee, çocuklar kapılara hiç gelmiyor ki artık.