Bir erkek ismi. Bu isimde bir çocuk tanıyorum efendim. 15 yaşında bir zıpır. Anamdan emdiğim sütü burnumdan getirdi kısmen. Böyle aşk ile büyük bir tokat atmalık bir duygu arasında gidip gelen bir ilişkimiz var kendisiyle. Umarım daha iyi olur.
Bayramlar bana hep yardımlaşma günü olarak gelmiştir. Evine yılda sayılı kez et girenlerin, çocuklarına yeni kiyafetler alamayanlarin, az ile yetinenlerin haklarinin ödendiği günler olarak.
Belki de en cok insanin insana kenetlendigi günler olarak.
Kimsenin kimseyi kirmadigi, canını yakmadigi,öldürmediği; çocukların hala o bayram sevinclerini doyasiya yasayabildigi; bir parça çikolata icin çaldıkları kapidan kacirilmadan/öldürülmeden geri dönebildigi şeker tadinda,eski zamanlardaki gibi güzel bir bayram geçirmemiz dileğiyle.
Cok heyecanli olan gun bazi insanlar icin. *
Tepsi tepsi baklavalar donerdi Ananem arife gunu yiyecegimiz baklavayi bile ayri hazirlar siniye dokundurmazdi. Tembel isi derdi sekerpare. Ben bugun sekerpare yaptim. Yok cunku yiyecek kimse yok. Dikkatli tut siniyi derdi dedem arabaya koyarken. Beraber firina gotururduk pisirmeye. Hayatimdaki tum bayramlarim adil azbazdar sokak numara 48 idi benim icin. 2015 ananem 2016 dedem derken bayramlar oksuz kaldi. Benim ebeveynlerim kendi sikinin keyfindeyken benim biricik ihtiyarlarimla gecirirdim bayramlarimi. Bugun dedemsiz ilk bayram. Gidecek yerim yok. Tek basima bombok gocuntulu oturuyorum evet. Mutlu olan insanlari kiskaniyorum sonra kendime kiziyorum. Dedesiz bayram mi olur lan hic? Kendi kusugumda bogulmak istiyorum iki yuzlu ebeveynlerimlerim, abim olacak lavuk ve dayim denen gevsegin sosyal medya paylasimlarini gorunce. Nasil insanlarsiniz siz demezler mi adama?
Ben derim, sizin de icinde oldugunuz bayramin da dibi dussun. Bokunuza gomulun sevimsiz 'ailem'.
Her sene için dolu dolu yaşayacağını, insanları görüp mutlu olacağını ve büyük bir sevgi patlaması yaşanacağını bekleyip aslında diğer tatil günlerinden pek de fark göremediğim gündür. Aslında bayram çocukların bayramı. Çocukken bizde bayramları bayram gibi yaşardık şimdi sıra onlarda..
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz
kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir;
sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni
kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir
ilişkiyi bitirmek de öyle...
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini
bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara
düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede
üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış
ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son
taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda
karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta
ölebilmek bayram..
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun..!
Yıl boyu birbirlerinin derdi sıkıntısı olup olmadığını arayıp sormayan insanların 'bayram' adı altında akraba eş dost ziyaretçiliği oynamalarını asla kabul etmeyeceğim. Bayramlar benim için bundan başka birşeyi ifade etmeyecek.
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz
kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir;
sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni
kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir
ilişkiyi bitirmek de öyle...
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini
bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara
düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede
üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış
ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son
taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda
karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta
ölebilmek bayram..
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun..!
Bayram ağzımızın tadı olduğu her günmüş büyüyünce anlarmış insan. Aile toplanınca bayram olurmuş. Sevdiklerin ile beraber kahvaltı yapınca bayram gelirmiş eve. Baba bayram namazından bir tutam eve getirince başlarmış bayram.
2021 Bayramında en çok üzüldüğüm şey bayram ziyaretlerine gidip hunharca sarma ve baklava yiyememek. Uzman isimlere ilk kez bu yıl mecburiyetten uyulacak sanırım.