bayram

entry133 galeri9 video1
    69.
  1. bu sene de istanbul'da kalıp, çakıldığımız için yaşayamadığımız durum!..
    0 ...
  2. 68.
  3. bayram sabahı hüzün olan evler gördüm. kiminin beklediği gelmiyor diye, kimininkiyse çoktan gitti diye. bu gün mezarlıkta ağlayan çocuklar gördüm. bir de yeni kıyafetler alamamış, yeni kıyafetleri olan çocuklara imrenmiş ıslak gözler. sanırım bu bayram ben de büyüdüm. bu bayram benim için de hüzünlü.

    ne yapalım biliyor musunuz;
    bayramları kaldıralım yerine avm yapalım.
    çocuklar ağlamasın!
    3 ...
  4. 67.
  5. 66.
  6. Yapmacıklığın tavan yaptığı birçok kişinin rol yaptığı ,akrabaları ziyaret etme şenliklerine verilen ad.
    0 ...
  7. 65.
  8. herkeze iyi bayramlar. herkeze değil bu arada herkese. ayrıca dahi anlamında ki - de - da ayrı yazılır. dahi derken aynştayn gibi değil. bunlar önemli.
    0 ...
  9. 64.
  10. türkiye dışında yaşarken her bayramda " şimdi orada ne güzel şeyler oluyordur" diye düşünüp gözlerimi dolduran fakat buraya gelince bir halt olmadığını anladığım zaman dilimi. lan en azından insan bir göz selamı verir, ne kadar da güzel insanlarız biz!?

    evin bahçe duvarının dibinde çekmeyen wi-fi şifresini kaldırıp gelen gidene "iyi bayramlar" ağına beklerim, tüm istanbul'a selam.

    not: müslüman bile değilim
    0 ...
  11. 63.
  12. Bazen kahvalti masasinda tek basina aglamaktir. Cok dertliyim, cok yalnizim be sozluk herkes beni birakti gitti.
    1 ...
  13. 62.
  14. yurtdisinda sadece bayram kutlayabilmemenenin verdigi mutsuzlukla beraber siradan bir gün...
    1 ...
  15. 61.
  16. bu yılın ilk "gelenekselleşen bayram olimpiyatlarını" da atlattık sağ salim.

    "en iyi baklava dalında" teyzem yıllardır süre gelen birinciliğini yine korudu. "ay rejim yapıyorum ama bu kızın baklavasına dayanamıyorum" cümlelerinden sonra kazandığı birinciliği sadece "afiyet olsun" diyerek kutlayan teyzem, "bunun şerbetini sıcak mı döküyorsun, soğuk mu ?" sorularına "ablamla beraber yaptık zaten. hepiniz yaptığı gibi, farklı bir usulü yok" diyerek mütevaziliğinden de hiç ödün vermedi.

    "en hızlı temizlik dalında" nurten teyze bu sene rakiplerinin önüne geçerek şaşırtıcı bir sonuca imza attı. "kız sen bayram 2 gün önce gelmedin mi tatilden. ne ara temizledin koca evi, maşallah" ve "ben kutu gibi evi 2 hafta da anca temizleyebildim. onda da daha yorgunluğumu atamadım" cümlelerinden sonra ödülünü alan nurten teyze "ne olacak canım. perdeler zaten temizdi. viledayla iki sildim, camları sildim işte." diyerek haklı sevincini yaşadı.

    "en hamarat gelin dalında" küçük yengem hem kendi annesinin, hem kaynanasının hem de kendi evinin temizliğini maddi durumu iyi olmasına rağmen başkasına yaptırmayıp kendisi yaptığı ve ayrıca iki çeşit börek ve baklava yaptığı için layık görüldü. kaynanası tarafından da juri özel ödülünü kazandı.

    "en hızlı perde takma dalında" kazananın kim olduğunu bilmiyorum ama kaybeden benim. bitmek bilmeyen komşunun oğulları ve kuzenler benden açık ara önde. "kaç dakikadır oradasın. takacağın iki perde altı üstü." laflarından sonra zaten yanlış kulvarda yarıştığımı anlamıştım.*
    "en iyi gelin adayı dalında" bu yıl süpriz gelişmeler yaşandı. daha önce bu dal da hiç bir renkli gözlü aday derece girememişken bu yıl iki adet yeşil gözlü bayan ikincilik ve üçünlük koltuğuna yerleşti. bunda anneme özel yaptıkları kahvenin payı olduğunu duyan diğer gelin adayları şike karıştı diyerek itiraz ettiler ama annem halinden gayet memnun gibiydi. ama tabi ki ilk sıra esmer, kahve rengi gözlü, sürekli anneme sevecenlikle konuşan nurcan yengenin kızı ilayda'da.

    "en fazla harçlık verenler dalında" dayım yine birinciliği kimseye kaptırmadı. yıllardır bu dalda birinci olmanın verdiği ukalalıkla bana da harçlık vermeye kalkarak "senin maaşın daha çok yüksek değildir. al bunu kızlarla yersin" diyerek gevrek gevrek güldü. bir de benim yiğenlere verdiğim harçlığı "tequ sende harçlı dağıtır olmuşsun bu sene ama bu parayla çocuklar çarşıya gidip gelemez. hem senin daha etin ne, budun ne. evlen ondan sonra" diyerek daha ilk kez katıldığım bu dalda beni rezil rüsva etti.

    hasılı bayramlar olimpiyat tadında geçiyor bizde. iyisiyle kötüsüyle, kazananıyla kaybedeniyle... her şeye rağmen bu kadar katılımcının olması koca bir aile olduğumuzu ve renklilik olduğunu gösterdiğine göre, ben her dalda kaybetmeye razıyım. yeter ki bayramın bu tadı bozulmasın.
    1 ...
  17. 60.
  18. göksel baktagir'e ait bir saz eseri, şuradan dinlenebilir: http://fizy.com/#s/142pnx

    iyi bayramlar.
    0 ...
  19. 59.
  20. sevdiğim yanımda değilken hiçbir anlamı olmayan sıradan bir gün.
    1 ...
  21. 58.
  22. 57.
  23. kadınlar için temizlik ve hazırlık, erkekler içinse pamuk eller cebe demek.
    genel olarak olay bu yani.
    0 ...
  24. 61.
  25. büyük bayram, allah'a mülaki olmaktır.
    0 ...
  26. 60.
  27. milli veya evrensel olarak insanların inanışları doğrultusunda özel saydığı günlerdir. örneğin 29 Ekim Cumhuriyet bayramı kendini Türkiyeli gibi hissedenlerin bayramıdır, örneğin nevruz da yeni gün anlamına gelip baharın gelişi ve tabiatın yeniden canlanmasının kutlandığı ve sadece bir grup insana özel değil baharın gelişinin özel olduğuna inanan herkesin bayramıdır.
    1 ...
  28. 67.
  29. her gün tatlı komasına girmekten bayram haftası bitince oluşan sonuçları merak etmektir.
    0 ...
  30. 66.
  31. 65.
  32. kimisi için okula-işe gitmemekten ibarettir.
    0 ...
  33. 64.
  34. Şu müstesna şiiri de paylaşmayı bir borç bilirim aynı zamanda:

    nefes almak bayramdır, mesela;günün birinde soluksuz kalınca anlar insan..
    görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık..

    bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek..
    kurda kuşa yem olmayıp 'çok şükür bugünü de gördük, diyebilmek'

    sevdiklerinle geçen her gün bayramdır..
    küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır..

    güne gülümseyerek başlamak bayramdır..

    zamanı donduran fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları
    aynı inançla okuyabilmek,yol arakadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır..
    bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur...
    meraklanmayın öyledir diye size deli demezler..
    deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akılllıktan evladır..
    her gününüz bayram olsun..
    Can Yücel
    1 ...
  35. 63.
  36. iyi bayramlar da bilirim ben...

    birinde üç kağıtçı çocuğu oynuyordum, gözümü şeker bürümüş hırs yapmıştım, çok şeker toplayacaktım, en çok şekeri toplayacaktım ben.
    elimde naylon poşet tüm mahalleyi turlamıştım ama yeterince şeker toplayamamıştım, çünkü utangaçtım, diğer çocuklar şeker tabağı uzatıldığında küçücük elleriyle alabildiklerince avuçluyorlardı, ben ise uzanıp bir tane alıyordum ve bu halimle beğeni kazanmayı, kapıyı açan ev sahibelerinin "aaa sen ne akıllı çocuksun, al bunları da al" deyip poşedimi şekerle doldurmalarını umuyordum ama olmuyordu, hiçbir kadın benim "iyi çocuk" olduğumu farketmiyor ve beni mükafatlandırmıyordu.

    evet artık bir karar vermeliydim; eğer iyi çocuk olacaksam topladığım az şekerle yetinecek, kimseyle rekabete girmeyecek elimde yarısı dolu* poşetimle eve dönecektim ya da elimi kirletecek * ve gerçek bir şeker toplayıcı olacaktım.

    bu kez elimi kirletmeyi seçmiştim, şeker toplayan başka bir çocuk grubunun içine sızmış daha önce uğrayıp şeker aldığım evlerden, bu yeni gruba dahil olarak mükerrer şeker alacaktım.
    ama bu kadar üç kağıtçılık üstümde eğreti durmuş olacak ki, daha kapısını çaldığımız ilk evin sahibesi şeker kasesini uzatırken benle göz göze gelmiş ve beni suç üstü eden o dehşet soruyu sormuştu;
    - canım sen daha demin de gelmemiş miydin?

    tek ayak üzerinde yakalandığım bu soru karşısında gardım düşmüş "ııı, onu ben, hıı, demin" gibi sözcüklerle teslim bayrağını çekmiştim.
    ama işte o ev sahibesi anlamıştı benim "iyi çocuk" olduğumu, utandığımı ve "bişi* olmaz evladım" demiş poşedime bir avuç şeker atmıştı.

    dediğim gibi iyi bayramlar da bilirim ben, çocukların pes kapışmadığı, kal of dati*'nin olmadığı bayramlar...
    0 ...
  37. 62.
  38. erken kalkma günüdür, asıl mevzu budur, ya bütün ailenin başka derdi yoktur, beyhudeliğinizi de bayramda kalkma saatinize göre belirlerler! isyan ve nisyandayım;** ya bayram namazına gitmiyorum, sabahın köründe de bi şey yemiyorum, niye kaldırıyorsunuz* beni ne yapıcam, bayram konuşması mı! 30 ağustosta üstelik bugün, iki bayram arası bi şey yapılmaz!**
    1 ...
  39. 61.
  40. arife günü alışveriş yapmak için bütün mağazaları dolaşığ geçe geç yatıp sabah erken kalkığ namaz kılındıktan sonra bütün yorgunluğun üstüne insanların tatlı tatlı gülümseleri ve çocukların heyecanlarıyla tatlı bir yorgunluğa dönüşen günlere denir.
    0 ...
  41. 60.
  42. büyüdükçe gerçekten önemini yitiren gün. misafirler gelecek siz misafirliğe gideceksiniz. tanımadığınız insanları öpeceksiniz vb. artık heyecan vermeyen gün.
    0 ...
  43. 59.
  44. 58.
  45. bir erkek için bayram; bayram namazıyla başlar babayla birlikte sabahın köründe kalkılır, abdest alınır ve camiye gidilir. biz ne zaman gitsek hep geç gideriz ve cami'nin önünde kalabalık olur. imamın ''sayın müminler ön safları dolduralım! ön safları dolduralım! bakınız yer var! sayın müminleer!'' şeklinde verdiği vaazdan sonra namaz kılınır eve gidilir. bayramın en sevmediğim kısmı akraba gezisidir, genel olarak akrabalarımızın hepsi pintidir ve kuruş para vermezler. bagzı akrabalarım ise elini öptürmez böyle uzanıyorum öptürmüyo manyak çekiyo elini, oda benle eğiliyo, kolumu büküyo felan. alt tarafı öpücez yani bu ne artislik? sevmediğim bir diğer hadise ise kapı kapı dolanıp şeker için gelen çocuklar hepsine sevmediğim beyaz bademlerden veriyorum! beter olsunlar!
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük